2015’İN BATMAN’INDA BİR SABAH VAKTİ

05-01-2015

Sabah alaca karanlık, saatler henüz dördü gösteriyor.

Her sabah olduğu gibi bu sabah da çöp bidonlarında artıkları toplayanların sesleri yankılanıyor, karanlık sokaklarda.

Her uyandığımda, dakikalarca onları camdan izlerim.

30–35 yaşlarında bir adam ve henüz 8-9 yaşlarında oğlu.

Her gün aynı saatte, aynı çöp bidonlarının başındalar.        

Çöp bidonlarında, plastik sınıfına giren her türlü artığı toplamakla meşguldürler.

Uzun süredir yanlarına gidip konuşmak istiyordum. 2015 yılının ilk gününde, evden çıkıp yanlarına gittim.

Selam vermemle birlikte, baba sinirli bir şekilde çocuğuna kızmaya başladı.

ben sana demedim mi, çöpleri karıştırırken fazla ses çıkarma, insanları uykularından uyandırma!”

Babasının hışmına uğrayan çocuk, hızla kaçarak oradan uzaklaştı.

Üzülmüş ve şaşırmıştım o an, baba ile oğulun kavgasına sebebiyet verdiğim için. Oysa oraya gitmemin nedeni bambaşkaydı.

Oraya gidiş sebebimi açıklamama fırsat verilmemesinden yaşanan tatsızlığı, gidermek için günlerdir büyük bir üzüntü ile pencereden izlediğim adama elimi uzatıp “merhaba dedim”

Adam kirli ellerini uzatmak istemediğinden sadece “merhaba” deyip çöp bidonunu kurcalamaya başladı.

Oğlunuza benim yüzümden kızdınız, ben sizin yanınıza, farklı amaçla gelmiştim oysa “ diyerek söze başladım.

Bir süre sohbet ettik. Sonrasında çocuğuna kızmasının sebebini anlattı bana.

Baba oğul her sabah, birilerinin evlerinin balkonuna çıkarak veya camdan başını uzatarak , “çıkardığınız seslerden dolayı bizi uyandırıyorsunuz “ diyerek tepki gösterenlerden biri sanmıştılar meğer.

 Benim niyetimin farklı olduğunu öğrenince de “merak etme çocuk birazdan döner”  dedi.

Gerçekten de aradan fazla zaman geçmeden çocuk döndü.

Gazeteci olduğumu söyleyip “Merak ettim yaşamınızı, işiniz zor olmuyor mu, her sabah böyle?” dememle birlikte adam, derin bir “oh” çekerek başladı konuşmaya.

“Yaptığımız iş çok kirli ve zor bir iştir. Kışın şartlar ise daha da ağırdır. Soğuk ve yağış yüzünden doğru dürüst çalışamıyoruz. Kışın tüketim az olunca artıklarda da azalma oluyor.  Sabah kış günlerinde, saatlerce çöp bidonlarından topladığımız plastik malzemelerin, ederi 20-30 tl’yi bile bulmuyor.”

Çok dertli görünen adamla bir süre ayaküstü sohbet ediyoruz.

Sadece kendi sorunlarını anlatmıyor; yoksulluk,  adaletsizlikten, kentin sorunlarından söz ediyor.

10’larca çocuğun sokakta yaşadığını, kentteki sokak lambalarının yarısından fazlasının yanmadığını, çöp diye atılan artıkların birçoğunun ekmek ve yemek olduğunu, aşırı derecede bir israfın yaşandığını, çöp toplayan adamdan öğreniyorum.

Bu gerçekleri kaçımız biliyoruz ve kaçımız bu çöp toplayan adam ve oğlunun durumundan haberdarız.

Baba ve oğul 2015’in Batman’ında sadece sıradan bir örnektir.

Yüzlerce binlerce bu tür gerçeğimiz var…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?