Bu hafta Cumartesi Buluşmalarımızda Aile Sosyal Politikalar Müdürü Veysel Direk’i ağırladık.
Bu bakanlığın içeriği çalışmaları kapsamlı olarak bilinmiyor. Bu yüzden Veysi Bey’le uzun uzadıya konuştuk. Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünü ve çalışma alanlarını detaylarıyla anlatı.
Her yapılan iş hakkıyla, usulüyle yapılması gerekir ama bazı işler vardır ki vicdani sorumluluğu da bir o kadar ağır basar.
Bu bakanlığın da hizmet alanı kadın, çocuk, engelli, aile, şehit gazi bir de ihtiyaç sahibine verilen sosyal yardımlar olunca önemi ve hassasiyeti artıyor.
6 ana hizmet biriminden oluşuyor. Kadın, çocuk, engelli, aile, şehit yakınları ve gazilere yönelik 5 hizmet alanı Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğünden yürütülüyormuş.
Sosyal Yardımlar ise vakıflar üzerinden yapılıyormuş. Batman’da en yoğun çalışma alanları evde bakım hizmetiymiş. 5 bin 385 kişi evde bakım ücreti alıyor.
Sosyolog, psikolog, öğretmen, işaret dili tercümanı memur şef hizmetli hemşire, pratisyen, din görevlisi çocuk gelişimci, bakıcı anne toplam 135 kadrolu personellerinin olduğunu dile getiriyor Sayın Direk.
127 tane aşçı, temizlik personeli gibi hizmet personel çalışanı varmış. Müdürlüğün 17 aracı varmış.
Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğünün kapılarının halka açık olduğunu özelikle dile getiriyor. Her türlü soruya açık olduklarını bu şekilde halkın bilinçlenerek hizmetlerden yararlanması gerektiğine vurgu yapıyor.
Verilen hizmetlerin doğru yere gitmesi, ihtiyacı olanın faydalanması çok önemli, bu konuda bazı vatandaşların beyanlarının yanlış olması nedeniyle zaman zaman sıkıntılar yaşadıklarını vurguluyor.
1990’lı yıllarda devletin sosyal hizmet görevini hakkıyla yerine getirmemesi, vatandaşta devlete karşı güven problemi oluşturmuş.
Şuan ise devletin bu hizmetlere yeterli ödenek ayırmasına rağmen bazı vatandaşların hakkı olmayan hizmetlerden yararlanma taleplerine vurgu yapıyor.
Örnek veriyor, hiçbir geliri olmadığını beyan ederek vakfa kayıt yapan, yardım almak isteyen insanların altlarında araba ya da evlerinin çok iyi olduğunu birçok kez tespit etiklerini dile getiriyor. Bunların taleplerini komisyonca reddettiklerini söylüyor.
Çocuk dilencilerin aileleriyle görüşüp onların dilenmemesi adına yardım verildiğini, bir süre dilendirmeyip yine yardım parası alarak çocuklarını dilendirmeye çalıştıklarını söylüyor.
Çocuk esirgeme yuvasından ve apartman dairelerinde bulunan 4 çocuk evinden bahsetti Sayın Direk.
Devletin burada yaşayan çocuklara her imkânı sağladığını dile getiriyor.
Ailesiyle yaşayan bir çocuğun ihtiyaçlarından yeri geldiğinde çok daha fazlasına sahip olduklarını söylüyor. Ama özelikle vurgu yapıyor.
“Devlet tüzel bir kişiliktir. Çocuklar için her türlü olanağı sağlar. Öte yandan çocuğun, aile sevgisi ile yetişmesi taraftarıdır” diyerek çocukların, ailelerle büyümesi ve o sevgiyi alması gerektiğine dikkat çekiyor.
Yuvalarda kalan çocuklar bazen evlatlık olarak veriliyor bazen de koruyucu ailelere verilebiliyor.
Ailelerin çocukları evlatlık alabilmesi için belli koşullara sahip olması gerekiyormuş.
Bu aileler, sıkı bir incelemeden geçiriliyor, belli şartları taşıdıkları takdirde çocukları evlatlık edinebiliyormuş.
Bir de gönüllü aileler varmış. Bunlar esirgeme yuvasında yaşayan çocukları belli saatlerde ya da belli günlerde ziyaret ederek çocuklarla vakit geçiriyorlarmış.
Kurumun çalışmalarını anlatırken Şubat ayında kurum olarak TSE belgesi aldıklarını söylüyor Sayın Direk.
Şimdiye kadar bunu hiçbir yerde dile getirmemiş hatta zarfından bile çıkarmamış.
Kurumların yerli memur ve yerli müdürlerle hizmet verdiğine dikkat çekiyor. “Kapımız vatandaşa sonuna kadar açık yapılan çalışmalar hizmetler belli diyor. Biz ne olursa olsun hizmet vermeye devam edeceğiz” diye ekliyor.
Sayın Direk’le yaptıkları hizmetleri detaylıca konuştuk. Gazetemizin içeriğinde uzun uzun okumanızı tavsiye ederim. Konuğumuza geldiği için teşekkür ederiz.
