Ramazan sohbeti (7)

Sabahattin Hamidi

2 ay önce

Rahman ve rahim olan yüce Allah'ın adıyla. Onun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca onun emriyle söylüyor ve anlatmaya başlıyoruz.

      Kıymetli okurlar; bu sohbetimizde sizlerle Orucu bozan şeylerin ne olduğundan söz etmeye çalışacağız inş.

 

Orucu bozan şeyler ise şunlardır:

1. Yemek ve içmek.

Oruçlu kasten yer veya içerse, yediği ve içtiği ne kadar az olursa ol­sun orucu bozulur. Fakat oruçlu olduğunu unutarak yer veya içerse, yediği ve içtiği ne kadar çok olursa olsun orucu bozulmaz. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Kim oruçlu iken unutup yer veya içerse, orucunu (bozmayıp) ta­mamlasın. Çünkü ona, ancak Allah yedirmiş, içirmiştir.

2. Gözle görülen bir şeyin insan vücuduna girmesi.

Hadîste geçen 'cevf kelimesi, boğazdan mideye, bağırsaklara kadar olan yol demektir. Açık delikten insan vücuduna giren şeyden maksat da ağız, kulak, burun ön ve arkadan giren şeylerdir. Damarlardan vurulan iğne orucu bozmaz, çünkü damarlar, açık delik değillerdir. Yani Tabii menfezler değillerdir. Zikredilmeyen şeyler de buna kıyas edilir.

İnsan vücuduna giren sinek veya toz orucu bozmaz. Çünkü bunlar­dan korunmak çok zordur. Diş etleri kanayıp tükürüğü necis olur da ağız yıkanıp temizlenmezse -tükürük bembeyaz olsa dahi- bu tükürüğü yutmak orucu bozar.

Normal şekilde mazmaza (ağıza su vermek) ve istinşak (buruna su vermek) yapılırken boğaza kaçan su orucu bozmaz. Ancak mazmaza ve istinşak mübalağalı bir şekilde yapılır, ağıza alınan su gargara yapılırken boğaza su kaçarsa oruç bozulur. Çünkü Ramazan'da böyle yapmak ya­saktır. Temizlenmesi mümkün olmayan bir yemek kalıntısı, kasıt ol­maksızın tükürükle beraber içeri girerse oruç bozulmaz. Ancak dişlerin arasındaki yemek kalıntısının temizlenmesi mümkün olduğu halde temiz­lenmez de boğaza kaçarsa oruç bozulur.

Yemeye veya içmeye zorlanan kimsenin orucu bozulmaz. Çünkü bunu kendi iradesiyle yapmamıştır.

Boğaza bir şey dönmese de kasten kusmak orucu bozar. Fakat kişi isteği dışında kusarsa, kusmuğun bir kısmı tekrar içeri girmiş olsa da orucu bozulmaz.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Oruçlu iken kendisine kusmak; galebe edip de kusan kimseye kaza yoktur. Fakat kendi kusarsa kaza etmelidir.

3. İhtilam olmasa dahi kasten cinsî münasebette bulunmak.

Bunun delili şu ayettir:

Fecrin beyaz ipliği, siyah ipliğinden ayrılıncaya kadar yiyin, için. Sonra gece oluncaya (güneş batıncaya) kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta iken hanımlarınıza yaklaşmayın.

(Bakara/187)

Ayette geçen 'beyaz iplikten maksat, gün ışığı, 'siyah iplikten maksat ise gece karanlığıdır. Fecr ufukta yatay bir şekilde meydana gelen ve gecenin sona erdiğini gösteren ışıktır.

Ayetteki 'onlara yaklaşmayın' ibaresinden maksat, itikafta iken kadınlarla cinsel ilişkide bulunmamaktır. Eğer kişi unutarak hanımıyla cinsî münasebette bulunursa orucu bozulmaz. Bu, unutarak yiyip iç­meye kıyas edilir.

4. İstimna

İstimna kişinin hanımını öpmesi veya dokunması suretiyle veya el vasıtasıyla kendisini ihtilam etmesidir. Oruçlu iken bu kasten yapılırsa oruç bo­zulur. Ancak herhangi bir sebepten ötürü isteği dışında olursa oruç bo­zulmaz. Karısını veya kocasını öptüğünde şehveti harekete geçecek olan kişinin bunu yapması tahrimen mekruhtur. Çünkü orucun ifsat olma tehlikesi vardır. Bu, kasten orucu ifsat etmeye çalışmak gibidir. Öpmekle şehveti harekete geçmeyen kişinin de öpmeyi terk etmesi evlâdır.

Hz. Aişe'den şöyle rivayet edilmiştir: 'Hz. Peygamber, oruçlu olduğu halde beni öperdi. Halbuki hanginiz Hz. Peygamber'in nefsine hâkim oluşu kadar nefsine hâkim olabilir?'

Âlimler, Hz. Aişe'nin sözünün şu anlama geldiğini söylemişlerdir: 'Sizin için hanımlarınızı öpmemek daha iyidir. Vehme kapılarak kendinizi Hz. Peygamber gibi saymaya kalkışmayın. Peygamber için mubah olan şeyin size de mubah olduğunu düşünmeyin. Çünkü Hz. Peygamber nefsine mâlikti; şehvetine kapılmaktan ve cinsî münasebette bulunmaktan emindi. Siz ise bunlardan hiçbir zaman emin olamazsınız'.

5. Hayız ve Nifas

Hayız ve nifas, orucun sıhhatine mâni olan özürlerdir. Bu bakımdan günün bir kısmında hayız veya nifas olan kadının orucu bozulur ve daha sonra orucunu kaza etmesi gerekir.

Hz. Peygamber'e, kadının dininin nasıl noksan olduğu sorulunca, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Kadın hayız ve nifaslı olduğu zaman namazı terketmez mi, orucunu bırakmaz mı?

 

6. Akıl ve şuuru kaybetmek ve dinden çıkmak

Tecennün etmek (delirmek) ve dinden çıkmak (irtidad), orucun sıhhatine manidir, Çünkü bunlar, kişiyi mükellef olmaktan çıkarır. Ayrıca oruçlu kimse, orucu ifsad edecek şeylerden kaçınmalıdır ki orucu sahih olsun. Oruç, fecrin tulûundan başlar, güneşin batışına kadar devam eder. Eğer oruçlu bir kimse, fecrin doğmadığını zannederek orucu bozan şeylerden birini yaparsa, sonra da fecrin doğduğu anlaşılırsa orucu bozulur. Ancak Ramazan ayının hürmetine binaen o gün akşama kadar bir şey yiyip içmemeli ve daha sonra da orucunu kaza etmelidir.

Yine günün sonunda güneşin battığını zannederek iftar eden kişinin -güneşin batmadığı anlaşılırsa- orucu bozulur. Daha sonra orucunu kaza etmesi gerekir.

 Mevlam adap ve erkanlarına uygun bir orucu tutmayı cümlemize nasip etsin.Orucu makbul olanlardan eylesin.Allah'ın yüklemiş olduğu sorumluluğun gereğini yerine hakkıyla getirenlerden eylesin.Ve bizleri Cehennemin o yakıcı ateşinden muhafaza eylesin.AMİN

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI