Batman-Diyarbakır yolunu bilirsiniz, 90 kilometre, 1 saatlik yol.
Tahminimce, günde en az 15-20 bin araç geçiyordur bu yoldan.
Batman’dan batı illerine giden otobüsler, minibüsler, özel araçlar, her gün bu yolda mekik dokuyan hastalar, memurlar, öğrenciler, ne ararsan var…
Yol epey işlek.
Ama her gün 15 bin araca hizmet verecek kadar kaliteli mi diye sorarsanız, üzülerek hayır derim.
Bu yüzden bu yolda feci kazlar gündemimizden düşmüyor.
Üstelik içinde onlarca yolcu taşıyan otobüsler, işçi taşıyan minibüsler, yük taşıyan tırlar karışıyor kazaya.
Bu yüzden can yakan manzaralar ortaya çıkıyor.
Yıllardır süregelen bir çalışma var ki bir türlü bitirilemedi.
Yolun bakımı, genişletilmesi, tek yönlüden çift yönlüye alınması, kavşaklarla ve trafik yönlendirmeleri ile bu yolda güvenliğin arttırılması gerekirdi.
Önemli bir tedbir daha vardı ki o da raybüs.
Batman-Diyarbakır yolunda zaten aktif olan tren hattının raylı sisteme dönüştürülmesi için Gazetemiz Sonsöz iki yıla yakın süre kampanya yürüttü.
On binlerce imza toplandı.
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’na bizzat bu imzalar teslim edildi.
Sonunda bakanlıktan onay yazısı çıktı.
Sözde hergün Batman’dan Diyarbakır’a giden yolcu treni raylı sisteme dönüştürüldü, hat üzerinde çalışan personeller eğitime alındı.
Raylı sistemde amaç, tren yolculuğuna hız kazandırmaktı.
Ama öyle olmadı.
2 saat 15 dakikada Batman’dan Diyarbakır’a giden yolcu treni, raybüs adını aldıktan sonra da Batman’dan Diyarbakır’a 2 saat 15 dakikada gidiyor.
Ne değişti, ben anlamadım.
Bir kamuoyu aldatmacası mıydı?
Batman’a sus payı mıydı?
Bence tekrardan gündeme almak zorundayız.
Raybüsle birlikte hem Batman-Diyarbakır hattında seyahat eden insanlar ekonomik yolculuk edebilecek hem Batman-Diyarbakır karayolunda araç trafiği azalacak.
Kentin milletvekillerine, siyasi partilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve medyasına büyük iş düşüyor.
Raybüs talebimizin yakasını bırakmamalıyız.