BATMAN –MALABADİ KÖPRÜSÜ’NÜN DEĞERİ BİLİNMİYOR

30-01-2019

Dünyanın en büyük taş kemerli köprü unvanına sahip Batman-Malabadi Köprüsünün değerini bilmiyoruz.

Batman ile Diyarbakır il sınırlarında yer alan köprü, her iki il tarafından paylaşılamıyor ancak ne sahip çıkan var ne de yeteri kadar koruyan ve tanıtan.

Tarihte gerçek ismini Batman Çayından alan köprünün gerçek isminin aslında Malabadi değil de Batman Köprüsü olduğu söyleniyor.

 Adı ister Malabadi olsun ister Batman Köprüsü olsun ne şekilde isimlendirilirse isimlendirilsin,  önemli olan bu tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkmaktır.

En son yapılan İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında Malabadi Köprüsü ile ilgili Vali Hulusi Şahin’in çıkışı son derece yerindedir.

Vali Şahin, köprünün tanıtılması, korunması ve aydınlatılması gibi sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi.

Köprü bu güne kadar Batman ve Diyarbakır bürokrasisi arasında sıkışmış ve doğru dürüst hak ettiği değeri görmemişti.

Batman da Diyarbakır da bu köprüyü kendi tarihi ve kültürel miras envanterlerinde gösteriyorlar ancak ciddi manada sahiplenen yok.

Yaklaşık 900 yıllık Malabadi Köprüsü’nün hala doğru dürüst gerçek tarihinin ve asıl isminin kesin olarak bilindiğine dahi inanmıyorum.

Tarihsel süreçte sadece Batman Çayı üzerinde geçişleri değil,  içerisinde kervansarayları, koruma kuleleri ve çok önemli taş sanatını da barındıran bu esere, gerçek manada hak ettiği değer ve önemi vermek gerekir.

Geçmişten bizlere emanet olarak kalan böylesi tarihsel mirasların sürdürülebilirliği için öncelikle iyi korunması ve bakımlarının yapılması gerekir.

Tasrihi köprümüzün turizme kazandırılması, ekonomi anlamında da bölgeye ciddi manada katkı sağlayacaktır.

 Malabadi tarihsel zenginliğin hemen üst kısımda bulunan DSİ’ye ait piknik alanı, sosyal tesisleri ile bir bütünlük içerisinde değerlendirilirse inanıyorum ki turizm açısından çok cazibeli bir hale gelebilir.

 Ayrıca daha önce kervansaraylar olarak kullanılan köprü içindeki mekânlar, tarihsel dokuya zarar vermeyecek şekilde işletmeye açılabilir.

Bu şekli ile hem yerli turistler hem de yabancı turistlerin ilgi odağı haline geleceğine inanıyorum.

Tabi bütün bunlardan önce Batman ve Diyarbakır Valiliklerince Malabadi konulu bir sempozyum yapılması uygun olur.

Tarihçiler, yerli halk ve arkeologların katılımı ile Malabadi-Batman Köprüsü masaya yatırılarak bir çalıştay gerçekleştirilmelidir.

Hatta belki birkaç benzer toplantının ardından bu önemli eser ile ilgili toplanan tarihi bilgiler, fotoğraflar, masallar, hikâyeler kitaplaştırılmalıdır.

Belirttiğim hususları gerçekleştirilerek tarihsel mirasımıza, hak ettiği değeri vermiş oluruz.

İnanın bir çok Batmanlı Hemşerimiz bile böylesi bir eserin ya varlığından habersizdir ya da sadece fotoğraflarda görmüştür.

Düşünün Türkiye’de gitmedik yer bırakmayan, adı neredeyse “gezgin”e çıkacak olan Hatice Türkan bile bu konuyu aramızda konuşurken bu güne kadar Malabadi Köprüsünü görmediğini itiraf etti.

 İnanmadım, hayret ettim itirafına...

Hatice Türkan ki Batman’da nerede bir güzel manzara varsa gidip orada sırf dikkat çekmek için (!) fotoğraf çektirmiştir.

Malabadi-Batman Köprüsünün üstüne çıkıp, bu muhteşem köprüyü kendisi inşa etmiş gibi kollarını kanatlanıp uçacakmış gibi her iki yana açıp, özel fotoğrafçısı gibi muamele ettiği değerli gazeteci Yusuf Kavak’a nasıl poz vermemiş şaşırdım.

Batman Sonsöz Gazetesinin gezgin genel yayın yönetmeni Hatice Türkan bile henüz bu önemli eseri keşf etmemişse doğrusu demek ki kimsenin bu köprüden haberi yokmuş.

En kısa sürede başta Hatice Türkan olmak üzere yetkililerin, mirası değerimize hak ettikleri ilgiyi göstermelerini diliyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?