AŞİRET KOZUNU BU SEÇİMDE KULLANMAYIN...

02-04-2017

Batman’da son 15 yıldır seçimlerde ezeli rekabet içerisinde olan iki parti HDP ve AK Parti, seçim lokallerini açtı.

Biri 16 Nisan’da anayasadaki değişiklikler için yapılacak olan referandumda “Evet” diğeri ise “Hayır” demek için çalışmalarını son hız devam ettiriyor.

İlk seçim lokalini, Partisinin İl Başkanlığı karşısında merkezi bir yerde AK Parti açtı.

Biraz gecikmeli olarak da Cumartesi günü HDP, lokal açılışını Atatürk Parkının arkasında mahalle arasında gerçekleştirdi.

Her iki lokalde de önceki seçimlerdeki gibi hava yok.

Lokallerde hep aynı yüzler, aynı kişiler var.

Lokallerinin dolup taşmamasının birçok nedeni var elbette.

Sadece bir nedene bağlamak doğru değil.

Bu yazımda seçim heyecanın olmamasının sadece birkaç neden üzerinde duracağım.

Birinci neden kuşkusuz 7 Haziran seçimlerinde çıkan sonuçtan sonra her iki partinin birbirlerine olan yaklaşım ve tutumu.

İkinci neden ise özelikle 1 Kasım seçimlerinden sonra Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözmek için başlatılan çözüm sürecinin muhataplarının yanlışları ile bu önemli fırsatın heba edilmesi.

Olağanüstü hal koşullarında seçimin yapılıyor olmasının da elbette seçim havasına olumsuz açıdan etki ediyor.

Batmanda seçim havasının oluşmamasının en önemli nedenlerinden biriside 16 Nisanda sandıktan çıkacak sonuçla birilerinin Meclis Üyesi, Belediye Başkanı, Milletvekili olarak seçilmemesinden kaynaklıdır.

Yerelde seçimlerdeki hareketliliğin his edilmemsi biraz da bireysel kazanımların bu seçimde pek olmaması ile alakalıdır bir bakıma.

Bu seçimde direk olarak yerelde bir kazanımı olmadığı için gürültü patırtıda fazla olmuyor.

Ama bu seçimi gelecek seçimlerin provası olarak görüp kendisini ön plana çıkarmaya niyetinde olan uyanıklarda var.

Çünkü referandumdan sonra erken bir seçim, hatta Belediye ve Milletvekilleri seçimin birlikte yapılacağı da konuşuluyor.

Bu da siyasetti sadece bireysel hesaplar üzerinde yapanları da hareketlendiriyor.

Batman’da bu tarz siyaset yapanlar hem AK Parti’de hem de HDP içerisinde yıllardır yuvalanmışlar.  

İşleri güçleri parti içerisinde kendilerini örgütlemek ve bu sayede bir yerlere gelmektir.

Bir de zannediyorlar ki bu halk bu uyanıkların gerçek niyetini bilmiyor.

Karşılarındakini geri zekâlı cahil sanıyorlar herhalde.

Ama hiç de öyle değil.

Çünkü hal ve hareketleri ile gerçek niyetlerinin farkında herkes.  

Bu kişiler bilgi birikimi ve emekleri ile bir yerlere gelemeyeceklerini bildikleri için ya bir yerlere ve birilerini dayanıyorlar veya da aşiret gücünü kullanıyorlar.

Bu seçim sürecinde de sahnede daha çok bu şahsiyetler görünüyor.

Adeta birbirleri ile yarışıyorlar.

Hepsi rakip partiler yerine kendi içlerinde bir birleri ile yarışıyorlar.  

Kendilerini düşünüyorlar sadece.

Her seçimde tekrarladıkları harekete bir daha bir daha tekrarlıyorlar.

Bunlardan biri de rica ve şantajla peşlerine taktıkları birkaç kişi ile gövde gösterisi yapıp “partilere falanca aşiret katıldı” şovudur.

Her seçimde aşiretler geçidine sahne oluyor Batman sokakları.

Bazı seçimlerde bir aşiretin üç hatta dört ayrı partiye katıldığı da oluyor.

Bu da her ne kadar aşiret yapısı günümüzde varlığını sürdürüyorsa da siyasi tercih noktasında aşiret içerisinde uzlaşının hiçbir şekilde gerçekleşmenin mümkün olmadığını gösteriyor.

Bu nedenle de hiç kimse aşiretleri siyasi amaçlarına alet edenlere inanmıyor.

Bu numara eskidi artık.

Yani hiç kimse bütün olarak “Hebizbini, Rışkotan, Alikan, Raman, Sinikan, Recebi Aşiretinden olanlar şu veya bu partiye katıldı ve onlara oy verecek” diyemez dememelidir.

Dese de sözü havada kalacak çünkü.

Aynı hanede ikamet eden bir aile içerisinde bile sadece bir partiye oy vermede karar alınamıyorsa sayısı 50 bin 60 bini aşan bir aşiret nasıl olur da bir siyasi partiye katılım sağlar. Doğrusu bu hiç de gerçekçi değil.

Bu nedenle bu seçimde aşiret kozunu kullanmaya kimse kalkışmasın.

İlla da bazı değerler üzerinden birileri isim yapıp çıkar elde etmek istiyorlarsa kendilerine başka numaralar bulsunlar.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?