Kentimizde sayıları 30’u aşan taziye evlerindeki uygulamalarla ilgili son günlerde sosyal medya ve yazılı basında bir takım iddialar yer alıyor.
Önce bu iddialar nelerdir ona bakalım;
Yası olan ailelerden taziye evini kullandığı süre zarfında elektrik, su ve diğer giderler için bağış adı altında zorunlu para alınıyor.
Taziye evi görevlileri, taziye sahiplerini ihtiyaçlar, (su, şeker, çay, yemek ) için önceden anlaştıkları kişilere yönlendiriyor.
Taziye evi boş olmasına rağmen “başkasına tahsis edildi” diyerek kimi ailelerin talepleri geri çevriliyor.
Taziye evleri kamusal alanlar olmasına rağmen genelde bir kişi üzerinden yönetiliyor.
Bu iddialarla şehrimizdeki taziye evlerinde keyfi ve rant sağlamaya dönük uygulamaların olduğu iddia ediliyor.
Başta muhtarlar olmak üzere bazı kesimler, taziye evleri ile ilgili ortaya atılan iddiaların gerçeği yansıtmadığına dair açıklamalar yapıyor.
Ortaya atılan iddialar ne kadar gerçek, ne kadar değil tabi bilemiyorum.
Ancak bu iddiaların tüm taziye evleri için ortaya atıldığını sanmıyorum.
Bazı taziye evlerinde iddia edildiği gibi istismarlar olmuş olabilir.
İstismarlar sadece taziye evlerinde değil, bütün kamusal alanlarda zaman zaman yaşanabiliyor.
Bu nedenle bir genelleme yapmak doğru değil.
Ancak şöyle bir gerçek de var;
Taziye evlerinin işleyişi ile ilgili bir takım sıkıntılar var.
Taziye evleri ile ilgili iddia ve söylentilerin önüne geçmek için bir düzenleme yapılması gerekir.
Bilindiği gibi birkaç taziye evinin işleyişi belediye’dedir.
Geriye kalan taziye evleri ya cami imamları ya da muhtarların kontrolündedir.
Tabi böyle önemli işlevi olan mekânların, birilerine bağlı olması gerekir.
Ancak şu da bir gerçek ki mevcut işleyişte çok başlılık var.
Tek elden olmasa da tüm taziye evlerinin Belediyeye veya Müftülüğe bağlanması daha doğru olur.
Veya da her taziye evi için muhtar, cami imamı ve mahallelilerden daimi 3 gönüllü üyeden oluşan yönetim de oluşturulabilir.
Tabi taziye evinin elektrik, ısınma ve soğutma, su temizlik gibi öngörülen ve öngörülmeyen birçok gideri de oluyor ve hiçbir gelirleri yok.
Taziyesi olan-olmayan her hayırsever, gönüllü olarak en az üç veya beş kişiden oluşan komisyona taziye evleri için bağış yapabilir bu gayet doğaldır.
Bu komisyon, yapılan bağış ve harcamaları şeffaf bir şekilde gerçekleştirir.
Ancak tek kişiyle bağış alma ve harcama işlemleri yapıldığında ister istemez bir takım iddialar ortaya atılabiliyor.
Söylenti ve iddialardan taziye evlerini uzak tutmak ve hayır sahiplerinin kafalarında soru işaretlerine yer bırakmamak için mutlaka taziye evlerinde idari ve yönetimsel manada makul bir yol bulmak gerekir.
