Yeni bir yıla girerken şehir olarak birçok kurum ve kuruluş plansız, programsız ve de hedefsiz giriyor.
2018 yılını geride bırakıp 2019 yılına girerken benim şahsen kurum ve kuruluşlardan beklentim geçmiş yılda neler yaptılar, gelecek yıl için stratejilerince hedefleri nelerdir, teker teker bunu basın ve kamu ile paylaşmalarıydı.
Ancak şu ana kadar hiçbir kurum, bu yönde bir adım atmadı, şahsen atacağından da emin değilim.
Oysa şeffaflık gereği ve hesap verebilirlik açısından her kurumun yaptıkları ve yapacaklarını en az senede bir de olsa üye, paydaş ve kamuoyu ile paylaşmaları gerekir.
Ama üzülerek söylüyorum hem odalarda hem birçok kamu kurumunda yeteri kapasite yok.
Birçok kurum, günübirlik plansız ve programsız yönetiliyor.
Bu değerlendirmeyi yaparken, niyetimin kimseyi küçümseme, kötüleme ve karalama olmadığını en iyi şekilde anlayacak bir kurumu bu yazımda ele almak istiyorum.
Batman Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Salih Kaplan, mevcut oda başkanları arasında mütevaziliği ve dürüstlüğüne en inandığım başkanlardan biridir.
Salih Başkan 2018 yılında Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı olduktan sonra yapılan seçimde Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği Başkanlığına da seçildi.
Bu yüzden sorumluluğu büyük ve yükü çok ağırdır.
Bu yükü hafifletmek için güçlü ve nitelikli bir hizmet için profesyonel bir ekip kurması gerekir.
Odanın mevcut yapısı çok hantalmış gibi görünüyor.
Bu gerekçeden ötürü odanın profesyonel bir kadroya ihtiyacı bulunmaktadır.
Oda Başkanı’nın görevi sadece politikaları belirlemektir.
Her şeye koşmak ve yetişmek değildir.
Odadaki işleyişim yeniden dizayn edilmesi, başkanın öncelikli işidir.
Sonrasında da esnafın sorunları ve beklentilerine ilişkin ciddi anlamda, profesyonel şekilde bir araştırma ve raporlama yapılarak bir yol haritası belirlemelidir.
Bu raporlamadan sonra kısa ve uzun vadeli iki bölümden oluşan bir strateji oluşturması gerekir.
Bu da odanın planlı ve programlı bir şekilde verimli çalışmasını sağlayacaktır.
Batman esnaf ve sanatkârlarının sorunlarının çok büyük olduğunu oda yönetimi benden daha iyi biliyor.
Kendilerince bu sorunları hafifletmek için iyi niyetle çaba sarf ettiklerinden şüphem yok.
Ama bu çabalar, değişen teknoloji, AVM’lerin yarattığı ve sürekli artan olumsuz etkiyi ortadan kaldırmaya yetmiyor.
Yaşanan ekonomik sıkıntılar ile cebelleşen ve can çekişen esnaf ve sanatkârın hakkının korunması, rekabet gücünün artırılması amacı ile destek ve danışmanlık hizmetleri verilmelidir.
Üyelerinin KOSGEB, İş-Kur ve Avrupa destekli hibe kredilerden faydalanmasını sağlamak, ağır vergi yükü ile sosyal sigorta primlerini hafifletmek için lobi yapılmalıdır.
“Kiralar artmasın” çağrısı yapmakla yetinilmemelidir.
Kira sorunu, mevcut sorunlar içerisinde belki de en basit sorunlardan biridir.
Bu sorun için de odanın sadece bir basın açıklaması ile yetindiği izlenimini edindim.
Oysa kira artışını önlemek için mülk sahipleri ziyaret edilip esnafın içinde bulunduğu zor durumu anlatmak, zam yapmamayı teşvik etmek için ödüllendirme ve benzeri argümanlar geliştirilebilir.
Sonuç olarak daha isabetli ve etkin çalışmalar ancak güçlü bir ekip ile gerçekleşebilir.
Bu oluşturulmadığı sürece ne esnaf odaları ne de birliğin başarılı olması ve esnafa yeteri desteği sağlaması bana göre mümkün görünmüyor.
