SONSÖZ SENDE...

HÜSEYİN PADİR (emekli)

54 yaşındayım. Emekliyim. Batman’da insanlar her türlü soruna karşı ne yazık ki çok duyarsız. Bakın sokaklar kir çöp içinde. İnsanlarda temizlik bilinci yok. Aslan yattığı yerden belli olur derler. Batmanlılar bu manzarayı kendilerine yakıştırıyorlar mı? Bakın parklara oturuyorlar, yedikleri, içtikleri her şeyi etrafa atıp kalkıyorlar. Sonra oraya kim gidip oturuyor? Sizin eşiniz, dostunuz, arkadaşınız, komşunuz. Peki, neden sizden sonrakilere kirli bir çevre bırakıyorsunuz? Buna hakkınız var mı? İnsanlar bu konuda duyarlı olsunlar. Bu kent bizimdir, bizim evimizdir. İnsan evine çöp atar mı?

MEHMET YILDIZ (işçi)

50 yaşındayım. İşçiyim. İş alanlarının Batman’da çok kısıtlı olduğunu düşünüyorum. Neden Batman’da petrole dayalı iş alanları açılmıyor. Büyük şehirlerde petrokimya tesisleri var. Buralarda binlerce insan ekmek yiyor. Batman, petrol kentidir ama burada öyle bir tesis bulamazsınız. Halka büyük haksızlık yapılıyor. Petrol bizim en büyük gelir kaynağımızdır ama halk işsiz, halk yoksul. Bu duruma kimse sesini çıkarmıyor? Yetkililer, idareciler hiç mi vicdan azabı çekmiyorlar? Nasılsa görev süremiz dolacak, buradan gideceğiz düşüncesiyle hareket ediyorlar.

KASIM AYDIN (emekli)

74 yaşındayım. Emekliyim. Batman’da hava kirliliği bizi mahvediyor. Bir yaştan sonra daha da dayanılmaz hal alıyor. Nefes almakta güçlük çekiyoruz. Bir de yazın yakılan anız yangınları ekleniyor. İnsanlar bile bile bizi intihara sürüklüyor. Böyle kirli bir havası olan bir şehirde anız yakmak hangi vicdana sığıyor? Neden bütün halka eziyet veriyorsunuz? Hava kirliliğine ne gibi çözüm bulunabilir bilmiyorum ama Tüpraş’tan yayılan kirli gazların önlenmesi, filtrelenmesi lazım. Bu havada pis hastalığa kapılmamak mümkün değil.

YUSUF ŞAHİN (öğretmen)

45 yaşındayım. Öğretmenim. Eğitim sisteminin iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sürekli değişen sistem ve bir türlü yerine oturmayan müfredat, ne yazık ki sorun yaratıyor. Bir sisteme alışmıyoruz ki yeni bir sistem geliyor. Biz öğretmenler bile zorlanıyoruz. Kaldı ki öğrenciler ve veliler nasıl alışsınlar? Sınav üstüne sınav… Mezun olabilmek için sınav, üniversiteye girmek için sınav, atanmak için sınav… Sonuç ne peki? Elde var sıfır. Çünkü yeterli istihdam yapılmıyor. Öğrenciler boşta geziyor. Biz eğitimciler olarak öğrencilere elimizden gelen eğitim-öğretimi vermeye çalışıyoruz. Ancak her şey bizde bitmiyor. Eğitim sisteminde köklü iyileştirmeler gerekiyor.