Ülkemizde son dönemde yaşanan ekonomik bunalım; toplumsal yaşantımızı olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir.
Özellikle son zamanlarda yaşanan intihar vakaları bunun küçük bir örneğini temsil etmektedir.
Ekonomi insan hayatının vazgeçilmez bir unsuru olmuş vaziyette ama neticede, bu bunalım sürecinde yine etkilenen halktır.
Geçtiğimiz günlerde yine bir intihar vakasıyla karşı karşıya kaldık.
Adam evine çocuklarına bir sıcak ekmek getiremediği için, intiharı denemekten başka çaresi kalmamıştı.
Allah kalanlara sabır versin.
Bu parasızlık insanı nelere sürüklüyor.
Piyasada o kadar işsiz insan var ki; hangi kapıyı çalsa yüzüne kapanıyor.
Bu ilahi adaletimidir.
Asgari ücret olmuş iki bin üç yüz lira, hala çevremizde bu maaşın altında insanımız mecburiyetten çalışmak zorunda kalıyor.
Bir de sigorta mevzusu da var, o her şey den daha vahim eyvah eyvah...
Yetkililerin bu konuda tedbirler almasını tüm halkın istemiyle duyurulmasını ve üzerinde durulması konusunda çalışmaların başlatılmasını arz ederim.
İşte bu bölgenin iş verenleri sadece kendi çıkarlarını düşünmekten başka bişi yapmıyor ve çalışanlarının haklarını gasp ediyorlar. İşe ihtiyacı olan vatandaşlarımızı köle gibi çalıştırıyor ve hemen ardından bir paçavra gibi sokağa fırlatıyor. Ne gerek var bu tür vakalara. İnsanımız karınları doymadığı sürece, açlık ve sefalet içinde yaşadıkları sürece; hırsızlık, gasp, adam öldürme gibi toplumsal olaylarla daha çok rastlarız.
Ne için para para para...
Hayatımız olmuş bir senaryo, yönetmen nasıl yönlendirse o şekilde oynuyoruz rolleri.
Hep bir kural çemberinden geçip gidiyoruz.
Bu kuralların başını çekende ekonomi, para ve mutsuz bir yaşam...
Daha niceleri
Zamlar zamlar zamlar...
İnsanoğlunun belini bükmeye, hayat karartmaya devam ediyor.
