Ramazan ayı, Kur'an-ı Kerim ayıdır. Kalplere nur, gönüllere şifa, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur'an-ı Kerim, bu ay içerisinde bulunan Kadir Gece'sinde indirilmeye başlanmıştır.
Bu ayda, tutulan orucun verdiği açlık ve susuzlukla yanma veya oruçla günahların yanıp silinmesinden dolayı yakma anlamı ile ilgili olarak Ramazan adı verilmiştir.
Bazı âlimlere göre ise; ramazan, Yüce Allah'ın isimlerinden biridir ki, Allah'ın af ve mağfiretiyle günahların yanıp yok olması demektir.
Yüce Rabbimizin.
"Oruç benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini nefsi arzularını terk etti, onu cehennem azabında yakmaya heya ederm buyurmuştur.
Oruç, bu ayda tutulmak üzere farz kılınmıştır.
Ramazan ayı ki; oruç tutan, ibadet ve taatta bulunan, hayır ve hasenat yapan, tövbe ve istiğfarda bulunan müminler için rahmet ve mağfiret ayıdır.
Ramazan ayının sevap ve mükâfatları anlatmakla bitmeyecek kadar çoktur. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: "Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.
Kim ki ramazan ayına ulaşır gündüzleri oruç tutar geceleri teravih namazını kılar ve sadece mükâfatını Allah’tan ister, o kişinin geçmiş günahlarının af olunacağını müjdeler.
Onun için bu kazanç kapısı olan Ramazan Ay’ı ruhuna uygun, layık olunacak şekilde, davranışlarına hal ve harekâtlarına, dikkat etmelidir.
Bir gün sahabeler, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’e “Ey Allahın Resulü, (falan) kadın çok abidedir, gündüzleri oruç tutar, geceleri de namaz kılar, tespih çeker (fakat)…” der.
“Fakat nedir?” diye sorar Resulullah (s.a.v)
“Dili çok sivridir ey Allahın Resulü komşularını incitir rahatsız eder”
Peygamberimiz (s.a.v) مع في ذالك فالنار buyurur “Bu ibadetlerine rağmen cehennemliktir” diye buyurur.
Anlaşılıyor ki çevresini, komşusunu yani insanları rahatsız eden ve inciten kişilerin, namaz ve oruçlarının onları cehennem azabından kurtaramayacağını bildirir.
Allah Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur:
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ
“'Ramazan Ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin'”
Ayet-i Kerime'de Ramazan Ay’ında indirildiği bildirilen Kur'an-ı Kerim, son ilâhî kitaptır ve Allah'ın son kelamıdır.
O, bir kanundur, hükümleri Kıyamet'e kadar devam edecektir.
Kur'an-ı Kerim insanlığı iyiye, güzele, doğruya götürecek olan tek hayat kaynağıdır.
Bu gün bakıyoruz Kuran’ı Kerimi kendi geçim kaynağı ve hayatını idame etmek için elinden ve dilinden düşürmeyen bedbahtları görüyoruz. Oysa Kuran-ı Kerim insanları kandırmak ve duvara asmak için değil hak ve batılı, ayırmak zalimden mazlumun hakkını tahsil etmek, insanlari kötü yanlış ve karanlık yoldan, aydınlık doğru ve adalet doğrultusunda insanları uyaran ve davet eden ilahi kanunudur.
Yüce Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz ki bu Kur'an doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler"
"Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için bir şifa hidayet ve rahmettir; zalimlerin ise hatalarını ve ziyanını hatırlatmak için bir uyarıdır”
Ramazan ayı, oruç ayıdır. Allah Teâlâ, müminlere bu ayda oruç tutmayı emretmiştir, yani farz kılmıştır.
Yüce Mevla'mız, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur:
يَآاَيُّهَا الَّذِينَ اَمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
“Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki (oruç tutmak suretiyle kötülüklerden) korunursunuz”
Görülüyor ki; Cennet kapılarının açıldığı, Cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların zincirlere vurulduğu bu ay müminler için oruç ayıdır.
Bu sebeple, Müslüman bu ayda orucunu tutacaktır.
Zira oruç sadece aç ve susuz kalmak değil, kalbin Allah'a açılması hayata Allah'ın emrettiği şekilde bakılmasıdır.
Aç olanları doyurması kimsesizlere yardım etmesi, yolda kalanlara çara olması, insanların ve komşu haklarına fazlasıyla uyum sağlaması doğrultusunda bu mübarek Ramazan Ayı fırsat bilmelidir.
Ya rab bu mübarek ramazan hürmetine, orucumuzu kabul eyle, hastalara şifa, ölülerimize rahmet eyle, ülkemizde ve memleketimizde gezen bu karanlık bulutları def et, huzur ve barış içinde bir ortam sağlanması için sana yalvarıyor ve senden yardım diliyoruz Allah’ım.
DİN ÂLİMLERİ DERNEĞİ (DA-DER) BAŞKANI MEHMET ŞİRİN GÖNÇ
