Batman, kahvehane kültürünün çok yaygın olduğu şehirlerin başında gelir.
Tabi kahvehanenin yanına, çayhane, kıraathane ve son zamanlarda hızla artan kafeleri de eklemek gerekir.
Kahveciler Odasına 500’ün üzerinde işyeri ve üye kayıtlı.
Bir de diyebilirim iki mislin de odaya kaydı bulunmamaktadır.
Anlayacağınız Batmanda Bin’in üzerinde kahvehane, çayhane, oyun salonu ve kafe mevcuttur.
Anlayacağınız şehirde önünüze adım başı kahvehane çıkıyor.
Bu kahvehanelerde yüzlerce kişi gece gündüz zaman öldürmenin peşinde.
Her yaştan insana burada rastlamak mümkün.
Hatta mesleğe göre, oynana oyuna, hobilere göre de kahvehaneler bulunmaktadır.
Damacılar, inşaatçılar, keklikçiler, satranççılar kahvesi diye anılan mekanlar da var.
Her yerde bu sektör gerilerken ve zamana yenilirken Batmanda her geçen gün yeni bir kahvehane veya çayhane açılıyor.
Her ne kadar diğer sektörler gibi onlar da zor bir süreçten geçseler de en işlek caddelerde 10 bin lira aylık ödenerek açılan kahvehaneler de var.
Çünkü hiçbir zaman müşterileri eksilmiyor.
Hangi kahvehaneye baksan halka oluşturmuş insanlar oturuyor.
İş görüşmeleri, dost ahbap buluşmalarının yanı sıra, stres atma, zaman geçirme ve en çok da tembellere, işsizlere de mekanlık ediyor kahvehaneler.
Kahvehanelerin asıl işlevi sosyal mekân olmalarıdır.
Şehrimizde yeteri kadar kamusal sosyal mekanlar olmadığı için insanların kahvehanelere bu kadar akın etmelerini de bir yerden anlayabiliyorum elbette.
Ancak her gün on binlerce kişinin bu mekanlarda sabahtan akşama kadar boş boş oturması şahsen zoruma gidiyor.
İşsiz güçsüz insanların buraları mesken edinmeleri doğru değildir.
Alışkanlık ve bağımlılık haline dönüşmedikçe elbette bu mekanlara bazen gidilebilir.
Ama iş yok, mecburiyetten gidiyoruz yaklaşımı doğru değildir.
“İş yoktur” kavramına çok ta inanan biri değilim.
İşsizim diyenlerin çoğu kafasına kamuda çalışmayı koymuş veya iş beğenmiyor veya da kolay yoldan para kazanma derdinde.
Derdi ne iş olursa olsun helal para kazanarak geçimini sağlamak olan bir kimse ne iş olursa yapar.
Bu düşüncede bir insan asla boşa zaman geçirmek için kahvehaneleri zaten mesken edinmez.
Ne yazık ki işsiz güçsüz olan bir şekilde kahvehanelerde zaman geçirenlerin çoğu bunun farkında değil.
Her şeyden önce de bu kadar çok kahvehane, kıraathane, çay ocağı, oyun salonu ve cafe 400 bin nüfuslu bir şehre çok fazla.
Kahvehaneler yerine fabrikalar, atölyeler, imalathaneler ve yeni üretim alanları artsa keşke.
