Gazeteciliğin bir iyi tarafı da yerinde ve zamanında önerilerde bulunmaktır.
Var olan sorunların çözülmesini isterken sadece eleştirmek değil, varsa kendince çözüm yol ve yöntemlerini ortaya koymaktır.
Yazılarımda ben bunu sıklıkla yapıyorum.
Tabi ki her şeyi biliyor edasında değilim.
Ancak hakim olmadığım konularda da herhangi bir önermede bulunmuyorum.
Yıllardır yazılarımda genelde bu şekilde hareket ediyorum.
Kimisi eleştiri ve önerilerimizi dikkate alıyor, kimisi ise varlığımızdan haberi bile yok.
Olsun.
Biz yine de kamusal çıkarlar noktasında üzerimizi yapmaya devam edeceğiz.
Ha yaptığımız her eleştiri ve öneri belki mantıklı olmayabilir.
Zaman zaman farkında olmadan eleştiri ve haberlerimizde yanılıyor da olabiliriz.
En azından haklı ve yerinde eleştiri ve önerilerimizi dikkate alan kurumlara canı gönülden teşekkür ediyorum.
Bu kurumlardan biri de Batman İl Özel idaresi’dir.
Batman İl Özel İdaresi, yazdıklarımızın gereğini anında yapan kurumların başında geliyor.
Bunu her öneri ve eleştirimizi kabül ediyor anlamında söylemiyorum, yazı ve haberlerimizde eksik ve yanlış bilgi varsa bize cevap veriyor, yoksa gereğini yapıyor.
Bugüne kadar Batman İl Özel İdaresi ile ilgili birçok kez eleştiri, öneri ve takdir edici yazılar yazdım.
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Abdulkadir Özer ve ekibi, örnek bir duruş ile anında gereğini yaptı.
Mesela Millet Bahçesi kontrolünün Belediye Yönetimine verilmesi gerektiğini söyledim, onlar da benim gibi düşünerek gereğini yaptı.
Kıra Dağı Mesire Alanı’nın cüzi de olsa girişlerinin kontrol altında tutulması için ücretli yapılıp özel güvenlik tarafından gece gündüz korunması gerektiğini yazdım, bu yöntem de devreye girdi.
Duyarlı ve bu örnek kurumumuza bir öneride daha bulunacağım.
Umarım bunu da dikkate alıp gereğini yaparlar.
Önerim gerçekten şehrimizin önemli bir ihtiyacını karşılayan Kire Dağı Mesire Alanı ile ilgilidir.
Malumunuz Kıra Dağı Mesire Alanında zemin hazır çim yapılmadığı için her bahar ayında yabani otlar çıkıyor, kuruyunca da yangın ve görüntü kirliliğine neden oluyor.
Otlar kuruduktan veya yandıktan sonra bu sefer zemin toprak oluyor ve bir rüzgar fırtınada her taraf toz duman oluyor.
Çözümü ise peyderpey bu alanın çimlendirilmesi, düzenli sulanması ve biçilmesidir.
Burası biçimlendirilirse hem ortam sürekli yeşil kalır hem serin ve temiz bir görünüm kazanır.
Hem çimlerin fıskiye sistemi ile sulanması ile ağaçlar da daha iyi suyunu alır.
Bu yöntemle yangınların önüne de geçilmiş olunur.
Zemin çimlendirme için Ekim Ayı ortaları en iyi mevsimdir.
Fazla derin olmayacak şekilde külfetörle sürüm yapılsa, tıpkı buğday gibi çim tohumları serpilse, bir tapanla zemin düzeltilse ve bir iki su verilse, baharda her taraf yemyeşil olur.
Bunun için öyle çok büyük bir ihale ve bütçeye gerek yok.
Emin olun cüzi bir rakamla bu sorun çözülebilir.
Umarım bu yerinde önerimi de duyarlı İl Özel İdaresi Yönetimi dikkate alır ve gereğini kısa sürede yapar.