Dünya’nın ¾’ü sularla kaplıdır.
Kıtalar arasında bulunan okyanuslar, ülkeler arasındaki denizler, karalar üzerindeki göller, akarsular, sıcak su kaynakları, soğuk su kaynakları, tatlı ve tuzlu sular, sodalı ve ilaçlı sular bütünüyle su kaynaklarını oluşturur.
Evrendeki her şey sıvılaştırılabilir.
Canlı varlıklar incelendiğinde organizmaların büyük kısmının suda meydana geldiği görülmektedir.
Su, canlı hayatını bu kadar ilgilendirmekteyken ve oluşturmaktayken, en başta insanlar suya muhtaç olarak yaşamaktadır.
Susuz yaşayabilen bir canlı yoktur.
Suyu doğru kullanmazsa ve israf etmeye devam edersek, dünyada birçok canlının nesli tükenebilir, dünyanın coğrafyası değişebilir, kuraklık, kıtlık, yokluk yaşanabilir.
Çölleşme eğilimlerinin başladığı günümüz dünyasında suya olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
Bununla beraber insanlar özellikle günlük hayatlarında suyu israf etmeye devam etmektedir. Su tasarrufu için evlerimizde su tesisatı bakımlarını gerçekleştirmeliyiz, suyu daha az harcayan makineler kullanmalıyız, temizlik yaparken su miktarını dengede tutmalıyız.
Bunları yaparsak, bilinçsiz su tüketiminin önüne geçerek, su israfını önleyebiliriz.
Su kaynaklarının çabuk bitmemesi için su tasarrufu yapmak her yurttaşın görevidir.
Evlerde kullanılan suyu boşa kullanmamak da su tasarrufunun en önemli ilkesidir.
Susuzluk canlı hayatının sonudur.
Su israfı da susuzluğa giden yolda canlı hayatının sonunun başlangıcıdır.
Suyun hayati bir unsur olarak tasarruf edilmesi gerekir.
Çevrenin korunamaması ve çevre kirliliğinin artmasıyla su kirlilikleri oluşmakta ve bilinçsiz su tüketimiyle birlikte su kaynakları tükenmektedir.
Evlerimizde, okullarımızda ve iş yerlerimizde su kullanımında yapılan israf, her geçen gün su kaynaklarını eritmektedir.
Kış aylarında dahi yağışların olmaması, su tüketimimizin fazla olması nedeniyle barajlardaki doluluk oranı % 15'lere kadar düşmüş durumda.
2020 yılında yaşamış olduğumuz kötü bir yılın ardından, yağışların olmaması ile kuraklığın kapımızda olduğunu belirtirken, 2021 yılının daha kötü geçmemesi için elimizdeki imkânları tedarikli bir şekilde kullanıp, israfın önünü geçmeliyiz.
Bizler vatandaşlar olarak hayatımızın her alanında olduğu gibi su kaynaklarını da kontrollü bir şekilde tüketmekle yükümlüyüz.
Vatandaşlar olarak bizlere düşen musluğumuzdan akan suyu doğru tüketmek, kontrollü kullanmak, alacağımız tedbirlerle gereksiz su kullanımının önüne geçmek.
Biz bu çalışmaları yaparken ülkemizin tüm kentlerinde suyun planlanması korunması, doğru yönetilmesi, su kaynaklarının ve havzalarının korunmasına yönelik çalışmaların geliştirilmesi gerekiyor.
Su tasarrufu nasıl sağlanmalıdır?
Meyve ve sebzeler sürekli akan suyun altında değil, kaptaki bir su içinde yıkanabilir.
Bu su, çiçek sulama vb. işlemler için de kullanılabilir.
Bulaşık ve çamaşırlar elde yıkama yerine makinede yıkanabilir.
Makine tercihlerinde ise A+ kategorisinde tasarruf sağlayan makineler tercih edilebilir.
Banyo ve duş süreleri kısaltılarak önemli miktarda su tasarrufu sağlanabilir.
Araç yıkamalarında, suyu sürekli akıtmak yerine, geri dönüşümü olan otomatik yıkama makineleri tercih edilebilir.
El yıkama, diş fırçalama ve tıraş olma sırasında sular boşa akıtılmamalıdır.
Bahçe sulamalarında, özellikle yaz aylarında buharlaşmanın etkisini azaltmak için sabahın erken saatleri ya da akşamın geç saatleri tercih edilebilir.
Bulaşık ve çamaşırlar, makineler dolduğu zamanlarda yıkanmalı ve ekonomik modlar tercih edilmelidir.
Sifonlar, gerektiği kadar çekilmeli, her sifon çekiminde 1 litre su tasarrufu sağlanabilir.
Avusturya’da bulunan bir şirket bu bilinç içerisinde olduğundan.
Her sattığı su şişesine peygamber efendimiz
Hz. Muhammed'in (S.A.V) hadisi şerifini etiket etmiştir.
"Akan su kenarında abdest alacak olsan suyu israf etme"
