BİZİ BAŞKASIYLA KARIŞTIRMAYIN LÜTFEN

23-01-2017

Yirmi yedi yıllık bir basın emekçisi olarak meslek ilkelerine uymaya son derce dikkat etmekteyim.

Özelikle mesleğimizin ahlak kurallarına uyma noktasına çok dikkat etmekteyim. 

O yüzden yazacağım her yazıyı etraflıca mutlaka araştırırım.

Geçen hafta önemli bulduğum bir konuyu yazıya almadan önce işin birinci derecedeki muhatabı olan müteahhidin ofisini aradım.

Önce Batman’dan aradığımı ve gazeteci olduğumu söyledim.

Daha neden, niçin ve kimi aradığımı söylemeden, sekreter saymaya başladı:

 “Gazetelere abone olmuyoruz” dedi…

Abonelik için aramadığımı söyledim.

Bu kez de “promosyon ve eşantiyon da basmıyoruz” dedi.

Neye uğradığıma şaşırmış bir vaziyette “onun için de aramadım” dedim.

Sekreter arama sebebimin çakar amaçlı olduğunu düşündüğünden bu kez de  “matbu evrak da basmıyoruz” dedi.

Oysa bunlardan hiçbiri için aramamıştım.

O an başıma kaynar su dökülmüş haldeydim.

Kısa süreli bir şok yaşadım.

Şu da bir gerçek ki meslek hayatım boyunca bu üç talep için hiçbir kurumu ve kimseyi aramamıştım.

Geçmişte bir iş adamı ya da müteahhidi aradığımızda, gazeteci olduğumuzu söylediğimizde “mutlaka bizimle ilgili bir olumsuzluk veya iddia var diye” telaşlanıyordu.

 Üslupları ve tavırları farklı olurdu.

Çünkü bizim gibi meslek ahlakına bağlı olanlar, bir müttehidi aramış ise genelde iş kazası, yolsuzluk ya da emekçinin hakkının korumadığı gerekçesiyle aramıştır bu güne kadar.

Ancak ne yazık ki gazeteciliği araç olarak kullana,  çıkar ve menfaati ön planda tutanlar yüzünden gazetecilere olan tavırda ciddi manada bir değişim yaşanıyor.

Neden, niçin ve kimi aradığımı bilmeden, azarlarcasına ağzına gelini saymaya başlayan sekretere arama sebebimi söyleyince bu sefer şoku kendisi yaşadı tabi.

Tavrı ve üslubu değişti bir anda.

Aradığım kişi ve konuyu söylediğimde hemen telefon numaramı alıp kısa bir sürede bana dönüşte yaptılar.

Sorduğum sorulardan dolayı ilkeli bir gazetecinin kendisi ile görüştüğünü anlayan Firma Sahibi, sorduğum sorular karşısında bu kez geveleme ve durumu kurtarmaya çalışıyordu.

Sorunun kısa sürede giderileceğini belirterek, böylesi önemli bir sorun için kendisini aradığım için teşekkür ediyordu.

Ne yazık ki günümüzde birçok kurum müdürünün gazetecilere yaklaşımı, yukarda özetlediğim şekildedir.

Oysa Batman basınında gerçek manada bu mesleği kurumsal çıkarları koruma adına yapan ilkeli birçok kişi var.

Tabi ki her meslekte olduğu gibi çürük elmalar bizim de aramızda olabilir.

Ancak bütün basın mensuplarını aynı kategoride değerlendirmek doğru değildir.

Gazeteci ve yazarların görevi öncelikle halka kesin ve doğru haber vermektir.

Halkın yararına olacak hizmetlere yer vermektir.

Halkın çıkarları dışında şahsi çıkarları ön planda tutması ahlaklı olmaz.

Biz bu güne kadar hep bu ilkelerle görev yaptık.

Bu yüzden beni ve benim gibi düşünen meslektaşlarımı çıkarcı, her dönemin adamı olan, yalakalık yapan gazetecilerle karıştırmayın.

Bizi ayrı tutun, bize karşı tavır ve yaklaşımınızda farklı olsun lütfen…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?