GARİBAN OSMAN’DAN NASİHATLER

17-07-2019

Haber kovalarken veyahut gazete dağıtırken rastlamadıysanız da kendisi ile ilgili paylaştığım anılardan onu mutlaka tanırsınız.
Hele ki morgda maktulün resmini çekmeye çalışırken yaşadıklarını yazdığımdan beri onu tanımayan kalmadı.
Osman sayesinde okur sayım da arttı maşallah.
Hala karşılaştığım okurum, habere giderken haber olan Osman’ın morgda rehin kalış hikâyesinin gerçek olup olmadığını soruyor.
Çünkü gerçekten inanılması güç bir olay ama gazetenin baş muhabiri Osman’a göre haber için her şey mubahtır.
Gariban muhabirlik görevini yerine en iyi şekilde getirmeye çalışırken, bir taraftan da bir dizide de kabadayı rolünde oynuyor.
Yeni uğraşı ve yazılarımda onu sık sık işlememden dolayı bu ara bambaşka bir kimliğe bürünmüş.
Özgüven kazanmış.
Hatta arada bir Gazete Sahibi Ercan Bey, Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Hatice Türkan’ın rollerini de çalmaya başladı.
Kâh patron koltuğuna kâh Hatice Türkan’ın koltuğuna oturuyor.
Yazımı yazmak için öğlen araları uğradığım gazetede, yazacağım konulara da müdahale etmeye başladı.
Müdahale şekli de çok ilginç.
Ne yazarsak yazalım ne devlet kademesinde ne de muhalif kesimden kimseye yaranamıyoruz.
Hepsi ön yargılı ve ötekileştirici bir yaklaşım içerisinde.
Bu nedenle arada bir yazacağımız konuyu gazetenin yayın kadrosu ile değerlendiriyoruz.
Toplumsal algıdaki yanlışlıklar ve bir takım kısıtlamalardan dolayı yazılması riskli konuları, istişare sonucunda es geçtiğimiz de oluyor.
Bunu korkaklık olarak veya mesleğimizi devam etmenin bir yöntemi olarak mı değerlendirirsiniz takdir sizin.
Yazacağımız yazı ve haber değerlendirmelerine son zamanlarda Osman da kendini katmaya başladı.
Dün de Gariban Osman, yazıp yazmamayı tartıştığımız konu ile ilgili birden araya girerek “boş ver yazma, ağır taş yerinde ağırdır”  nasihatini ortaya attı.
Nasihatine şaşırıp biraz açmasını istedim.
Osman başladı nasihatlerini sıralamaya;
“Hafif taşı herkes alıp kolayca fırlatabilir, ağır taşı ise kimse yerinde kaldıramaz”
Hepimiz birbirimize bakmaya başladık.
Hafif taş ile ağır taşın haber ve yorumlarımızla bir bağlantısını kurmaya çalıştık.
“Hiç haber ve yazı yazmayın mı?” yoksa
“Başınızı ağrıtacak yazı ve haberler yazmayın mı?” demek istedi, anlamadık doğrusu.
Osman nasihatini söyledi ve dedi ki;
“Ben söylediğimi söyledim, artık siz nasıl anlarsanız”
Gariban’ın bize ne mesaj vermek istediğini anlamayınca, Garibanın Nasihatlerini doğrudan yazmak zorunda kaldım

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?