Batmanlı olup yaşı kırk ve üstü olan her bir bireyin hayatında Sanat Okulu bahçesinin ayrı bir yeri vardır.
Diyarbakır Caddesi ve Hamidiler Caddesi arasında kalan büyük bir parselden oluşun bu alanda her Batmanlının hafızasında yer edinmiş bir anısı bulunmaktadır mutlaka.
Çünkü bu büyük alan yıllarca çok amaçlı olarak kullanıldı.
Koca alanın küçük bir kısmı Sanat Okulu binasıydı, geriye kalan kısmı ise semt spor sahası, yeşil alan ve dinlenme sahasıydı.
Zaman içerisinde bu alan parsel parsel beton binaya dönüştürüldü.
Önce kompleksin içerisinde işletme amaçlı bir halı saha kuruldu.
Sonrasında Zübeyde Hanım İlk ve Ortaokulu.
Betonlaşma bu kadarı ile de kalmadı, sonrasında bir ana sınıf ve en sonunda da Endüstri Meslek Lisesine devasa ek bir bina yapıldı.
Yani bu güzelim yeşil ve sportif amaçlı alan, beton yapılarla işgal edildi.
Geriye sadece Diyarbakır Caddesine bakan kısımdaki ormanlık alan kaldı.
Batman Çevre Gönüllüleri Derneği sosyal medyada, bu alanın kütüphaneye dönüştürüleceğiyle ilgili duyum aldıklarını paylaştı.
Yani anlaşılan betonlaşmadan kurtulan yaklaşık 10 dönümlük ağaçlık alana da birileri göz koymuş en sonunda.
Ve uzun süreden beri buna ilişkin çalışma yürütülüyormuş.
Mimarlar, haritacılar her gün ölçümler yapıyormuş bu alanda.
Tabi bütün bu hazırlık ve çalışmalar, sivil toplum ve basından da gizli sürdürülmüş bu güne kadar.
Doğaya, çevreye karşı sorumlu sivil toplum örgütü Çevre Derneği böylesi önemli bir konuyu ortaya çıkararak gündeme getirdi.
Bir avuç çevre gönüllüleri de olmasaydı kim bilir bu iş oldubittiye getirilerek geriye kalan ağaçlık alan da kısa sürede betonla işgal edilecekti.
Kültür Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müdürlüğünden bu konuyla ilgili henüz bir açıklama yok.
Doğrusu burada tam olarak ne yapılmak isteniyor kimse doğru dürüst bilgi sahibi de değil.
Ancak Çevre Derneğinin, Sanat Okulu alanı ile ilgili paylaşımına gelen bir yorum dikkat çekiciydi.
Çevre Gönüllüleri Derneğinin takipçisi, proje ile ilgili diyor ki:
“Ağaçlara dokunulmadan açık hava kütüphanesine dönüştürülebilir, küçük bir kısmına da kış için camlı paravanlarla yapılabilir”
Demek ki bu kişi proje ile ilgili bilgi sahibidir ki ne yapılacağını öngörebiliyor.
Çevre Derneği’nin, sosyal medya takipçisine verdiği cevap ise şöyle;
“Buranın dışında kütüphane yapılabilecek birçok uygun yer bulmak mümkündür. Ancak, yeşil alan yapılacak yer bulmak mümkün değildir. Bir de ne amaçla olursa olsun işletmeler bir yeşil alana girince adım adım betonla işgal etmeye başlarlar. Bizce niyet kütüphaneden ziyade başkadır. Bu kentin yeşil ve hava koridoru açısından son derece önemli olan alan geçmişte de TOKİ’ye vermeye çalışıldı, biz dernek olarak eylem ve etkinliklerimizle engelledik. Başka amaçla kullanılmasına da karşıyız”
Çevre Derneğinin tespiti son derece yerindedir.
Gerçekten Batman’daki bütün yeşil alanlar tehdit altındadır.
Ve ne yazık ki yeşil alanları taziye evi, ibadethane, halk evi ve kütüphane gibi kamusal alanlarla işgal ediyorlar.
Karşı çıktığında da “ama taziye evi de, halkevi de, ibadethanede, kütüphane de gerekli ve önemlidir” diyorlar.
Tamam, gerekli ve önemli olduklarına kimsenin itiraz yok.
Ama illa da yeşil alana yapılacak diye bir kural da yok.
Ne yazık ki yeşil alanları gereksiz kamusal alan olarak gören sakat bir anlayış var.
Oysa yeşil alan fukarası bu kentte, mevcut yeşil alanları ne pahasına olursa olsun korumak gerekir.
Bu alanları koruması gereken kurumlar ne yazık ki habire betonlaşmaya peşkeş çekiyorlar.
Sanat Okulu alanı yeteri kadar sahiplenilmedi.
Sahiplenmiş olsaydı % 80’ı beton alana dönmezdi.
Şimdi sıra % 20’lik alana geldi.
Birileri bunu da betonlaştırmak istiyor.
Bari buna göz yumulmasın, müsaade edilmesin.
