AK PARTİ, ETRAFINDAKİ TIRŞIKÇİLERDEN KURTULMALI

24-06-2019

Çok büyük misyon biçilen ve abartılan İstanbul Belediye Deçimleri de nihayet gündemden çıktı.
Son üç yıldır seçimle kalkıp seçimle yatıyoruz.
Seçimlerden başka hiçbir sorunumuzu aklıselim konuşamaz olduk.
Ne dersen de cevap hazırdı “hele bir seçimi atlatalım Allah kerim”
Öyle böyle atlatıyoruz ama yine de sorunlarımızla yaşamaya kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Bir türlü tam olarak adlandırılmayan bir ekonomik kriz yaşanıyor ülkede.
İçte dışta dört bir tarafta sorunlarla boğuşuyoruz.
Bizi direk etkileyen ve savaş mağduru yapan Suriye’deki çıkmaz.
Olası ABD-İran savaşı, çatışmalar, operasyonlar, bunlar hepsi sıkıntı ve sorun.
İstanbul Seçimleri geride kaldı ve şimdi önümüzde bu sorunlar duruyor.
Tabi bir de Ak Parti’nin, yaşadığı mağlubiyetten sonra siyasetin nasıl şekilleneceğini de bilemiyoruz.
Yeniden erken bir seçim olur mu?
Ama bir gerçek var ki Ak Parti, kan kaybediyor son iki seçimdir.
Neden kaybettiğine gelince;
İstanbul Seçimini 31 Martta Ak Parti’ye kaybettiren, seçimi iptal ettirip 23 Haziran’da mağlup ettireni bir ben mi biliyorum yoksa herkes mi biliyor?
Bence başta Ak Parti kurmayları olmak üzere birçok kişi, olanların farkında değil.
Olsalardı kaybetmek için bu kadar çok hata yapmazlardı eminim.
Benim bilip de onların bilmediği şey bana göre içlerine bulaşan virüslerdir.
Ak Parti’nin 17 yıllık iktidarında birçok menfaatçı yapı ve kişi, virüs gibi sistemine yerleşti.
Tıpkı zaman içinde fark edilen “İslam dava” gibi kendini gösteren Fethulahçılar, İdris Naim Şahin gibi kafatasçı milletçiler gibi onlarca örnek verebilirim.
Hala da Ak Parti’yi içten içe kemiren ve onu güçsüz kılan birçok virüs var.
AK Parti bu virüslerde kurtulmak yerine onu virüsten koruyan demokrat, muhafazakâr, vicdan sahibi isimler teker teker uzaklaştı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli Ve İP Başkanı Perinçek ile bir kısım İslamcı olarak geçinen çıkarcıların dümeninde ilerliyor sanki.
Ak Parti’nin, kötü gidişe dur demesi için öncelikle herkesin de dediği gibi fabrika ayarlarına geri dönmesi gerekir.
Bunun için de kendisine bulaşan virüslerden kurtulmalıdır.
Kurtulursa eminim ki fabrika ayarlarına geri dönmesi mümkün olabilir.
Ancak mevcut kadrolarla ve anlayışla devam edilirse bir yenilenme mümkün olmayabilir.
Elbette yapılan yanlışlardan dolayı sadece Ak Parti değil herkes kaybetti.
Ak Parti, yaşadığı seçim kayıplarına son vermesi için öncelikle kavgacı bir yaklaşımcıdan ziyade; barışçı, yaşamı ve yaşamsal değerleri kutsayan, hiçbir haksızlığa fırsat vermeyen, hukukun üstünlüğü ve yurttaşlar arasında eşitliği sağlaması gerekir.
Hele hele inkarcı ve ötekileştirme politikalarından uzak durmalıdır.
Kürtleri muhatap alacaksa devşirme olanları ile değil, ilkeli ve dürüst Kürtleri esas alması gerekir.
Tüm zenginlikleri kapsayan, sahte kanaat önderlerine itibar etmeyen, gerçek aydın ve farklı düşünceye sahipse de vicdan sahibi insanlarla yol almalıdır.
 Sayın Erdoğan’ın her şeyine evet diyen değil, gereken durumlarda hayır diyebilenleri etrafında toplaması gerekir.
Ancak bu şekilde doğru yolu bulabilir.
Her şeye evet diyen çıkarcı kesim, kendisine hep zarar veriyor çünkü.
 Bizde çıkarcılara tırşıkçi diyorlar.
Bu tırşıkçılar daha çok güçlülerin etrafında kümelenirler.
Eminim ki en çok da 17 yıllık iktidarı serüveni olan Ak Parti etrafında bu tipler daha çoktur.
Bunlardan kurtulmayı başarsalar 2001 ruhuna yeniden dönmüş olurlar

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?