BARIŞ İKLİMİNİ SEVMİŞTİK!

20-07-2015

Cumhuriyet tarihinden beri süre gelen ve ülkemize büyük zararlar ve insanlara ağır bedeller ödeten Kürt sorunun çözümü noktasında “çözüm süreci” adı altında yürütülen müzakerelerden umutlanmıştık. 

Sorunu demokratik yol ve yöntemlerle çözmeyi amaçlayan siyasi aktörler tarafından sürecin başlamasından bu güne kadar çok önemli mesafeler alındı.

Özelikle son 20 yılda defalarca sorunun çözümü için yol ve yöntemler denendi ancak hiçbir zaman kalıcı barış için bu denli bir fırsat yakalanamamıştı.

İmha, inkâr ve yok etme dışında Kürt sorununun çatışma dışında bir yöntemle çözümü, kamuoyunda da ciddi manada destek görmüştü ve bu destek hala devam etmektedir.

Her şeye rağmen hala devam ettiğine inandığımız barış iklimine hepimiz çok sevmiştik. 

Ama ne yazık ki yakalanan bu fırsat ihtiraslara, iktidar savaşlarına feda edilecekmiş gibi bir hava var.

Bu da barışı arzulayanları kaygılandırıp endişelendirmektedir.

Türkler, Kürtler ve bütün halklar ve hele hele bu kirli savaşta ağır bedeller ödeyen şehit aileleri, sürecin basit bahaneler ve kaprislere edilmemesinden yanadır. 

Özelikle 7 Haziran seçimlerinde çıkan sonucu bahane ederek “barış süreci bitmiştir” demek asla kabul edilecek bir gerekçe olmaz.

Seçimin sonucunu barış sürecinin tarafı olan AK Parti ve HDP’nin doğru okumaları gerekmektedir.

Şayet AK Parti barış ve çözüm sürecini samimiyetle ve kararlılıkla sürdürmüş olsaydı seçimlerde oy kaybı yaşamazdı.

Sürecin diğer muhatabı HDP ise çözüm ile ilgili bu kadar ısrarcı olmamış olsaydı oyunu bu denli artırmazdı.

Sürecin muhatapları bu sonuçlardan muhakkak dersler çıkarmalı ve seçim sonucunu doğru okumalıdır.

Hele hele IŞİD belası gerçeğini de hiç kimsenin göz ardı etmemesi gerekir.

Çatışmazlık sürecinin bozulması bu ortak düşmanla mücadeleyi de zorlaştıracak ve daha doğrusu IŞİD’in elini güçlendirecektir.

Diğer bir yandan kandan ve savaştan beslenenlere yine gün doğacaktır.

Olan yine ülkenin kaynaklarına, doğasına ve insanına olacak.

En basiti defalarca çatışmadan kaynaklı olarak Cudi Dağında yangınlar yaşandı.

En son 3 gün önce çıkan yangın kadar hiç birisi tepki toplayıp gündemleşti mi?

Tapi ki hayır!

Bu yüzden en az barış kadar barış iklimi de kıymetlidir, sahip çıkmak gerekir.

30 Yıllık çatışma süresince sadece insanlar ölmedi, doğamız da tar umar oldu.

Geçmişte yaşananlar için herkes hafızasını bir gözden geçirsin ne acılar, ne bedeller ödedik.

Askıya alınmış gibi görünen çözüm sürecinin samimiyetle sürdürülmesi zaruri ve ülkemiz insanının çıkarınadır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?