ÇOCUK, UYUMAMAK İÇİN DİRENİYOR MU?
Uzm. Dr. Taşkın “Birçok ebeveynin ortak problemi, çocuklarını vaktinde yatıramamaktır. Bu durum, bazı çocukların uykuya direnci, fizyolojik ihtiyaçlarının giderilmemiş olmasından değil, duygusal ihtiyaçlarının doyuma erişmemiş olmasındandır. Duygusal ihtiyaçların doyuma erişmesi, ancak çocuğun ebeveyni ile bir duygusal aktarım yapması ile mümkündür. Duygusal aktarım, düşünceleri paylaşmak, güne ait birikenleri boşaltmaktır. Çocuk, yatmadan önce konuştukça rahatlar. Rahatladıkça dinlemeye ihtiyaç duyar. Duygusal aktarımı tamamlamamış çocuğu baskı ve zorlama ile yatırmak yerine, daha çok yakınlaşmak gerekir.
Pedagojik bulgulara göre, çocuk, uzunca bir zamandır geç saatte yatıyor ve sabah da uyanmakta zorluk çekiyorsa, uyku düzeni, akşam erken yatırmaya çalışmakla değil, sabah erken kaldırmakla başlamalıdır. Çocuğun erken kaldırılması, akşam erken yatmayı kolaylaştırır. Uykudan en az 2 saat önce yemek bitmiş olmalıdır. Yatmadan önce yemek, kaliteli uykuya engeldir. Uykudan en az 1 saat önce internet, cep telefonu, televizyon kapanmalıdır. Teknolojik dürtüler, uykuyu zorlaştırdığı gibi, uyku kalitesini de bozar. Çocuklukta uykuya direncin, ergenlikte çok uykuya dönüşeceği unutulmamalıdır” dedi.
