ÖPÜŞMEME DİRENİŞİNE BAŞLADIM

11-02-2019

Yazının başlığındaki öpüşme kelimesine takılıp sakın bu yazının 14 Şubat Sevgililer Günü ile ilgili olduğunu sanmayın.

Böyle sananlar yanılacaklar çünkü o gün, hiçbir şekilde gündemimde yok.

Emin olun yazıyı sabırla sonuna kadar okuduğunuzda Sevgililer Gününden daha önemli bir konuya değindiğimi anlayacaksınız.

Meseleye gelecek olursak,

Günlerdir Batman Kamuoyunda taziye evlerindeki uygulamalar ile ilgili tartışmalar yürütülüyor.

Taziye evlerindeki yemeklerin, israfa yol açtığı ve taziye sahibine yük getirdiği için kaldırılması, yine taziye evlerinde alınan elektrik, su ve çay servisi hizmet bedeli ile ilgili tartışmalar yürütülüyor kamuoyunda. 

Tabi ben de bütün bunlara bir ekleme daha yaparak taziye evlerindeki konfora dikkat çekip “Yas evlerinde bunca şatafata ne gerek var?” diye bu köşemde uygulamaya karşı olduğumu anlattığım bir yazı yazmıştım.

Bu yazımda da taziye evlerindeki hastalık derecesindeki bir uygulama dikkat çekmek istiyorum.

Bölgenin kanaat önderlerinden Hacı Reşat Nasıroğlu’nun taziyesine gösterilen yoğun ilgi esnasında taziyeye katılanlar ve ayrılanlar arasındaki merasimde el sıkışmanın yanı sıra sık sık her taziyede olduğu gibi öpüşmeler de oluyordu.

Abartılı öpüşmeler, Batman Eski Milletvekili Nezir Nasıroğlu’nun dikkatini çekerek taziyedeki imamlarla da istişare edip, uygun bir dille taziyeye gelenler ve karşılayanların öpüşmesinin sağlık açısından sakıncalı olduğu duyurusu yapıldı.

Taziye süresince görevli din adamları, İslam’da  her ne suretle olursa olsun tören, bayram taziyeler esnasında kişilerin kendi aralarında öpüşmeler ve kafa tokuşturmalarının münasip olmadığını ve ayrıca öpüşmenin sağlık açısından sakıncaları ile ilgili de uyarılarda bulundu.

Sadece taziyelerde değil tabi, düğün ve bayramlarda da öpüşme merasimleri için kuyruklar uzayıp gidiyor.

Bu öpüşme merasimlerine artık son verilmeli.

Hadi birbirleri ile uzun yıllardır görüşmemiş, kocaman bir hasret birikmiş öpüşmeleri bir yerde anlarsın, ama adam aynı köyden geliyor, sanki 10 yıldır görüşmemiş gibi tokalaşıp şapur şupur öpüşüyor.

İşte bu, kesinlikle doğru bir davranış değil.

Gerçekten toplumdaki bu öpüşme meselesi, gereğinden fazla abartılı şekilde her yerde karşımıza çıkıyor.

Solunum yolları ile hastalıkların bulaştığını bile bile insanlar öpüşüyor.

Allah muhafaza domuz gribi gibi ölümcül ve bulaşıcı bir hastalık toplumda baş gösterirse, toplumun bu selamlaşma şekli yüzünden bu hastalık bir anda yayılır.

Grip, tüberküloz, Hepatit gibi hastalıklar da temasla kişiden kişiye bulaşabiliyor.

Bu yüzden tokalaşma ve öpüşme meselesi fazla abartılmamalıdır.

Buna mutlaka bir sınır getirilmeli.

Hele hele toplu etkinlik ve törenlerde sık sık öpüşmenin sakıncaları ile ilgili uyarılar yapılmalıdır.

Milletvekili Nezir Nasıroğlu’nun bu meseleyi kendi amcasının taziyesinde dillendirerek gündeme getirmesi, çok yerinde bir tavırdır bence.

Din adamlarının Merhum Hacı Reşat Amcanın taziyesinde arada bir yaptıkları bu uyarılara, genelde taziye sahipleri ve misafirler de uydu.

Hatta taziye evleri ve sosyal mekanlara öpüşmenin sakıncaları ile ilgili yazılı uyarı ve görseller hazırlanarak asılmalı.

Diyanetin Cuma Hutbelerinde konu, gündeme getirilmesi gerekir.

Toplumun da bu doğru olmayan alışkanlığa da artık makul düzeyde bir sınırlama getirmesi en doğru tercih olur.

Bu saatten sonra birileri ensemden çekip kendisine zorla çekmediği sürece şahsen ben özel günlerde, taziyelerde selamlaştığım kişilerle öpüşmemek için direneceğim.

Bu sayede en basitinden grip olduğumda kendi hastalığımı başkasına, başkasındaki hastalık Da bana bulaşmayacaktır.

Bu haklı direnişime herkesi destek vermeye davet ediyorum

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?