Doğrusu artık pek marketlere uğramıyorum.
Fabrikasyon ürünlerin, ne kadar basit ve alelade olduğunu Ceylanköy Yöresel Ürünler pazarından dostum Hamdullah`tan öğrendim.
Gerçek anlamda organik beslenmenin, o enfes lezzetlere varmanın bünyeye verdiği farkı cidden fabrikasyon ve yöresel ürünlerin karşılaştırmasını yaparak anlayabilirsiniz.
Ticaret, çok çeşitli piyasalarda o konuda şüphe yok.
Ama insan gerçekten fiyat karşılaştırmalarına girince bunun daha iyi farkına varıyor.
Bunu ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde çok daha iyi anlıyorum.
Geçen hafta öylesine bir olay yaşadım ki gerçekten enteresan.
Çarşı dediğimiz Alo Tevşo lokasyonunda organik yerli domates arıyordu ki gözlerim, ana caddede 6 liraya bulduğum domatesi daha sota dediğimiz arka sokaklarda yani daha görünmez yerlerde 3.90 a kadar buldum.
Direkt gözünüze sokulan ürünleri değil daha bi alt yapısını araştırmadan satın alınan şeyler çoğu zaman aldatıcı oluyor onu anladım.
Evlere teslimat konusunda müthiş bir inovasyon yaşanıyor doğrusu Batmanda.
Rekabet öyle bir arttı ki memlekette, esnaf artık kapıya teslim çalışıyor, tabi virüsün de etkisi oldu bu tür işlerin artmasında.
Artık ekmek fırıncısından tut, marketine, baklavacısından tut kadayıfçısına hatta bırakın gıdayı geçen gün Diyarbakır Caddesinde bulunan bir ayakkabı mağazasında bile adrese ayakkabı teslim edilir yazısı gördüm.
Tüketici bu durumdan gayet memnun tabi ki.
Herşey ayağına geliyor.
Bu aralar gıda yardım kolilerine kafam takıldı bir de.
Cidden bu ihtiyaç malzemeleri gerçekten ama gerçekten ihtiyaç sahiplerine mi gidiyor?
Birilerine yardım yapmayı mı düşünüyorsunuz, bence o fakir fukarayı garip gurabayı bence gidin yerinde mekanında o perişanlığını görün ve ona göre yardımlarınızı yapın.
İhtiyacı olmadığı halde yardım talep eden çok aileye şahit oldum, aç gözlülükten başka birşey değil bu yaptıkları, ayıp gerçekten çok ayıp.
Bu hassasiyetle, kendi hazırladığım yardım kolilerini gazetem Batman Sonsöz aracılığıyla durumu ciddi anlamda sıkıntılı kişilere götüreceğim şimdi müsadenizle.
