ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN ÖNCEKİ BEKLENTİ

12-12-2016

Türkiye’nin mevcut anayasası, 12 Eylül rejiminin hazırladığı bir anayasa olduğu için yapılan her değişiklik 12 Eylül’le hesaplaşma olarak görülüyor.

Bu yönde ilk önemli adım, 12 Eylül 2010 tarihinde atılmıştı.

AK Parti’nin Anayasa’da 26 maddelik bir değişim içeren paketine tüm demokratik çevreler “yetmez ama evet” demiş, kısmi olarak Anayasa değişikliği % 57.88’in “evet” demesi ile kabul edilmişti.

Anayasa değişikliği ile demokratikleşme adına önemli sayılacak değişimleri zamanla yaşamımızda hissetmiştik. 

Mevcut Anayasa, yapılan değişikliklere rağmen 12 Eylül’ün izlerini taşımaktadır.

TBMM çatısı altındaki 4 siyasi parti, Anayasanın parça parça değiştirilmesinden ziyade tümü ile demokratik bir anayasaya dönüştürülmesi konusunda bir türlü ortak bir karara varamadı.

Gerek seçimler öncesi gerekse seçimlerden sonra Anayasa değişikliği ile ilgili yapılan görüşmelerden bir sonuç elde edilmedi.

Seçimler sonrası AK Parti, CHP ve MHP arasında Anayasa değişikliği ile ilgili görüşmeler başladı.

CHP’nin görüşmelerden kopması, Ak Parti ve MHP’nin uzlaşısı ile daha çok ülke yönetimi anlayışında değişikliği öngören mini bir değişiklik paketi hazırlandı.

Üzerinde uzlaşma sağlanan 21 maddelik değişiklik paketi, geçtiğimiz Cuma günü Meclis’e sunuldu.

CHP ve HDP’nin karşı çıktığı Anayasa değişikliği teklifinin içeriği kısaca şu maddelerden oluşuyor:

-Cumhurbaşkanı partili olacak.

-Başbakanlık kaldırılacak.

-Bakanları Cumhurbaşkanı atayacak.

-Cumhurbaşkanı istediği kadar yardımcı belirleyebilecek.

-Gensoru yerine soruşturma mekanizması olacak.

-Cumhurbaşkanı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar verebilecek.

-Cumhurbaşkanı OHAL ilân edebilecek. Aynı gün Resmi Gazete'de yayımlanacak ve Meclis onayına sunulacak.

- Milletvekili sayısı 600'e çıkarılacak.

-Yedek vekiller seçilecek.

-Seçilme yaşı 18'e düşecek.

-Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve askeri mahkemeler kaldırılacak.

-Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili genel seçimi birlikte yapılacak.

-22 üyesi olan HSYK artık 12 üyeden oluşacak. 6 üyeyi Cumhurbaşkanı, 6 üyeyi TBMM atayacak.

-Cumhurbaşkanı yargılanabilecek.

-Cumhurbaşkanı Kararname çıkarabilecek.

-Cumhurbaşkanı ile Meclis'in ters düşmesine bağlı bir devlet krizinin oluşması durumunda ise fesih yetkisi devreye girecek.

-Hem Cumhurbaşkanı hem de Meclis bu yetkiyi karşılıklı kullanabilecek.

316 imza ile TBMM Başkanlığı'na sunulan bu maddelere CHP ve HDP karşı çıkıyor.

CHP Anayasa değişikli teklifiyle Türkiye’nin kutuplaşma sürecine gireceğini belirterek endişelerini dile getiriyor.

HDP ise Anayasa değişikliği sürecinin meşru olmadığını söyleyerek değişiklikler için TBBM Genel Kurulunda ve şayet referanduma gidilmesi durumunda seçimlerde “hayır” diyeceğini açıkladı.

21 Maddelik Anayasa değişikliğinin referanduma gitmeden TBMM Genel Kurulunda yeterli sayıdaki Milletvekilinden “evet” oyu alması imkânsız görünüyor.

Bu nedenle büyük ihtimalle 21 maddelik Anayasa değişikliği paketinin akıbeti, referandumla belirlenecek.

Büyük ihtimalle Mart 2017’de bir seçim görünüyor ufukta.

12 Eylül 2010 yılında Anayasa değişikliği ile ilgili referandumda BDP yani şuan ki HDP, referandumu boykot etmişti.

Bu yüzden Batman’da seçime katılım az olmuştu.

Boykot kararına rağmen Batman’da 65.000 dolayında kişi oy kullanmış ve bu kişilerden %  97.75’i Anayasa değişikliğine “evet” demişti.

21 Maddelik Anayasa değişikliği ile ilgili mevcut duruma göre önümüzde yine kıyasıya bir mücadele olacak.

Siyaset arenasındaki gerilime bakıldığında ise 3–4 ay sonrasında yapılacak referandumun gergin bir ortamda geçeceğinden endişe ediyoruz.

Öncelikle siyasilerin yarattığı bu gerilimli havanın biran önce dağıtılması gerekir.

Anayasa değişikliği ile ilgili konsensüs sağlanması için ise henüz geç kalınmış değil.

Meclis görüşmeleri esnasında değişikliklerde bir ortaklaşma zemini için diyalog kanallarını açık tutmak gerekir.

Ülkeyi yeni bir gerilimin içine koymamak adına özveri ve fedakârlık yapmak gerekir.

Bunun için Meclis çatısı altında kamuoyuna bu süreçte uzlaşı ve dayanışma görüntüsü verilmelidir.

Ülkenin geleceği açısından Anayasa değişikliği mecliste görüşülmeye başlamadan önce bu hayati adımı tüm siyasilerden bekliyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?