KAPIMIZDAKİ TEHLİKE

22-04-2016

Bu aralar ulusal ya da yerel basını takip ediyorsanız uyuşturucu haberleriyle çok karşılaşmışsınızdır.

Şu kadar kilo yakalandı, şu kadar kişi gözaltına alındı şu kadar kişi tutuklandı.

Batman merkezli yapılan operasyonlarda da bu tür haberleri sık sık görür, okur olduk. 

Görsel haber genelde birkaç saniyeyle önümüzden akıp geçiyor. Yazılı basında ise verilen haberin punto büyüklüğü kadar dikkatimizi çekiyor.

Olay bu kadar basit mi? Yapılan operasyonlar sonucu yakalanan birkaç kilo uyuşturucu bu sorunun bitiğinin göstergesi oluyor mu?

Kapımızın önünde duran tehlikenin farkında mıyız?

Acaba kapımızın önünde mi duruyor o da sorgulanır. Belki de evlerimizin içine kadar girmiştir ve farkında değilizdir.

Madde bağımlılığını ülkedeki sorunlar sıralamasına koyarsak,  ivedilikle çözülmesi gereken en üste duran sorunlardan en önemlisidir diyebiliriz. Çünkü bu tehlike ilkokul kapılarına kadar dayanmış durumda.

Durum bu kadar tehlikeliyken ne okuduklarımızın nede izlediklerimizin bir ehemmiyeti kalmıyor. Çünkü gözaltına alınan birkaç kişinin yada yakalanan birkaç kilonun görünen kısmın sadece çok ufak bir parçası olduğunu biliyoruz.

Batman da gelecek olarak korkutuyor beni. Çünkü madde bağımlısı olan her insanın elinden geleceği alınmış demektir.

Çocuklarımızın elinden geleceklerinin alındığını izliyoruz. Sosyal yozlaşmaya neden olan bu illet gençliğimiz için ciddi bir risk faktörü olarak karşımızda durmakta.

Düşünemeyen, algılayamayan, beklentileri olmayan bir gençlik oluşmakta.

Bizler de bu tehlikenin yanı başımızda olduğunu anlamak için evimize girmesini beklememeliyiz.

Bunu sektör haline getirip para kazananlarla,  gençliğin uyanmasını istemeyenler bir araya gelerek yok olan bir gençlik hazırlıyor.

Yasalarımızda bu konuda yeterli değil. Cezaların yaptırımı olmalı, bu yaptırımlar insanları suç işlemekten caydırmalı.

 Oysaki baktığımızda insanlar suç işlemekten korkmuyorlar. Hele ki böyle suç işleyen insanların profiline baktığımızda arsız utanmaz yaptıklarından çekinmeyen insanlar olduğunu görüyoruz. İnsanların geleceğini yok eden ailelerin parçalanmasına sebep olan bu işin ticaretini yapan insanlara en ağır cezalar verilmeli ki, bu işlere soyunmak isteyenlere engel olunsun.

Batmanda da merkez olan beli yerlerde bu tür madde kullanımların olduğunu duyuyoruz. Örneğin Atatürk Parkı içinde gençlerin madde kullandığı söyleniyor.

Bu kadar ulu orta bu kadar alenen gençlerin bu bataklıkta olduklarını bilmek ve hiç bir şey yapmamak gerçekten çok acı.

Birkaç yıl önce gündüz saatlerinde herkesin yoğun olduğu bir yerden geçerken elinde tiner torbası olan bir gencin bankta oturmuş tiner çektiğine şahit olmuştum. Ve asıl acı ve tehlikeli olan hiçbirimizin umurunda olmadan yanından akıp gidişimizdi.

Bu çocuk için bir sonraki basamak çok daha büyük boyutlarda olacaktır.

Madde bağımlılığı ile ilgili ailelere eğitimcilere bu kurumda görev yapan yöneticilere ve diğer çalışanlara çok fazla görevler düşmekte.

Aslında toplum olarak hepimize görevler düşmekte. Çünkü ne yazık ki tek başına yürütülüp sonuç alınacak basit bir olay değil.

Batmanda da madde bağımlılığının gün ve gün artığını biliyoruz. Bu sorun için Batman’da da ihtiyaç haline gelen uyuşturucu bağımlılığı merkezinin en kısa zamanda açılması ve bağımlıların sosyal uyumlarının topluma entegre edilmesi gerekiyor.

Güzel geleceklere güzel yarınlara güzel gençliğe diyerek hoşçakalın...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?