Batmanlı bir bürokrat
Hasan Tanrıseven
Yurdun birçok bölgesinde Kaymakam olarak görev yaptı.
Şu anda Giresun’da Vali Yardımcılığı görevini yürütüyor.
Gazetemizin youtube hesabında,
Canlı yayın konuğumuz oldu.
Gazetemizin Yazarı Recep Kavuş da yayınımdaydı.
Batman Lisesinde okuduğu,
Gazetecilik yaptığı yılları anlattı uzun uzun.
Memleketine düşkün bir isim.
pandemi nedeniyle ara vermiş olsa da
Sık sık memleketine geliyor.
Çat kapı ziyaretler yapıyor.
Hemşerileriyle arasındaki
Bu gönül bağını anlattı, gururla.
Bugüne kadar görev yaptığı kentlerden
Yorumlar aldık.
Soruları yönelttik.
40 soru–41 cevap yaptık canlı yayında.
Pek keyifliydi.
Muhabbet dolu bir söyleşi oldu.
Yazıya döktüm, sizler için.
Yayının tekrarını web sitemizden izlersiniz.
..
- Giresun’da pandemi tedbirleriyle sahadasınız. Nasıl yürütüyorsunuz süreci?
“Pandemi, son 14 aydır tüm dünyanın gündeminde. Türkiye’de vakalar son haftalarda artışa geçti. Karadeniz’de de öyle. Giresun’da ekiplerimiz sürekli denetim halinde. Bizler de vatandaşlarımızı uyarıyoruz. Lütfen aşılama yapılana kadar daha dikkatli olalım. Mesafeyi koruyalım. Ziyaretlerimizi, sohbetlerimizi online yapalım”
ZOR DÖNEMLERDE GAZETECİLİK YAPTIM
-Batman’da gazetecilik yaptığınız dönemlerden biraz bahseder misiniz?
“O zamanlar zor şartlarda gazetecilik yapılıyordu. Teknik zorluklar ve bölgenin kendine has zorlukları vardı. Bir avuç gazeteci vardı. Tabi ben de daha işin başındaydım. Yazarınız Recep Kavuş ile birlikte insan hakları, çevre, kültür, kültürel miras konularında çalışmalar yapıyorduk. Batman Lisesi ve Siyasal Bilimler Fakültesinde okurken de yerel gazetecilik yaptım. Tabi şuan her şey online ofset basılıyor. Mesela şu anda internet üzerinden online yayın yapıyoruz. Bunlar o zamanlar hayaldi. İlk gazeteler çıktığında harfler tek tek elle dizilirdi. Harf harf yazı döşeme, gerçekten çok zor bir işti. Kalıpların hazırlanması, basılması, zor işlerdi. O dönemin gazetecileriyle birlikte Batman’ın sesini duyurma gayreti içindeydik. O zamanlar hiç kimse örneğin Hasankeyf’i bilmezken, başta Recep Kavuş ve diğer gazeteciler, Hasankeyf in sesini duyurdu. Sonra Hasankeyf, dünyaya mal oldu. Batman Halkına doğru haber ve isabetli yorumlar aktarma gayreti içindeydik. Zordu ama ayrı bir keyifti gazetecilik”
BATMAN, GÜNEYDOĞU’NUN PARİS’İ OLABİLECEK POTANSİYELE SAHİP
-Batman’la bağlarınızı çok sıkı tutuyorsunuz. Ne ifade ediyor sizin için Batman?
