UYUŞTURUCU BULAŞICIDIR!

03-04-2020

Bu ara insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en tehlikeli bulaşıcı hastalığı ile başımız belada.

Başımızdaki korona virüsü gibi bir sürü bela var.

Onlardan birisi de az korona virüsü kadar tehlikeli bir sürü bela ve tehlike ile karşı karşıyayız. 

Mesela uyuşturucu ileti en az Korona kadar toplumda tahribata yol açıyor.

İnsanlar beden ve ruh sağlığından oluyor, aileler parçalanıyor.

Madde bağımlılarının hayatı kararıyor, uyuşturucudan her gün dünyada onlarca kişi yaşamından oluyor.

Uyuşturucunun insanlığın geleceği üzerindeki tehlikesi ve zararı en az korona kadardır.

Korona virüsüne karşı duyulan endişe, kaygı ve korku aynı şekilde uyuşturucuya karşıda da duyulmalıdır.

İnsanlar korona virüsünün kendilerine de bir şekilde bulaşabileceğinden dolayı panik içindeler.

Elbette bu sinsi ve tehlikeli virüse karşı tutumlarını anlıyorum.

Aynı kaygıları herkes gibi ben de yaşıyorum.

Ancak korona ile benzerlik taşımasa da uyuşturucu da aynı şekilde bulaşıcıdır.

Ne yazık ki bu meseleye bu güne kadar kimse bu boyutu ile yaklaşıp ciddiye almamış.

Hatta diyebilirim ki uyuşturucunun bulaşıcı olduğu tezini de ciddi ciddi dillendiren ve yazan da ilk benim.

O yüzden uyuşturucunun bulaşıcılığının ne şekilde olduğunu biraz izah etmeye çalışacağım.

Tespitlerime basit bir soru ile başlayayım;

Davranış, yaşayış ve yönelim biçimi yayılması toplumumuzda yaygın mıdır?

Bu sorunun cevabını duyur gibiyim.

Yeteri kadar donanımlı, bilinçli, sosyal ve ekonomik açıdan geri kalmış kesimlerde yaygındır.

Ne yazık ki bizim yaşadığımız ülke ve şehir, bulaşıcılığın ilk adımı olan yönelim noktasında çok müsait bir şehirdir.

Uyuşturucunun yaygın hale gelmesinin en temellerinden biri budur.

Bulaşıcılık ile ilgili diğer tezlere gelecek olursak;

Uyuşturucu kullanarak, aileden toplumdan intikam almak da günümüzde neredeyse bir tarz haline gelmiş.

Ailesi veya toplum tarafından dışlanan uyuşturucu bağımlıları ile kendini dışlanmış hissedenler de aynı saflarda yer alıp aynı yönelimde bulunuyorlar.

Gençlik yıllarında yapılan en büyük yanlışlardan biri de yaşam tarzını taklit etme ve yanlış kahraman seçme, uyuşturucuyu bulaştırıcı kılan tarzlardandır.

Kederi, acıları ve isyankâr duygularını bastırmak için nasıl bir kısım insan alkol alarak sarhoş olmaya çalışıyorsa, uyuşturucu kullanımı da bu şekilde girilen yanlış bir yoldur.

Malumunuz içki, ya bulunulan ortam ya da özentiden dolayı kişiden kişiye bulaşıyor.

Uyuşturucu da aynı şekilde bulaşıyor.

Kısa sürede zengin olma hevesi ve benzer hatalı sebepler de bulaşıcı bir etkendir elbette.

Uyuşturucu da bir kere bulaştın mı kolay kolay bırakmayan bir bağımlılıktır. 

Madde kullanımı esnasında ortaklaşa kullanılan her türlü alet, edevat, şırınga ve enjeksiyon da korona gibi enfeksiyon hastalıklarının ya da AIDS, Hepatit B/C gibi hastalıkların kişiden kişiye hızla yayılmasına da yol açıyor.

Çünkü korona ve diğer ölümcül bulaşıcı hastalıklar, uyuşturucu bağımlılarının umurunda bile değildir.

Eminim bu yazıyı okuduktan sonra uyuşturucu bağımlılarının sadece kendileri ve aileleri için değil, tüm toplum için nasıl da tehlikeli oldukları ve tedavi edilmeleri gerektiği gereceği iyi anlaşılır.

Anlayacağınız yaşadığımız şehirde bir türlü önüne geçilemeyen uyuşturucu belası, bu yaşadığımız süreçte korona virüsün yayılması için de ciddi bir tehlikedir.

Bu nedenle zehir tacirleri ile her şart ve koşulda hele hele bu süreçte daha etkin mücadele etmek gerekir. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?