Yıllardır biz çevreciler, anız yangınlarına karşı mücadele veriyoruz.
Çeşitli etkinlikler, kamuoyunu bilgilendirici çalışmalar gerçekleştirdik.
Bunlardan kısmen de olsa olumlu sonuçlar elde ettik.
Bu güne kadar Batman Çevre Gönüllüleri Derneği çatısı altında neler yaptığımızı anlatmaya çalışsam sayfalar yetmez.
Gönüllük temelinde gitmediğimiz köy, çalmadığımız kapı kalmadı.
Bu çalışmalar ve verilen mücadele sayesinde geçmişe oranla daha az anız yangınları yaşanıyor.
Çiftçiler ve halk bilinçlendi.
Tabi anız yangınları tümü ile bilinçli çıkarılıyor demek, doğru olmaz.
Kimisi ihmalden, kimisi de bilinçsizlikten kaynaklanıyor.
Her ne sebeple yangın çıkarılıyorsa yanlıştır.
Ancak meseleye sadece bir pencereden yani “tarla sahipleri, sürümü kolaylaştırmak için anız yakıyor” diye bakılırsa sorun çözülemez.
Sorun çok çeşitlidir.
Birincisi, kamuoyu anız yangınlarının yarattığı tahribatın farkında değil.
Bu nedenle ciddi manada bir ihmal ve işi ciddiye almama olgusu söz konusu.
En büyük nedenlerden biri de kuşkusuz ki dikkatsizlik sonucu çıkan yangınlardır.
Elektrik şebekelerden kaynaklı, piknik esnasında yakılan mangallardan kaynaklı, sigara izmaritinden kaynaklı çıkan yangınlar, hatta araç egzozundan çıkan kıvılcımlar bile anız yangınlarına neden olabiliyor.
Bu sebeple tedbir ve bilinçlendirme şarttır.
Diğer önemli bir sorun da anız yangınları ile mücadelede kurumlar arası yeteri işbirliğinin olmaması.
Anız yangınları birinci derecede Tarım Müdürlükleri ve Orman İşletme Müdürlüklerinin göreviyken, bu iki kurum bu sorunla mücadelede yeteri kadar sorumluluk almıyor.
Top belediyeye atılıyor;
“Yangın çıktı itfaiye yetiş”
“İtfaiye yangını söndürmede geç kaldı”
“İtfaiyenin ekipleri yetersiz”
Bazen bir anda beş altı yerde aynı anda anız yangınları yaşanabiliyor.
İtfaiyenin bir anda mevcut ekip ve ekipmanları ile hepsine yetişebilmesi ve söndürmesi neredeyse imkânsızdır elbette.
Demem şu ki, önemli olan yangını söndürebilmekten ziyade, yangınların çıkış sebeplerini ortadan kaldırmaktır ve tüm ilgili kurumların yangınlara karşı işbirliği ve güç birliği yapmasıdır.
İtfaiye tek başına anız yangınları ile baş edemez.
Orman İşletme, Tarım Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, Ziraat Odaları, Kolluk Kuvvetleri, Sivil Toplum Örgütleri ve herkese büyük sorumluluklar düşmektedir.
Son yıllarda çıkan anız yangınları çoğunlukla ihmalkârlıktan, bilinçsizlikten, kurumların görevini tam olarak yerine getirmemesi ve yeteri kadar önlem alınmamasından kaynaklanmaktadır.
Karayolları ve grup köy yolları etrafında kuruyan otlar, anız yangınları için ciddi manada tehlike oluşturuyor.
Yine elektrik iletim hatlarında yaşanan arızlar da aynı şekilde.
Bu hususlar göz ardı edilmemelidir.
Yine piknik ve mesire alanlarında halkı bilinçlendirici levhalar asılmalı, vatandaşlar yangınlara karşı bilinçlendirilmelidir.
Her şeyden önce Tarım Müdürlüğündeki uzmanlar şimdiden sahaya çıkıp köylülere, anız yangınlarının geleceğimizin yakılması olduğunu iyiden iyiye anlatmalıdır.