“Batman’a her gelişimde bir başıma çıkar, en az 2-3 saat kenar semtleri, İluh, İpragaz, Bağlar’ı gezerim, vatandaşlarla sohbet eder, nabız tutmaya çalışırım. Batman’da adım basmadığım bir sokak ya da cadde yok. 2003 yılında Efkan Ala Batman Valiliğine atandığında ben de ilk defa Kaymakam olmuştum. Kendisini ziyaret etmiştim Batman’la ilgili sorular sormuştu. Ayrılırken bana bir soru sordu. ‘Batman’a Güneydoğu’nun Paris’i diyorlar doğru mudur?’ dedi. Evet, Sayın Vali’m dedim. Malabadi Köprüsü, Mereto, Hasankeyf’e baktığında tarihi kültüre ve zenginliklere sahip bir şehir. Batman Ovasının ciddi bir tarım verimliliği var. Havalimanı, üniversitesi, rafineri, demiryolu var, ciddi bir pazarımız olan Kuzey Irak’a yakın, önemli bir noktada. Bu hamur işlenirse Batman’ın ciddi bir potansiyeli olduğu görülür. Mesela petrolü var. Üzüldüğüm de bir nokta var. Sokakları gezdiğim zaman bu gençlere bira da yazık oluyor. İş sahibi olabilseler, üreten, katkı sunan, geleceğe güvenle bakan gençler olabilecekken maalesef zamanımız boş şeylerle geçiyor. O potansiyel değerlendirilemiyor. Orda doğup büyüdük. Bütün ailemiz Batman’da. Kopmamız mümkün değil. Bugüne kadar memleketimizin bütün sorunlarına duyarlı olduk. Batmanlı bir vatandaş olarak gayret sarf ettik. Batman Lisesi adının geri verilmesi için kampanyaya katıldık. Batman Üniversitesi kurulmadan önce Teknik Fakülte vardı. Üniversitenin kurulması için dosya hazırlanmıştı. O dönem Ankara’daydım, Meclis ve Başbakanlıkta çalışıyordum. Dosyayı çok yakından takip ettik. O dönemin çabaları sonuç verdi ve fakültemiz kuruldu. Batman’a hizmet açısından bir nefes olarak, vatandaşlarımızın hizmetindeyiz. Sağ olsun hemşerilerimiz bizi yalnız bırakmıyor. Türkiye’nin neresine yaparsak yapalım arkadaşlarımız yollarını değiştirmek pahasına gelip ziyaret ediyorlar. Bizler de kendilerini ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Batman’a sık sık gidip geliyorum. Pandemi nedeniyle biraz aksattık ama o da dostlarımız ve sevdiklerimiz zarar görmesin diye”
BATMAN LİSESİ, BATMAN KÜLTÜRÜNÜN BİR ÖĞESİ
-Sizin de mezun olduğunuz Batman Lisesi adının iadesi için yürüttüğümüz kampanyaya destek verdiniz. Neler söylemek istersiniz?
“Batman Lisesi o dönem çok başarılıydı. Pek çok dostumuz oradan mezun oldu. 1968 yılında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in gelip temelini attığı bir okul ve bir kuşak hep oradan yetişti. Batman kültürünün bir öğesi. Anadolu Liselerine geçiş sürecinde ismi değiştirildi. Sonsöz Ailesi, bu adın geri verilmesi için mücadele sürdürdü. Hukuki olarak argümanları ortaya koyduk. İsminin neden iade edilmesi gerektiğini, Batman’ın bir kültür bir parçası olduğunu söyledik. İsim hakkı önünde bir engel olmadığını söyledik. Batman Valimizi ziyaret ettim. Dedim ki ‘sayın valim size bir proje söyleyeceğim, hiç bir maliyeti yok ama herkesi çok sevindireceksin’ Şaşırdı ve merak etti. Batman Lisesinin isim tabelasının geri asılmasını istedim. Sağ olsun, Milli Eğitim Bakanımız Batman’a gelince Vali Bey bu talebimizi iletmiş. Nihayet Batman Lisesi ismine kavuştuk”
BASIN, HALKLA KÖPRÜ KURABİLMEMİZ İÇİN ÖNEMLİ
-Görev yaptığınız yerlerde olumlu haberlerle manşete taşınıyorsunuz. Bunu nasıl sağlıyorsunuz?
