SAHİ YILMAZ GÜNEY’İN AKIBETİ NE OLACAK?

11-09-2018

Geçen hafta yıktırılan Batman’ın İlk Kültür Merkezini bu köşede gündeme getirmiştim.

Madem yapmayacaktınız niye yıktınız?” diye bir soru sormuştum.

O yazıma olumlu tepkiler aldım.

Külttür Merkezinin akıbeti ile ilgili de cevap geldi.

İl Kültür Müdür İhsan Arslanlı telefonla arayarak, Eski Kültür Merkezi yerine yapılacak olan Halk Kütüphanesinin ihalesinin, 27.09.2018 tarihinde gerçekleşeceğini söyledi.

Gecikmiş de olsa en azından Kültür Merkezi yerine yapılması ön görülen kamusal alanın bu ay içerisinde ihalesinin yapılacağını öğrenmek sevindirici oldu.

Tabi yazıma, sosyal medya ortamında da farklı yorumlarda geldi.

Hakan Demir, yazının paylaşıldığı portalda “Sayın Kavuş, yazınızın başlığını ilk gördüğümde aklıma ilk gelen Yılmaz Güney Sineması olmuştu. Ama İlk Halk Kütüphanesi çok çok önemli bir konu. Maalesef unutulup giden bir konu. İyi ki hatırlattınız. Madem yapılmayacaktılar, niye yıktılar, halk kütüphanesi de sinema salonu da?” yorumunu eklemiş.

Eleştiri mi, talep mi, tepki mi, her neyse son derece yerinde ve haklı bir yazı.

Yılmaz Güney Sineması meselesi tabi Kültür Merkezi meselesinden daha karışık bir durum.

Kayyumdan önce DBP’li Belediye Yönetimince yıktırılmadan revize edilmek için işletmeye son verilmişti.

O zaman da “hiç gerek yok, en az bir milyon lira para harcamaya. Binanın ömrü ne ki?” diyerek karara tepki göstermiştim.

Ama dinleyen olmadı ve hemen hemen her gün neredeyse sosyal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Yılmaz Güney Sineması, tadilat gerekçesi ile kapatıldı.

Sonra DBP’li Belediye görevden el çektirildi.

Aylarca “proje hazırlanıyor, ihale yapılacak” diyerek, öyle boş boş sinemaya baktık.

Ta ki esrarengiz bir yangınla küle dönene kadar.

Sonra malumunuz sırf Batman’ın sosyal ve kültürel gereksinimleri açısından son derece önemli bir mekân olan bu tesisin yerine illa da cami yaptırılsın diye birileri tutturup sinemanın akıbetini çıkmaza koydular.

Tabi bu alana cami istiyoruz demekteki gaye, bana sorarsanız bu mevkide bir ibadethaneye ihtiyaçtan daha çok, bir siyasi hesap ve hesaplaşmaydı.

Bu hesaplar, Yılmaz Güney Sinemasının yeniden yapılıp yapılmayacağını tehlikeye attı.

Şimdilik akıbetinin ne olacağı bilinmiyor.

Bana göre mevcut Belediye Yönetimi bu işi gelecek yönetimin kararına bıraktı gibi.

Mart 2019 seçimlerinde hep beraber göreceğiz, adaylar da bunu siyasi malzeme olarak kullanacak.

Kimisi “ben seçilirsem buraya cami inşa edeceğiz”

Kimisi de “yeniden Yılmaz Güney Sinemasını inşa edeceğiz” diyecek.

Kim bilir belki de birileri hiçbir siyasi hesaplara girmeden  “Biz burayı Atatürk Parkının yeşil alanına dönüştüreceğiz” diyecek.

Ama hiç kimsenin aklına, parka hayat verip nefes aldıracak Çocuk Şube, Orman Şefliği ve Valilik Lojmanlarını da yeşil alana katmak gelmeyecektir.

Park içerisindeki mevcut binaların yerine cami inşa edelim de demeyecekler çünkü deseler de siyasette kendilerine bir şey kazandırmayacağını biliyorlar.

Velhasıl, Yılmaz Güney Sineması akıbeti bana göre seçimden sonra belli olacak. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?