Bugün tercih sürecinin son günü.
Bu güne kadar hâlâ tercih yapmamış olan sen bir kaç saat içinde bu tercihi yapmış olacaksın.
Belki yıllar önce çocukluğunda ilkokulda ya da okula dahi başlamadan tercihini yapmışsın, ben büyüdüğümde bu işi yapacağım, demişsin.
Bilmiyorum.
Belki de defalarca verdiğin sayısız tercihten biri daha şimdi bugün tekrar gündeminde ve sen belki de hâlâ geleceğe dair yapman gereken o tercihte kararsızsın.
Olabilir geç yahut erken nihayetinde bir tercih yapmak zorundasın.
Evet de peki tercih ne demek?
Buna kısaca alternatifler arasında bir seçim yapmak diyebiliriz.
Bugün ileride yapacağın mesleğinle ilgili sıralamanın ve puanının tuttuğu alternatifler arasında bir seçim yapacaksın.
Ha tabi bir de çevrenin onayladığı, ailenin senin için uygun gördüğü, sistemin seni zorunda bıraktığı, ileride bak bunun geleceği ve ücreti çok iyi diye söylendiği, başka alanlar ve başka insanlarla kıyas yapıldığı birçok alternatif!
Bir de şey var senin ilgi duyduğun, o işle uğraşırken mutlu olduğun, merakını cezbeden, seni heyecanlandıran, başarılı ve yatkın olduğun alternatifler.
Aman pardon bu son saydıklarım alternatif değil bunlar sadece kafanı karıştıran ve "doğru" seçim yapman da seni tuzağa düşüren hayalperest fikirler!
Bu hayalperest düşüncelere ileride para kazanıp mutlu olman çok zor.
Bunları asıl mesleğini seçtikten sonra hobi olarak da yapabilirsin!
İşte özellikle de tam bu zamanlarda sıklıkla duyduğun ve duymaktan bıktığın bu yıkıcı eleştiri ve fikir beyanları sebebiyle belki de çoğunuz istemediği mesleği yapmak için ilk adımları çoktan attı bile. İster ilk adımları daha atmamış ol ya da çoktan atmış ol gerçekten tüm alternatifleri hâlâ bile değerlendirebilirsin.
Evet, gerçek alternatifler arasında doğru kararı vermen için az bir zaman kaldı. Gerçek seçenekleri belirlememiş olabilirsin bunun belirlemeyi bilmiyor da olabilirsin.
Nedir o zaman gerçek ve asıl olan alternatifleri, neler olmalılar?
Birincisi sıralama ve puan değil. Şimdi diyeceksin ki hayır en önemli olan sıralama.
Hayır gerçekten değil.
Asıl önemli olan başta saydığım alternatifler de değil.
Ne biliyor musun?
Hayalperest fikirlerin. Kesinlikle asıl alternatifler onlar.
Şimdiye kadar insanların sana öğrettiği ve doğru seçenekler diye söylenip durulan her şeyi bir kenara bırakmalısın ve içinden gelen o işi yapmak için adım atmalısın.
Seni tutmalarını izin vermemelisin.
Kıpırdamadan bir şeyler yapamazsın.
Kalk ve harekete geç.
Eminim geçenler oldu bile.
Okumaya devam eden ve hâlâ harekete geçemeyen sen korkuyor musun?
Başarılı olamamaktan mı?
Ya da şansız olduğunu mu düşünüyorsun?
Birilerinin gelip sana hadi gidelim ve hayalindeki mesleğe için bir şeyler yapalım demesini mi bekliyorsun?
Dışarıdan birileri seni destekleyebilir ama şunu söyleyeyim dışarıdan aldığın destek seni ancak bir süre idare eder. Ondan sonra söner.
Dışarıdan verilen gazla çalışamazsın.
İçerden sen kendi kendini desteklenmeli ve kendi kendine gaz vermelisin.
İçinde bir şeylerin seni kamçılaması gerekiyor. Bu herhangi bir şey olabilir. Onların seni kamçılamasına izin ver.
Yani kısaca demek istediğim kendine inanmalısın!
Sonra merak etmelisin. İlgi duyduğun her şeyi. Ama bu merakın seni harekete geçirmeli. İçini kıpır kıpır etmeli. Arayışta olmalısın.
Bu arayışta kendini de keşfetmelisin.
Sana bu keşifte ilham olacak hikâyeleri dinlemelisin. Ama kimsenin de etkisine girmemelisin.
Sonra plan yapman gerekecek. Ya da planlar.
Plan yapmak zor evet çünkü hayat hızlı. Ama rutin olan ve sabit olan bir şeyler her zaman var. Onlar doğrultusunda planlar yapabilirsin.
En sonunda kendine bir yol bulmuş olacaksın eğer ki o yolu bulamadıysan da kendi yolunu yapacaksın.
Bunu yapmak zorundasın.
Çünkü bu senin hikâyen.