Almanya’dan bir anım

Almanya’dan bir anım
22-09-2022

Başkent Ankara’dayız, Belediye Otobüsü ile hareket halindeyiz.

Otobüs tıka basa.

Kaptan ikide bir sesleniyor ‘biraz daha geriye sıkışın’

Arada birde dikiz aynasından bakıyor ‘orta kapıdan binenler lütfen ücret ödemek için kartınızı basın’ diyor.

Uyarılar üzerine kalabalığı yaranla,  şoförün yanında bulunan kart basma makinesine teker teker ulaşıp kartlarını basıyor.

Olup bitenleri izlerken Almanya seyahatimden bir anım aklıma geliyor.

Almanya’nın birçok şehrini dolaştıktan sonra bir liman kenti olan Bremen’e gidiyorum.

Bremen’de Alman çevrecilerin kaldığı misafirhane tarzında komün yaşamın olduğu bir binada kaldım.

4 günlük süreçte aralarında Türk olan çevreciler ile Bremen şehrini sokak sokak dolaştık.

Hobi bahçeleri, korular, yeşil alanlar çok ilgimi çekmişti.

Bu gezide birçok ilginç anım oldu. 

Bu anılardan en önemlisi toplu taşıma araçlarındaki ücret ödeme sistemiydi.

Mesela metrolara binmeden önce bilet basıp turnikelerin açılması mecburiyeti yoktu.

Otobüste de ulaşım bedelini ödemek için biner binmez kart basma mecburiyeti yoktu.

Metro ve otobüslerin içinde kart basma yeri vardı, inmeden önce müsait olduğun anda kartını basıyordu insanlar.

Biz de toplu taşıma aracına biner binmez kartımızı bastık.

Ancak bizimle araca binen ve kart basmadan bir durak sonra inen biri dikkatimi çekmişti.

Ben de bu durumu fark edip yolculuk yaptığı arkadaşa bildirdim.

Yanımda oturan arkadaş köpürdü;

‘İnsanları dedektif gibi izlemen doğru değil’.

Sanki kart basan kişi değil, ben suç işlemişim gibi…

Bir anlam veremediğim kızmasının sebebini ise eve geldiğimizde anlattı.

Belki o kişinin cebinde bilet parası yoktu.

Ya da kartını evde unutmuştu, kaybetmişti.

Kesinlikle haklı bir gerekçesi vardı.

Veya dalgınlığına gelmiş olabilir.

Olmasa asla kart basmazlık etmez.

‘Kart basmadığı için toplu taşıma aracına bindiğinde iki kez kartını basarak borcunu öder’ dedi.

Burada herkes birbirine ve kurallara saygılıdır.

Kimse kimsenin onurunu kıracak bir uyarı ve söz söylemez.

Kimse kimsenin hakkını durup dururken yemez.

Bunları anlatınca gerçekten hayrete düşmüştüm.

Aradan 10 sene geçmesine rağmen halen unutamadım.

Ankara’daki otobüs şoförünün, tüm yolcuların duyacağı şekilde ve herkesi adeta kart basmamış gibi itham ederek rencide edici uygulamasını görünce bu anıyı anlatma gereği duydum.

Ve şunu bir kez daha anladım;

Ankara gibi bir yerde bir yolcu bileti için bu kadar insanların onuru kırılıyorsa, başka yerlerdeki uygulamaları  düşünmek bile istemiyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?