Öğrencilerin omzundaki yük

Öğrencilerin omzundaki yük
03-11-2021

Bizim evin en küçüğü Hasan Ali, ilköğretim 5. sınıf öğrencisi.

Her gün okuldan eve gelince taş taşımışçasına yorgun bir vaziyette karşılaşıyoruz.

Çünkü sırtındaki çanta neredeyse kilosu ağırlığında kitap ve defterle dolu.

Çantayı bana uzattı okul dönüşü , “bak ne kadar ağır” dedi.

Emin olun tek elle kaldırmada güçlük çektim.

Açtık çantayı teker teker baktık, defter kitap sayısı 12’yi buldu.

Hikâyeler, yardımcı kaynaklar derken çanta şişiyor da şişiyor.

Hatta bizim Hasan Ali’nin koca çantasına kitapları sığmıyor, poşete de koymak zorunda kalıyor.

Ağırlıktan çantasının tutma yeri ve zincir kısmında yırtılmalar bile oldu.

Artık siz hesap edin çantanın ağırlığını.

Bu durum sadece Hasan’ın okulunda veya sınıfında olan bir durum değil.

Genel anlamda ilköğretimdeki çocuklar her gün okullara kilolarca kitap taşıyor.

Yıllar önce kitap yerine güya her öğrenciye tablet dağıtılıp tümü ile dijital sisteme geçilecekti.

Tahtalar akıllı olacaktı.

Proje yarım yamalak kaldı.

Şu anda ne aşamada, hiç bir bilgim yok.

Bildiğim tek şey var, öğrenciler kilolarca kitap taşıyor

Hamallar mı, öğrenciler mi, anlamadım.

Okul idareleri ve öğretmenlerin bu soruna bir an önce çözüm bulmaları gerekir.

Okulda dolaplar var, ödev verilmeyen derslerin kitapları dolapta bırakılabilir.

Farklı çözümler bulunmalı.

Mesela iki başlı eğitim materyalinden vazgeçilmeli.

Ya devlet kitabı ya da kaynak kitaplarla öğrencilere ders verilmeli.

Hem devletin ücretsiz olarak verdiği kitaplar hem kaynak kitaplarla eğitim verilmesi, öğrenciye yük olmanın yanı sıra kafa karışıklığına da neden oluyor.

Bir de öğrenci ve okullardan söz açılmışken şu kurs meselesine de değinmeden geçemeyeceğim;

Hafta sonları okullarda yine ücretli kurslar verilmeye başlandı.

Birincisi, öğrenci ve öğretmenin para ilişkisi doğru bir yöntem değildir.

İkincisi, haftanın 5 günü öğrenim gören öğrencilerin, dinlenmesi gerektikleri günde okula gitmeleri doğru değildir.

Üçüncüsü ise hafta sonu kursları haksız bir rekabettir.

Parası olmayan aileler, çocuklarını hafta sonu kurslara yollayamıyorsa parası olanın çocuğu ekstra öğrenim görüyorsa, elbette fırsat eşitliğine aykırıdır.

Her şeyden önce hafta sonu demek, öğrenci ve öğretmenin dinlenme günü demektir.

Sırf bu nedenden dolayı da olsa hafta sonu kursları tıpkı kitaplar gibi öğrenciler için yüktür eziyettir.

Lütfen öğrencilerin omuzlarından bu yükü kaldırınız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?