YOLUNU KAYBETMİŞ KAPLUMBAĞANIN MUTLULUĞU

YOLUNU KAYBETMİŞ KAPLUMBAĞANIN MUTLULUĞU
17-05-2021

Nefes aldıkça hayat insana bir takım sorumluluklar yüklüyor.

Dengeli beslenme, hareket etme, çalışmak, düşünmek, üzülmek, sevinmek,  mutlu olmak gibi özelikler elden bırakmamalıdır.

İnsanın mutluluğu kadar güzel bir duygu yoktur.

Hele hele toplumsal katkılardan ve yardımlaşmadan kaynaklı her insanın, topluma karşı bazı sorumlulukları olduğu unutulmamalıdır.

Gerçek bir mutluluk için insanlar, etrafında olup bitenden haberdar olmalı, anlamalı, olayları doğru analiz etmeli, duygu ve düşünce sahibi olmalıdır.

Aile, çevre ve toplumsal iletişim ve bağları güçlü olmalıdır.

İlkeleri ve inancı mutlaka olmalıdır.

Fikir ve düşünce sahibi olmalıdır.

Eğitimli ve bilgili olmalıdır.

İkiyüzlü, yalancı biri değil, içtenlikle kendi olmalıdır.

Hayata dokunmalıdır.

Üretmelidir, faydalı birey olmalıdır.

Yalaka değil, gerçekçi olmalıdır.

Rüzgâra göre yön çeviren olmamalı, rotası olmalıdır.

Bu kriterlere hep uyumaya çalıştım.

Büyük hayal kırıklıkları ve acıların yaşandığı bir coğrafyada belli ilkeler doğrultusunda yaşamak kolay değildir elbette.

Çok üzülüyorsun, çok yıpranıyorsun her dönem hedeftesin.

Bu durum insanı moralmen ister istemez etkiliyor.

Moral bulmak, mutlu olmak için bir yol arayışına girmek zorunda kalıyorsun.

Büyük acıların coğrafyasında, büyük mutluluklar bulamazsın zaten.

Öyle büyük mutluluklarla sevinmek, moral bulmak için hayallerim olmadı hiçbir zaman.

Küçücük mutluluklar, bana çok kocaman sevinç oldu hep.

Hiçbir zaman bireysel olarak çok büyük beklentilerim de olmadı hayattan.

Küçük küçücük hayaller ve mutluluklar peşinde koştum hep.

Bir papatyanın yaprağı kadar güzel ve küçücüktü mutluluklarım.

Küçük bir su kaplumbağanın mutluluğu kadardır sevincim.

Küçücük dokunuşlarla su kaplumbağası ile sevincimizin mutluluğumuzun aynı olduğunu daha yeni anladım. 

Köyümüzün asfalt yolunda yolunu kaybettiğinden ne çaresice gezinen su kaplumbağasını alıp kilometre ötedeki gölete bırakınca açıkça fark ettim.

Kaplumbağanın suya dalınca yaşadığı mutluluğu görünce ben de onunla birlikte mutlu oldum.

Karşılaşmamıza ikimiz de mutlu olup sevindik.

Bir daha anladım ki aslında benim bu dünyada aradığım mutluluk, bir yavru su kaplumbağanın sevinci kadardır.

Bu bana yeter ve hatta artar bile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?