COVİD-19

ÇETİN ERGİN

4 yıl önce

En sonunda Covid-19 üzerine yazı yazmak furyasına katıldım.  Covid-19, koronavirüs, yeni tip koronavirüs, pandemi; bu meretin de ne çok ismi var! Ayrıca yeni kelimeler hayatımıza girdi. İzolasyon, semptom, karantina, sosyal mesafe vb. gibi. Dünyada bu salgını iki tür insanlar yaşıyor. Biri, yalnızlığı sevenler; diğeri, kalabalıkları sevenler. Yalnızlığı sevenler alemlerinde alışkanlıklarına bağlı kaldıklarından kendiliğinden bu sürecin yapılması gerekenlerine ve yasaklarına rahatlıkla, hatta severek ve isteyerek uyum sağladılar.  Evinde kral olan yalnızlar, artık maskesiz olup sosyal mesafeli kalarak kendi kendilerine karantinaya çekildiler. Hayatın hayhuylarından uzaktırlar, yaşadıkları fildişi kulelerinden memnundurlar. Yalnızca vicdanlarının eleştirilerinden çekerler. Yani ruhsal yapılarından mustariptirler. Kitap okumaktan, tek başlarına film izlemekten hoşlanırlar. Tefekküre dalıp bolca hayal kurarlar. Dostlar görmekten, aşık olmaktan, sohbet etmekten, yemek yemekten kaçınmazlar ama her şeyin aşırısından fenalık geçirirler. Bu nasıl bir bıkkınlık, bir içe çekilme? Anlatmak olası görünmüyor! Sonsuz bir sessizliğe erenler… Demin, en başta, virüse meret mi demiştim; halbuki onlar için bir nimet! Evet, koronavirüs yalnızlar için gökte ararken yerde buldukları bir fırsat oldu. Artık dostlarına fazlasıyla ‘ hayır ‘ deme haklarına sahipler. Derli toplu, uzun süreli evrensel bir dinlencenin vakti gelmişti. Çünkü onlar, Sartre’nin ‘’Cehennem başkalarının varlığıdır!‘’, sözüne sadıktırlar. Gelgelelim kalabalıkları sevenlere; bunlar pandemi sürecinde adeta sudan çıkmış balığa döndüler. Evde kalmaya, maske takmaya, sosyal mesafe kurmaya alışmamışlar ki! Bunları kalabalıklar çeker, bunlar durmadan kalabalıklara çekilirler. Hayatın hayhuyları hoşlarına gider bunların. Kahvelerin, kafelerin, AVM’lerin gürültü patırtılarını; sosyal ortamların polemiklerini, çatışmalarını ararlar. Çene çalmayı, gezip tozmayı tercih ederler. Yalnızca kendi kendilerinin çenelerinden çekecekleri olur arada bir. Yoksa sosyal hayat bunlar için güllük-gülistanlık. Başkalarının oyaladığı sosyal insanlar için dostluk da, aşk da zaman öldürmek için vardır. Çünkü, sosyal olanlar da, R. Garaudy’nin ‘’ Cehennem başkalarının yokluğudur ‘’, sözüne göre yaşarlar. Hal böyle olunca; salgın sırasında, kalabalıkları seçenler yasaklamalar başlayınca bunalımlar, aile içi tartışmalar, belki de şiddete değin tartışmalar, sıkıntılar vs. gibi ruhsal sorunlara sebep olmuştur diye düşünüyorum. Bir psikolojik konu! Aman Allah’ım! Neydi o gündelik samimi davranışlar? Her karşılaşmalarda, oturmalarda, ayrılmalarda sarılmalar, kucaklaşmalar ve öpmeler. Hele, bilhassa Batmanlılara özgü her iki yanağı öpmek, boynu koklamaya kadar varan sıkıca sarılmak ve sertçe tokalaşmak; nasıl bir şeydi? Oh, be! Ne denirse densin, bu tür davranışlardan ne güzel kurtuluştur sosyal mesafeli günler! Fildişi kulemden sesleniyorum. Büyük konuşmak gibi olmasın; henüz korona semptomları bende görülmemekte, ancak herkes yakalanacak bu virüse deniyor; ben burada kaldıkça değil covid-19, uzaylılar (tabii ki, kötü uzaylıları kast ediyorum) dünyayı istila etse vız gelir tırıs gider!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI