YİNE ÖZEL İDARE MESİRE ALANI

01-05-2019

Bir süre önce bu köşede Kıra Dağı’ndaki mesire alanına dikkat çeken bir yazı yazmıştım.

Mesire alanının akıbetti de Yaşar Kemal Kent Ormanı gibi olmasın diye bir başlık atmıştım.

Bu yazımdan sonra İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Abdülkadir Özer, harekete geçerek hem telefonla bizi aramış hem de yazı ile cevap vermişti.

Hatta “gelin gidip beraber bir gün mesire alanını yerinde görelim” önerisinde bulunmuştu.

Ama birlikte mesire alanını dolaşmak nasip olmadı.

Ancak dün Batman Çevre Gönüllülerinden dostlarla birlikte İl Özel İdaresi Mesire Alanında geleneksel bahar buluşmasını burada gerçekleştirdik.

Sonra da bir gezi düzenledik Kıra Dağının zirvesine.

Tabi bu arada öesire alanındaki ortamı durumu da gözlemleyip notlarımı aldım ve fotoğraflar çektim.

Öncelikle 12 yıl önce hazineye ait bu araziyi ağaçlandıran kurum ve derneğimiz yöneticilerine teşekkürle başlamak istiyorum yazıma.

Bu alanı sosyal mekâna dönüştürerek mükemmel bir tesis kazandıran İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve katkısı olan herkese de ayrıca teşekkür ederim.

Yeniden mesire alanı ile ilgili yazı yazma mevzusuna gelince;

Daha önceki yazım, geçmişte gördüklerim ve olası durumlara ilişkindi.

Bu yazı ise tümü ile gözlemlerim ile ilgili olacak.

Elbette niyetim kimseyi boş yere eleştirmek değil.

Amacım şehrimizin sosyal ve yeşil alanı açısından çok önemli olan bu tesisin korunup geliştirilmesine katkı sağlamak.

Hele hele dünkü yoğunluğu gördüğümde bu mekânın ne kadar önemli bir tesis olduğunu daha çok idrak ettim.

Gerçekten şehrimizde bu tür mekânları arttırılmalı ve mevcutlara gözümüz gibi bakmalıyız.

Ama ne yazık ki henüz iki senesini doldurmayan tesiste bakımsızlık ve sahipsizlik, ciddi manada göze çarpıyor.

Onlarca ağaç kurumuş, otlar yine zamanında kesilmediği için uzamış da uzamış.

Bahar ayında ağaçların etrafı açılmamış.

En ufak bir kıvılcımda, geçen sene olduğu gibi, ahşap malzemeler ve ağaçlar büyük zarar görebilir.

En önemlisi de binlerce kişinin piknik yaptığı alanda girişteki güvenlik hariç hiçbir görevliye rastlamadım.

Altyapı ile ilgili bir takım sıkıntılar vardı, açıkta akan sular vardı.

Ahşap piknik masaları, kamelyalar ve banklar acil bakım istiyor.

Yerlerde kamelya ve banklardan sökülmüş tahtalar vardı.

Bir de bu alana dahil edilecek yüz dönümlerce arazi olmasına rağmen bir çalışma henüz gerçekleştirilmemiş.

Tabi ki amacım bu hizmeti küçümsemek değil, derdim sadece bu alanın daha da genişletilip sahiplenmesini sağlamak.

Yine söylüyorum bu alan sahiplenmezse sonu, şimdiki Yaşar Kemal Kent Ormanı gibi olacaktır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?