Toplumumuzdaki dayanışmanın en önemli örneklerinden biri, taziye esnasındaki yardımlaşma ve ilgidir.
Taziyelere gösterilen yoğun ilgi ve taziye sürecinde yası olan ailenin yükünü hafifletmek için yapılan yardımların örneğine hiçbir toplumda rastlamak mümkün değildir.
Bu örnek kültürümüzü korumamız gerekir.
Vahşi kapitalizm, değerlerimizi yerle bir ediyor.
Kapitalizm, bütün kutsal alanlarımızı ve değerlerimizi sarmalamaya çalışıyor.
Çok az sayıda değerimiz bu ilete yenilmemiştir.
Bunlardan biri de taziyelerimiz, yaslarımızdır.
Batman’da taziye ve yaslar o kadar çok ilgi görüyor ki evlere ve çadırlara kalabalıklar sığmıyor.
Bu nedenle son zamanlarda yaslara mekânlık edecek olan taziye evleri sayısında artış yaşanıyor.
Ancak maneviyat açısından önemli bir konumda olan taziye evlerinin yönetim biçimine ilişkin kamuoyunda ciddi anlamda iddia ve söylentiler dolaşıyor.
Bu konu ile ilgili 19 Ocak 2017 tarihinde bu köşemde “Taziye Evleri İle İlgili İddialar” başlığı ile bir yazı yazmıştım.
Yazımda taziye evlerinde yaşanan olumsuzluklara ve taziye evleri üzerinden rant elde etmeye çalışanlara dikkat çekmiştim.
Yazımdan sonra da hem yerel gazetelerde hem de sosyal medyada bu konu daha fazla tartışılmaya başlandı.
Benim bu konuya değinmemin temel amacı taziye evleri ile ilgili söylentilerin önüne geçilmesiydi.
Bu nedenle bazı önerilerde bulunmuştum.
Her zaman duyarlılığına ve dürüstlüğüne inandığım Aydınlıkevler Mahalle Muhtarı Mehmet Emin Badur, beni aradı ve bu konu ile ilgili uzun uzun konuştuk.
Sayın Badur haklı olarak taziye evleri üzerine sürdürülen tartışmalarda, sanki bütün taziyelerde zorunlu olarak para alındığı gibi bir algıya yol açtığını söyledi.
***
Muhtar Badur, kendi mahallesine bir taziye evi kazandırılmasına öncülük etmiş biri olduğu için bu konudaki görüş ve önerilerini sizinle de paylaşayım;
“Biz, Aydınlıkevler Mahallesindeki taziye evini 18 üyeden oluşan ve devamlı irtibatlı olan bir anlayış ile yönetiyoruz.
Taziye evimiz yaklaşık 3 yıldır hizmet veriyor ve bugüne kadar hiçbiri ile parasal bir diyalogumuz olmadı. Hiçbir esnafa taziye sahiplerini yönlendirmedik.
Taziye sahiplerinden gelen bu yöndeki gelen teklifleri de reddediyoruz.
Bu hizmeti çoğu o çevrede esnaf veya emekli olan üyelerimizle sırf Allah rızası ve vatandaş memnuniyeti için yapıyoruz.
Taziye evi ile ilgili kurduğumuz bir derneğimiz var.
Yaptığımız her iş ve işlemi sadece yönetimle değil tüm üyelerle danışarak yapıyoruz.
Keşke bu tür iddialara sebep olanlar ismen açıklansa.
Veya bu şikâyeti size ulaştıranlar ellerindeki delillerle resmi mercilere başvurma cesareti gösterebilseler.
Biz taziye evleri boş olduğu sürede kimseyi reddetmedik.
Asla hiçbir şekilde su, yemek, şeker ve çay satan kişiye taziye evi sahiplerini yönlendirmedik. Taziye evlerinin en büyük gideri temizlik maddesi ve elektrik gideridir.
Taziye evini teslim ettiğimizde elektrik sayacındaki kilovatını alıyoruz taziye bitince tekrar beraber bakıp kaç kilovat harcanmışsa onun parası ödeniyor. Bu para da Dicle EDAŞ’ın kasasına giriyor”
***
Muhtar Badur’un kendi taziye evlerinin durumu ile söyledikleri kısaca böyle.
Muhtarın da dediği gibi aslında taziye evleri ile ilgili iddialar, somut deliler ve sorunlar, isimlendirilerek açıklansa daha iyi olur.
Çünkü yapılan yorumlarda sanki bütün taziye evlerinde sorunlar yaşanıyormuş gibi bir algı oluşuyor.
Bu yüzden bundan böyle taziye evleri ile ilgili yaşan olumsuzlukları genellemek yerine tekleştirmek ve gerçek adresi söylemek daha doğru olur.
Böylesi önemli hizmeti gönüllü olarak yapan insanları töhmet altında bırakmama ve üzmemek adına Bu önemlidir.
Kısacası taziye evleri ile ilgili kim yanlış yapıyorsa ve bu önemli mekânlar üzerinden çıkar elde etmeye çalışıyorsa genelleme yapmadan onun yakasına yapışıp, deşifre etmek gerekir.
