SAKİN SAKİN DÜŞÜNELİM

21-03-2019

15 Mart günü, Yenizellanda’da, insanlık dışı mahlûk, terörist 50 Müslüman’ı camide şehit etti. 
Müslüman’ım diyenler Dünya’nın her yerinde haklı olarak, feryadı figan ederek, tepkilerini gösterdiler. Sadece insanlık bu tür olaylarda gündeme geliyor.

Müslüman’ım diyenler Müslümanlığını hatırlıyor. Sonra olay soğuyunca, gündemden düşünce alışılmış Müslümanlık ve hayat devam ediyor.
Bu olaylarla Müslümanlar test ediliyor. Bazı Müslüman olmayanlarda geçici olarak endişeleniyor.

Dünyanın sonu geldiğini zannediyor. Örneğin 1969 yılında, Mescidi Aksanın içinde bulunan kıble camii, Avusturalya’lı  anarşist Michael Dennis tarafından yakılmıştı.

O dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir, bu olayının tesirinde kalarak, O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadığını, Müslümanların dört taraftan İsrail’e girerek kendilerini yok edecekleri endişesini taşıdığını, lakin sabah olunca korktuğum olmadı demiş. Zira Müslüman ümmeti uyuyan ümmettir. Adı var, kendi yok. İşte Müslüman olmayanların tespiti.
Yenidünya düzenin Stretejisi, dijital terördür. Şunu iyi bilelim ki, bu katliam örgüt işi.

Arkasında Dünyayı idare eden, İsrail menşeili para babaları, kabala düşünce sistemine hizmet eden tapınak şövalyeleri, mason locaları ve malum kuklaların aldığı her nefes vardır. Katliamı gerçekleştiren terörist çıkarıldığı mahkemede masonların işaretini yapması bunun ispatıdır. Olayın diğer bir yönü de, 50 ülkede Boing hava yolları yasaklandı, kredisi düştü.

Bu olayı gündemden düşürmek ve yeni gündem oluşturmak için bu katliam gerçekleştirilmiş olabilir. Alia İzzet Begoviç’in ifadesiyle;

Bunu hiç unutma evlat; Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır. Bu günkü refahı, devam eden sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur demiş. Dünyadaki teröristleri İsrail yetiştirmektedir. Hemen hepsi Avustural’ya ve Yenizellan’da vatandaşıdır. Bu olayda alenen Türkiye tehdit edilmiştir. Türkiye’nin yenidünyada yerini alması istenmemektedir.

Uydu ülke olması istenmektedir. Türkiye’ye gelen söz konusu ülke uyruklulara dikkat etmek şarttır.
Uyuduğumuzun belirtileri; Allah’ın bize verdiği nimetlerin farkında değiliz. Doğal kaynaklarımız küffarın elinde.

Yediğimize, içtiğimize, giyim ve kuşamımıza, oturup kalkmamıza, neye ne kadar inanacağımıza, İsrail’in maşası süper güçler karar veriyor.

Kendilerinin yemedikleri G.D.O’lu ürünleri bize pazarlıyor. Piyasadaki hazır gıdaların %90’nında mevcut olan, kanserojen etkiye sahip cıva içeren glikoz’u İsrail menşeyli Cargil firmasıyla ülkemizde ürettirip bize yedirerek, binlerce insanımızın kanserden ölümüne kendimizi sebep ediyorlar. Yenizellanda’lı anarşistin alenen yaptığını, bizi uyutarak, kendimize göstere göstere yaptırıyorlar.

Hastalığı önleme tedbirlerini almamız yerine, beş yıldızlı hastaneler yaptırarak, dünya ilaç teröst’lerine Pazar olmamızı sağlıyorlar. Küresel ölçekte inşa edilen, birbirinin kopyası insan türü, insan altı varlığa hızla dönüşüyor.
Sakin sakin düşünelim. Biz kimiz? Asaletimiz, inancımız, davamız ne?. Neye, niçin, neden inanıyoruz? Bu soruların gerçek cevabını bulur, gerçek ve doğru olanı hayat tarzı haline getirirsek, Gerçek Müslüman olursak, İslam düşmanlarının oyuncağı olmayız. Onların korkulu rüyaları oluruz. Bu günkü İslam ilimden kopuk iman, beyinden ayrı kalmış kalp, akıldan mahrum duygu ve ruh anlam yoksunu hükümler haline gelmiş. Yapılması gereken İslamı anlayışı geleneksel yapıdan kurtararak, öz bilinç, şuur ve sorumluluk duygusu aşılayan, net bir inanışla donanmış niteliğe getirmekle mümkündür.

Bunun için tek önder Hz. Muhammedin yolunda gitmektir. Hz. Muhammet ALLAH(C.C.) Mesajını, hiçbir beşer, kuruluş ve sistemin tesirinde kalmadan yaşamış ve insanlara tebliğ ederek Müslüman ümmeti oluşturmuş, İslamı dünyaya tanıtarak hükümran olmuştur.

Bizim vazifemiz Kuran-ı kerimin mülk suresi 1. Ayetinde buyrulan “Tüm kainatta sınırsız hükümranlık ve EGEMENLİĞİ ELİNDE BULUNDURAN ve her türlü hayrın ,BEREKETİN KAYNAĞI olan ALLAH  yüceler yücesidir. VE ONUN HER ŞEYE GÜCÜ YETER. Ayetine teslim olarak hayatımızı inşa etmeliyiz.” yunus suresi 100. Ayetinde Aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır buyrulmaktadır. 
Yenizellanda musibeti bin nasihatten evla olur. Aklımızı kullanmamız Kendimizi bulmamıza, kendimize dönmemize uyarı olur.

Allah’ın istediği İslam’a inanarak ve yaşayarak, dünyanın Müslümanlara saygı duymalarını sağlayabiliriz. İnşallah. 
Selam ve dua ile

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?