“Gazetecilikten geliyorum. Gazetecilerle günlük hayatımızda ilişkilerimiz çok sıkı. Görev yaptığım yerlerde gazetecilikten gelen biri olarak, basın mensuplarına her türlü kolaylığı sağlıyorum. Bazı bürokrat arkadaşlarımız, medyadan uzak duralım diyorlar, saygı duyuyorum. ama yapılanları anlatma, duyurma ve vatandaşla köprü kurabilmek için medyanın desteği çok önemli. Vatandaşı bütün projelerin içine katmak, idareci açısından en öncelikli şeydir. Bunun için de basının desteği önemlidir”
TURGUT ÖZAL “İLERİDE VALİ OLACAKSIN DESENE”
-Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile bir diyalogunuz olmuş, anlatır mısınız?
“Evet, Batman’da gazetecilik yaparken Gap Mahallesiyle ilgili bir hafta araştırma yaptım. Bu haberle yarışmaya katıldım ve ödül aldım. Ankara’da ödül törenine katıldım. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal ve geçen günlerde rahmet eden Başbakanımız Yıldırım Akgün de törene katılmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız, bütün gazetecilerle tek tek sohbet ediyordu. Ben de en sondayım. Ödül alan gazetecilerin tamamı 50 yaş üstü. Beni görünce şaşırdı. ‘Delikanlı sen öğrenci misin?’ dedi. ‘Evet, Sayın Cumhurbaşkanım’ dedim. Siyasal Bilimler Fakültesinde okuduğumu söyleyince ‘Desene ileride vali olacaksın’ dedi. ‘Tek dileğim bu’ dedim. Dedi ki ‘nereye vali olmak istersin?’ ‘Batman’a vali olmak isterim’ dedim. Batman da Mayıs Ayının sonu, il olalı bir hafta olmuş. ‘Evet, orayı yeni il yaptık’ dedi. ‘Batmanlı mısın?’ dedi. ‘Evet’ dedim. ‘O halde doğduğun yere Vali olamazsın, Diyarbakır olur, Siirt olur ama Batman olmaz’ dedi. Kendisini rahmetle anıyorum”
SPORDA İŞİ, EHLİNE BIRAKMAK LAZIM
-Spora ilgili bir bürokratsınız. Spor alanında yaptıklarınızı anlatır mısınız kısaca?
“Hadisi şerif der ki, emaneti, ehline teslim edin. İşi bilen insanlara işi bıraktığınız zaman başarıya ulaşıyor. Ben Petrolspor’dayken, amatörde daha sonra 2 ve 3. lig’lere çıktı. Abim Habip Tanrıseven kulüp başkanıydı. 1.’liğin kapısından döndü. Ben Petrolspor’da lisanslı sporcuydum. Altyapısında oynadım. Üniversiteye gidince bıraktım. Diyarbakırspor Başkanlığı verildiği zaman hakikaten enkazı devraldım, borçlarını silip düzlüğe çıkarıp, sivil bir yönetime devrettim. Onursal başkan olarak devam ettim. Takım süper lig’e çıktı. Alanya’ya geldiğimde, tarihinde ilk kez 2.lig’den 1.’lig’e çıkmıştı. Ama takım düşer diyorlardı. Diyarbakırspor tecrübesiyle de Play-Of’a oynattık. Ama çıkmadı. Sonra Giresun'a geldik. Eğer Alanyaspor galip gelseydi, doğrudan Süper Lige çıkacaktık. Giresunspor galip gelseydi, Play-Of’a çıkacaktı. Ama beraber kaldığı zaman da diğer maçlara bağlıydı. Maç berabere kaldı. Tabi Giresunspor play-of’a çıkamadı, Alanyaspor play-of’a kaldı. Sahaya gittim. İnanın 22 sporcu yere serilmiş, moral bozukluluğu var, Alanyaspor'da. Soyunma odasına gittim ve dedim ki arkadaşlar aslanlar gibi oynadınız, moralinizi bozmayın. Bir 10–15 dakikalık koç gibi konuştum. En sonda dedim ki 3 maç sonra süper lig’deyiz. Tabi bir alkış koptu.
