ÇOCUKLARIN TABUTU AĞIR OLUYOR

12-01-2016

Sokağa çıkma yasağının devam ettiği yerleşim alanlarında kimisi soğuktan, gıdasızlıktan, hastalıktan veya minnacık bedenlerine isabet eden kurşun ve şarapnellerden çocuklar ölüyor.

Bundan habersiz olan, yaşananları görmeyenlere, duymayanlara iletmek lazımdı bir şekilde yaşanan acı ve trajediyi.

Ölen-öldürülen çocukların gözlerindeki masumiyeti haykırmak gerekirdi bir şekilde?

Böyle bir çıkış yaptı Ayşe Öğretmen.

Tabi bu yaşadığımız kaos ortamında sadece çocuklar ölmüyor, öldürülmüyor. .

Bebekler de ölüyor-öldürülüyor.

Kimisi 2 aylık daha beşikte, kimisi de anne karnında.

Dedeler, nineler ölüyor-öldürülüyor.

Henüz bıyıkları terlememiş gençler öldürülüyor,

Asker ve polisler öldürülüyor.

Anne karnında bebekler babasız kalıyor.

Yetimlerin, öksüzlerin sayısı artıyor her gün.

Eli kınalı gençler öldürülüyor.

Bütün bunlar yaşanan gerçekler.

Oysa Ayşe Öğretmen sadece “çocuklar öldürülüyor” dedi.

“Sessiz kalmayın daha fazla çocuk ölümleri yaşanmasın” dedi.

Kim öldürüyor da demedi.

Ayrıca kimseyi de suçlamadı.

Sadece ölümleri durdurun” dedi.

“Çocuklar ölüyor, öldürülüyor” dedi.

Bunları söyledi diye kimi medya kuruluşları tarafından kendisine karşı bir linç kampanyası başlatıldı.

Sadece ona değil Kanal D Televizyonunda Ayşe Öğretmene konuşma fırsatı veren Beyazıt Öztürk’e karşı da linç kampanyası başlatıldı.

Bu konu hakkında ayrıca soruşturma başlatıldığı söyleniyor.

“Çocuklar ölmesin” demek nasıl suç oluyor onu anlamak da zor.

Bütün bu yaşananlar karşısında ne denilmeli peki?

Daha fazla ölümler yaşanamaması için nasıl bir feryat figan etmeliydi Ayşe Öğretmen?

Böylesi zor süreçlerde çözüm daha fazla ölümlerin olmasına karşı sessiz kalmaktan mı geçer.

Hep birlikte sessiz kalırsak sorun çözülecek mi?

Akan kan durdurulacak mı?

Bebekler, çocuklar, gençler, askerler, polisler bir daha öldürülmeyecek mi?

Bir daha anne karnında çocuklar yetim kalmayacak mı?

Silahlar susacak, hiç kimse, ama hiç kimse öldürülmeyecek” desin biri bize, bu topraklarda ebediyete kadar susacağız.

Bir daha tek kelime etmeyeceğiz.

Yeter ki kardeş kavgası olmasın, ölümler yaşanmasın. 

Ayşe Öğretmenin feryadına bir ek olarak;

Çocukların masumiyeti, saflığı ve temizliğinin hatırı için,

Hepimizin ortak paydası olan yüce dinimiz İslam kardeşliği adına,

Susturun bu silahları diyoruz.

Anaları evlatlarından, çocukları babalarından, eşleri kocalarından ayırmayın.

Yaşanan bütün ölümler içerisinde çocukların tabutu çok ağır oluyor.

Ölümleri durduramasak bu ağır vebalin altında hepimiz eziliriz.

Tek çabamız çocuklar için barış içerisinde, kardeşçe yaşanan bir dünya yaratmak olmalı.

Bunun için bir an önce Allah rızası için durdurun bu kirli savaşı…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?