Platforma üye sendika ve derneklerin ortak basın açıklamasında “Bireylerin düşünsel ve ruhsal gelişiminde ve eğitim yaşamında olduğu kadar, sosyal ve ekonomik yaşama katılmasında, toplumsal ilişkiler içinde kendisinden farklı olanlarla eşit haklara sahip bir şekilde yaşayabilmesinde anadilinin büyük önem taşıdığı açıktır. Çocuğun kendi anadiliyle eğitime başlaması, ülkede kullanılan resmi dili ve hatta başka pek çok dili öğrenmesine ve kullanmasına engel değildir. Aksine, diğer dilleri en iyi şekilde öğrenmenin ön koşulunun, kendi anadilini en iyi şekilde öğrenmekten geçtiği eğitim biliminin en temel doğrularından biridir. Türkiye’de anadilinde eğitimin, bölücü değil birleştirici, ayrıştırıcı değil bütünleştirici bir işlev göreceği konusunda en küçük bir şüpheye yer olmamalıdır. Dil ve kültür farklılıkların bir zenginlik unsuru olduğuna, bölünmeyi değil, daha zengin bir birlikteliğin yaratılmasına katkı sunacağına güvenilmelidir. Antroploji .com raporuna göre Türkiye’de 36 farklı dil ve lehçe bulunmaktadır. Ancak 15 ana dil ve lehçe yok olma ile yüz yüze olduğu 3 dilin çoktan kaybolduğunu belirtmiştir. Üzülerek belirteyim ki bunlardan biri de Kürtçenin (Zazaki-kürmancki) lehçesidir. Devletin bir sorumluluğu da bu dillerin korunmasına yönelik tedbirler almaktır. Bu çerçevede anadilde eğitim hemen hayata geçirmelidir” denildi. (Gülsüm Erdem)
