RESMEN OLMASA DA TATİLDEYİZ

08-07-2015

Ramazan Ay’ı, iş açısından biz Batmanlılar için en verimsiz aydır.

Kamu kurumlarının çoğunda işler adeta durma aşamasına gelir.

Bir kuruma işin düşüp gittiğinde görevli göremezsin, görsen de asabi, yarı baygın bir muhatapla karşılaşırsın.

Sanırsın ki adam savaştan çıkıp işe gelmiş!

Bazı kurumlarda görevliler kendi aralarında Ramazan’dır diye nöbet sistemi geliştirmişler.

Bir kısmı sabahtan öğleye kadar çalışıyor kimisi de öğleden mesai bitimine kadar çalışıyor.

Bitkin, sinirli, uyuşuk ve uykulu halleri ile yaptıkları işe de çalışma denilirse tabi.

Bazı kurumlarda da mesai saatleri değiştirilmiş, akşamdan sahura kadar veya sahurdan saat 00.09–10.00’a kadar çalışanlar oluyor.

Bu kurumların mülki amirleri ise bu yanlış uygulamayı reklâma dönüştürüyorlar.

Ekiplerimiz hizmette sınır tanımıyorlar gece çalışıyor” diye övünüyorlar.

Gece yaptıkları işlerde yarım yamalak 8 saatlik iş gününün yarısı kadar çalışmıyorlar ve iş verimi de gündüz saatlerine göre çok az.

Çoğu kurum da muhataplarına “Şimdi git Ramazan’dan sonra gel” diyor.

Bir örnek verecek olursak bir sivil toplum örgütü, kentteki önemli bir sorun için iki kurum yetkilisini arar.

Birisi “Ramazan’dan sonra ancak randevu verebiliriz” der, diğeri ise “Ramazan dolayısı ile arkadaşlarımız izinde, görüşecek kimse yok” der.

Adı konmamışsa da ve resmi olarak ilan edilmemişse de filen bir tatil hali yaşanıyor kamu kurumlarında.

Madem Ramazan’dan kaynaklı bir mağduriyet var ortada, Ramazan Ay’ı resmi tatil ilan edilsin.

Kurumlarda önemli noktalara nöbetçiler bırakılsın, diğer çalışanlar yıllık izinlerini kullansınlar.

Tabi bu yöntem çalışanların işine gelmez.

Nedeni de Ramazan’da oruçlu oruçlu tatilin keyfini çıkaramıyorlar da ondan.

Bu yüzden de genelde Ramazan’da izine ayrılan çok az kişi oluyor.

Ramazan biter bitmez ise kurumlarda izinlerden dolayı yine işlerde aksamalar oluyor.

Kurum çalışanlarının büyük çoğunluğu, yıllık izine ayrılmış oluyorlar.

Yani anlayacağınız sadece Ramazan Ay’ında değil, sonrasında da kamu çalışanlarının izine ayrılmalarından dolayı verimsiz bir dönem yaşanıyor.

İbadet ve oruçtan kaynaklı kamu kurumlarında işleri aksatmak dinen caiz olmaması gerekir.

Çünkü halka hizmet de önemli bir görev ve sorumluluktur.

Üstlendiğin vazifeyi yerine hakkı ile getirmek dinimiz İslam’ın gereklerindedir.

Hangi sebeple olursa olsun işini düzgün yapmamak, işe gitmemek günah ve büyük bir vebaldir.

Şayet bunu mübarek Ramazan Ay’ında yapıyorsan bunun günahı vebalı da kat kat daha fazladır.

Hiç kimsenin Ramazan’da mağduriyet politikası yapmak gibi bir gerekçesi olamaz ve olmamalıdır.

Ancak bu ne yazık ki toplumumuzda gelenekselleşmiş.

Şayet birisi oruçluysa görevini düzgün olarak yapamaz” gibi bir algı oluşturulmuş toplumda.

Aslında dinimizin ise bize öğrettiği tam tersidir.

Kim ki hem ibadetini hem de vazifesini birlikte yaparsa daha çok sevap kazanır

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?