YENİ YIL BAHANESİ

01-01-2020

2019’dan 2020 yılına girerken bu özel güne kendince çok farklı misyon biçiyor herkes.
Her yıl olduğu gibi bu yeni yıl etkinlikleri, farklı görüşlerin tartışmalar içinde geçti.
Bu tartışmaların nedeni ise yeni yılın Hıristiyan Bayramı olarak görülmesi.
Muhafazakâr kesim, yeni yılı Mekke’nin fethi olarak görüp çeşitli etkinlikler düzenliyor her sene.
Tartışmalar öyle bir hal almış ki yeni yıla bakış konusunda neredeyse toplumu “dindar” ve “dinsiz” diye iki ayrı kategoriye ayıracaklar.
Oysa yeni yıl bana göre kişiler için bir bahaneden öteye değildir.
Gerçekleşmeyen umutlarını gelecek yıl için yenileme,
Savaşa karşı barış özlemini dillendirme,
Yaşama yeni bir sayfa açma,
Yorgunluk ve üzüntüyü atmak için doyasıya eğlenme,
Hatırlanma, hatırlama, kırgın ve kavgalı olanlarla barışmak için fırsat bulma-
Bir yıllık süreci her açıdan değerlendirme,
İlerisi için hedef ve strateji belirleme,
Tazelenme ve yenilenmedir bir açıdan.
Şansızlığı, kederi ve üzüntüyü bu vesile ile toprağa gömmektir.
Eğlence boyutu çok abartılmazsa aslında iyilik ve güzellikler adına iyi bir gündür.
Ama bu işi abartanlar bu güzel güne gölge düşürüyor.
Özelikle eğlence adı altında tüketilen alkol ve yapılan israfın haddi hesabı yok.
Her ne amaçla olursa olsun sadece yılbaşında değil, aşırı israf ve alkol kullanımı da yanlıştır.
Onun dışında yılbaşını kutlama şekline bakarak kişiyi dindar ve dinsiz ilan etmek doğru değildir.
Mesela ben yılbaşına hiçbir bahane bulmuyorum.
En basitinden dostlarıma ve sevdiklerime bir mesaj bile göndermiyorum.
İşin eğlence, umut tazeleme boyutunda da elde sıfır.
Yani benim için sıradan bir gün sadece.
Ama kim eğlenmiş, kim farklı bir misyon biçmiş, onları da yadırgamıyor ve suçlamıyorum.
Yaptığım tek şey, dünkü köşe yazımda olduğu gibi geride kalan bir yılın bir değerlendirmesi ve gelecek yıla toplumsal açıdan bir bakıştır.
Dünkü yazımın başlığında değindiğim gibi 2019 yılı kara bir yıldı.
Hasankeyf başta olmak üzere, önemli değerlerimizi kaybettiğimiz yıldı.
Ülkemizi de ciddi manada etkileyen Ortadoğu’daki kanlı savaş nedeniyle kan, gözyaşı ve ölüm yılıydı 2019 yılı.
Gelecek yıla dair kendinizi yenilenmiş olabilirsiniz ama ben çok da umutlu değilim.
Barışa ve güzel günlere dair bir ışık görünmüyor.
Yeni yıla, güzel dilekler ve umutlarla giremedim ne yazık ki.
Çünkü insanların bitmek tükenmek bilmeyen hırsları, doyumsuzlukları ve iktidar savaşları arasında barışa ve güzel günlere dair ne kadar dilek tutsam da boştur.
Ben umut bağlamadım yeni yıla, dilek de tutmadım.
Umarım insanlık ailesi için tutulan güzel dilekler kabul olur.
Kan, gözyaşı ve kaostan beslenenlerin de hüsrana uğrayacakları bir yıl olur.
Aslında her ne kadar yılbaşı geçtiyse de, yazdığım yazıda bu vesile ile farkında olmadan dünyada kötülüklerin son bulması için bir dilek dilemiş oldum.  
Böylece ben de yeni yılı bahane edenlerden oldum.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?