BATI ÇÖKÜYOR

27-12-2018

İşlerin muazzam geliştiği, fakat kişilerin hayatında gelişme yok.

Teknoloji insana muazzam güç kazandırıyor. İnsan bu gücü nasıl kullanacağını bilmiyor. Teknoloji belirleyici değil.

Elektrik ne yapacağımızla ilgilenmez.

Cenneti veya cehennemi kazanmak bizim elimizde.

Araçlar amaçların önüne geçti.

Teknoloji; kullanan kişiyi, zihnini, dünyayı, hakikati, gerçek algılama biçimlerini dönüştürdü. Teknoloji felaket haline getirildi. Nükleer güç. Yine Twitter’la insan metamorfoz oluyor. Düşünen insanın yerini oynayan insan aldı. Görme melikelerini, yaşama duygu ve zevklerini yitiren, görüneni bile görmeyen, kendisiyle kedi fare oynayan, duyarsızlaşmış makine insan. Tanrının da, insanında karikatürize olması, insan ruhunun yitirilmesi, mekanikleşmesi.

Dünyayı üç felaket tehdit ediyor; nükleer savaş, iklim değişikliği, özellikle yıkıcı teknoloji yapay zeka ve biyo teknoloji.

Bu sorunların temel nedeni, insanın tanrılaştırılması, araçların amaçlaşmasıdır. Niceliğin hükümranlığını ilan etmesidir. Bunların nedeni; modernlik, insanın yaratılış gayesinden uzaklaşmasıdır. Bilgiyi güç edinmesidir. Haşa Allah’ın yerine bilgiyi koymasıdır. Yanlış soruya doğru cevap aramak trajedidir. Bu günkü tedavi yöntemi hastayı öldürmektir. Rabbini tanımayan, haddini bilmeyen insanlık ontolojik yok oluşa mahkûmdur.

Batı çöküyor; aile çöktü, toplum yok. İnsan insanın kurdu haline geldi. Korumasız, yapayalnız insan. Hayatın her alanına sahip tekin olmayan dünya.

Hiç kimse kimseye güvenmiyor. İnsan hiçleşti. Aslolan insan değil sömürü asıllı sistem. Modernlik ve hümanizimle başlayan, insanın yok edildiği, robotlaştığı, ruhsuz varlık türü haline getirilen insan. Güvensiz, sevgisiz, acımasız, ruhsuz bir dünyanın hakimiyeti.

Batı çöküyor; toplum barbarlaşarak, canavarlaşarak, ayaklanarak, bu çöküşünü ilan ediyor.

Batıyı örnek alarak, hayatını sürdüren biz, Müslüman toplum, hüviyetinden, hızla uzaklaşan biz. İnsani kamil özelliğini ve hedefini terk eden biz. Adım adım batı taklidiyle ölüyoruz. Aile ve toplum olarak çürüyoruz. Aslımıza dönmek, kuran nuru ile aydınlanmak, peygamber sevdası ile yaşamanın zamanı gelmedimi? Allah’ın bize laik gördüğü, gerçek inancımıza ulaşmak, ruh köklerimizi diritmek ve her daim diri tutmanın gayreti ve samimiyeti içerisinde; ilim, fikir, zikir ve ruh orduları oluşturmalıyız.

Aklı başında, niye, niçin, neden inandığının farkında olan Müslümanların, birlik ve beraberlik içerisinde, dirilişte görev almaları, zuhruf suresinin 44. Ayeti ‘ şüphesiz bu(VAHİY) Senin ve kavmin için bir şeref ve itibar kaynağıdır. Fakat zamanı gelince(ona karşı aldığınız tutuma göre) hesaba çekileceksiniz’ ayetini gereğini yerine getirmek için çalışmaları, kuranla inşa olan toplumun gerçekleşmesini, batıya da örnek toplumun oluşmasını, kendilerine dert edinmeleri ivedilikle şarttır.

Aksi halde batı rüzgarının tesirinden kendimizi kurtaramadan dünya ve ahiretimiz hüsranla yok olacaktır.

Yüce Rabbimiz hayatımızı, Tevhit imanımıza şahit kılanlardan eylesin.

Selam ve dua ile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?