CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ

12-10-2018

Ekim ayının ilk haftası, din görevlileri ve camiler haftasıydı.

Camilerde, değişik mekanlar da günün önemini diyanet yetkilileri anlattı.

Camilerin durumu; diyanet görevlilerinin başarılı çalışmalarının göstergesi.

26.06.2018 tarihli Batman Sonsöz gazetesinde ‘Diyanete Çağrı’ yazım yayınlandı. Bu yazımda diyanetin kuruluş maksadını ve bu gün milletimize verdiğini dile getirmiş, vahiy önce diyanet teşkilatına inmelidir diyerek yazıma başlamıştım.

Bugün diyanetin 140 bin çalışanı var. 80 bin camide 7/24 görev yapıyorlar. Hafta nedeniyle köşkte geçen hafta yapılan toplantıda, Sayın Cumhurbaşkanımız din görevlilerine hitabında; insanımızın evlerini ziyaret ederek tebliğ çalışması yapmalarını ifade etti. Bu hitap bana iki yıl önce cami imamı ile yaşadığım olayı hatırlattı. İmam üç hafta Cuma hutbesinden sonra; camide bayanlara kurs açıldığını ve halkın ilgisizliğini ifade etti. Bende imama namazdan sonra, imamın bu ifadelerinin samimi olmadığını söyledim. Eğer samimi iseniz, görevlinin kapı kapı dolaşıp mahalle sakinlerini camiye davet etmelerinin gereğini anlattım. İmamın bana cevabı; biz devlet memuruyuz kapı kapı dolaşamayız oldu. İmam benden selamı kesti. İmamların görev anlayışları ortada. İlan edilen günler ve haftalar kendilerini tatminden başka bir ifadesi yok.

***

Diyanet insanımızı kuranla, İslam’la buluşturmuyor. Batının bize laik gördüğü rivayet islamını halka benimsetmekle meşgul. Bunun en açık örneği, Sayıştay kayıtlarında diyanetin 2017 yılında 255 bin lira faiz gelirinin olduğudur. Kuran faiz haramdır, diyor diyanet icraatıyla faizi meşrulaştırıyor. Kendilerinin inanmadığı dini halka benimsetmeye çalışıyorlar. Bazı samimi görünen din görevlileri de kendi cemaat ve anlayışlarını insanımıza benimsetmeye çalışıyorlar. Bunun örneği risaleyi nur adlı eseri devamlı gündemde tutmaya çalışarak, insanımızı fanilerin yolunda gitmeye davet ediyor. Hatta bu eserin okullarda ders kitabı olmasını istiyor.

Beyler: Bu fani ve eseri yokken, yüce rabbimizin vahyi Kuranı Kerim vardı.

Zuhruf suresi 44. Ayeti kerimede; Yüce Rabbimiz; Kuranı Kerime karşı aldığınız tavra göre hesaba çekileceksiniz, buyuruyor. Biz kuranı kerimden mesulüz. İnsanımıza bu bilinç verilmeli. Kuranı Kerim dünyanın tek gerçek ve doğru kitabıdır. Kim kuranı okur, anlar, yaşar ve tebliğ ederse, ebedi mutluluğa erişir. Kuranla tanışan, Allah’la konuşan dünyanın en şanslı insanıdır. Okullarımızda kuran mutlaka temel kitap olmalıdır. Diyanet teşkilatı insanımızı gerçek İslamla tanıştırmaktan uzaktır. Demokratik laik sistemin teşkilatıdır. Bu gerçekle diyanete bakılmalıdır.

Selam ve dua ile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?