HAYATIN AKTİVİTESİ SEVGİ

27-04-2021

 Varlığı harekete geçiren şey sevgi.İnsan hayatı; Hak ve Batıl aktivitesi üzerine kurulur. Bu seçim insanın akıl, fikir, zikir, şükür ve fıtratını etkileyerek, ya yaradılış gayesine uygun gerçek hayata ,yada sahte hayata ulaştırır. İnsanın seçimi kendi iradesine bağlıdır. İnsanın yaradılış gayesine uygun hayatın kaynağı; Alemlerin Rabbi Allah’ın mesajı Kur’an-ı kerimdir. Kur’an ışığında hayatın aktivitesi El-Vedud  olan Allah’ın sevgisi üzerine inşa edilmelidir. Sevgi, Saygı, Anlayış ve şefkat, O zaman insan hayatı, gerçek aktivitesine kavuşur. Hayat dünyaya sığmaz, ahirete odaklanır. Batıla odaklanan insanın hayatının aktivitesi oyun ve oyalanmadan ibarettir. Varlığı ayakta tutan şey sevgidir. Nerede düzensizlik varsa, orada sevgi, saygı, anlayış ve ahlak noksanlığı vardır.

  Sevgi ve saygının mutlak kaynağı Allah.  Vahiy; Allah’ın yarattığı insana olan şefkat ve sevgisinin ürünüdür.’’  Ama doğrusu Biz Ademoğluna kat kat ikram ederek(yokluktan varlığa getirerek, can vererek, canlılar içinde ruh üfleyerek, akıl, irade ve vicdan vererek,( o akıl iradeye yol haritası olan Resul ve vahiy göndererek) onu üstün ve şerefli kıldık…’’(İsra suresi;70.ayet).’’ O insanı sevgi ve alakadan yarattı.’’(Alak suresi;3.ayet). ‘’ İmanda sebat eden, o imanla uyumlu bir hayat yaşayan kimseler var ya: O sonsuz rahmet kaynağı ,onlar için tarifsiz bir sevgi var edecek.’’(Meryem suresi;96.ayet). Allah- kul ilişkisinin ekseni  muhabbettir.  Allah’ı bilmenin tanımanın yolu, O’nu  O’na layık bir sevgiyle sevmekten geçer. Nasıl ki düşünce mantık vasıtasıyla yol alırsa, duyguda sevgi vasıtasıyla yol alır. Bahtiyar kesimin ödülü ‘’Sevgi dolu, denk ve uyumlu.’’(Vakı’a suresi;37.ayet)

  Varlığı harekete geçiren şey sevgidir. İnsanın hareketi insanın iradesine bağlıdır. İnsanın iradesini hareket geçiren El-Vedud isminin tecellisidir. Hareketin olduğu yerde cazibe, cazibenin olduğu her yerde sevgi vardır. Sevgi sayesinde sevenle sevilen yaklaşır. En büyük sevgiyi en büyük olana veren kul; en büyük cazibeye kapılır ve bu sayede O’nun uzakta değil şahdamarından daha yakın olduğunu anlar. Sevgi konuşulmaz yaşanır. Sevgi harcandıkça çoğalan sermayedir. Sevgi ışıktır. Sevgisizlik karanlık.

  Sevginin kaynağı Allah’ın varlığa koyduğu cazibedir. Cazibenin kaynağı da  El-Vedud ismidir. Sevgi kalbin iradesidir. İrade aklın sevgisidir. Sevgi; insanın insana sunabileceği ölümsüz hediyedir. En büyük sevgi, en büyük ün  sevgisidir.  Biz var olanı severiz.  Allah sevince var olur. Allah için sevmek, sevgiyi ölümsüzleştirir. Allah’tan korkmak, Allah’ın sevgisini kaybetmekten korkmaktır. Kaynağında Allah’ın bulunmadığı sevgi geçici ve uçucu sevgidir. Aklı baştan alan sevgi, sevgi değil tutkudur. Gerçek sevgi;  sevdiğinde yok olmak değil, sevdiğinde hayat bulmaktır. Muhabbet ak sevda, tutku kara sevdadır. Tutku zehirli sevgidir. Zehirli sevgi iki kişilik ve yalnızlıktır. Kalbe sükûnet değil, yüreğine yük olur. Oysa gerçek sevgi gönlü miraca çıkaran bir çift kanat gibidir. Sevgi azat eder, tutku tutuklatır. Allah için yaşayan Resul ve ashabı arasında mecnun çıkmamıştır.

  Sevginin tene hasredildiği modern zamanda, aşk nefrete gebe kalıyor. Zinaya hayır diyemeyen, sevgiye evet diyemez. Zina sevgiyi zehirler. Mahremiyetin kalmadığı yerde İffet yoktur. İffetin olmadığı yerde hürmet yoktur. Hürmetin olmadığı yerde hilkat yoktur. Hilkatin kalmadığı yerde fıtrat yok hükmündedir. İslami tesettür mahremiyeti temsil eder. Tesettürün bir işlevi de sevgiye saygıdır. Zira sevgi, saygıyı hak eden soylu bir kalp eylemidir. Kaynağında  Allah’ın bulunmadığı bir sevgi, sahte sevgidir. Bunu pazarlayanda sevgi kalpazanıdır. Kaynağını kutsaldan almayan sevgi, sevgi değil tutkudur. Sevgi özü gürleştirdiği için insanı özgürleştirir. Tutku ise tutuklar ve köleleştirir. Tutkunun adını sevgi koyanlar, iki kişilik yalnızlığı sevgi sanmakla sevgiye de haksızlık yapmaktadırlar.

 İnsan hayatının aktivitesinin kaynağı ‘’ Böyle takdir etmiştir ki, elden kaçırdıklarınıza üzülmeyesiniz. Ele geçirdiklerinize de sevinmeyesiniz.’’(Hadid suresi;23.ayet). Kur’an-ı Kerimde Allah’ın sevdikleri;  İyilik edenler, tövbe edenler, temizlenenler, muttakiler, iyiler, sabredenler ve tevekkül edenler. Allah’ın sevmedikleri; İsraf edenler, bozgunculuk yapanlar, kibirli olanlar, aşırı gidenler, Fesat çıkaranlar, günahkar nankörler, kafirler ve zalimleri sevmez

  Kur’an-da, aşırı muhabbet manasına gelen aşk kelimesi kullanılmaz. Aşk sevginin yoldan çıkmış hali olarak ifade edilir. Sevgiye ‘’muhabbet’ denmesinin hikmeti, sevgi mahlukat ağacının tohumudur. Mahlukat ağacının en soylu meyvesi olan insanda, sevgi tohumunu içinde taşıyan  meyvesidir. Meyve köke olan sadakatini sevgiyle ispat eder. İnsanın Allah sevgisi de böyledir. Bu yüzden vahiy sevgide en büyük payın Allah’a ayrılmasını şart koşar. ‘’İman edenler her şeyden daha çok Allah’ı severler.’’ Ve Resule şöyle söylenmesi  emredilir. ‘’Deki: Eğer Allah’ı seviyorsanız beni izleyin ki, Allah’ta sizi sevsin.’’ Allah kul arasındaki bu karşılıklı sevgi, daha başka ayetlerde de ifade edilir. ‘’O( hakiki müminler) Allah’ı severler, Allah da onları sever.’’ Sözün özü:  Allah’ın sevgisine talip ol ey kul !Eğer  O’nu  elde edersen her şey senin olur. Hayatın aktifleşir,  Anlam kazanır. Selam ve dua ile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?