“BATMANLICA” HAYVAN HAKLARI GÜNÜ ETKİNLİĞİ

05-10-2016

Salı günü yani 4 Ekim, Dünya Hayvanları Koruma Günü’ydü.

Batman’da da bu çerçevede -belki de kent tarihinde ilk kez- hayvan hakları için bir avuç duyarlı kesim tarafından yürüyüş düzenledi.

Hayvan severler, çevreciler ve iki takımın taraftar gurupları, Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu Batman İl Temsilcisi Hazal Karaaslan’ın çağrısı üzerine, Atatürk Parkı önünde bir araya geldi.

Amaç tıpkı insanlar gibi, hayvanların da iyi koşullarda yaşamasını sağlamak ve hayvan haklarına sahip çıkmaktı.

30–40 kişilik duyarlı grubun etkinliği tam da Batmanlıcaydı.

Katılım profilinden tutun, izleyici, kontrol, güvenlik ve takipçilere kadar her bir şey tuhaftı.

Etkinlik, taa başlangıcından bitişine kadarda ilginç hal ve hareketlerle geçti.

Etkinlik daha başlar başlamaz Batmanlıca uygulamalar başlıyor.

Önce güvenlik şube polisleri uyarıyor;

“Yürüyebilirsiniz ancak, slogan atmak bağırıp çağırmak yasaktır”

Sonra yürüyüşteki bir genç öne atılıp “bu etkinlik ve yürüyüşün siyasi bir yönü yoktur, herkes ona göre davransın” diyor.

Yürüyüş ile ilgili uyarı ve ikazlardan sonra daha başlangıç bölümünde Beşiktaş Taraftar Grubu, meşaleler yakarak yürüyüşe dahil oluyor.

Bir ileriki adımda yürüyüş kortejinde davul çalınıyor.

Bu arada yürüyüşte sadece Beşiktaşlılar değil Fenerbahçe taraftarları da vardı ve onlar da bir ara takımları lehine tezahürat yapınca, iki takımın taraftarları arasında bir gerilim yaşandı.

Neyse o da önlendikten sonra yürüyüş, kazasız belasız tamamlandı.

Ancak etkinlik başta da söylediğim gibi tam manasıyla Batmanlıcaydı.

Ama her ne olursa olsun böylesi bir etkinliği ilk kez düzenleyip hayvan haklarına dikkat çekmek gerçekten önemliydi.

Bu önemli etkinliğe ön ayak olan, büyük emek ve gayretlerle gerçekleştiren Hazal Karaaslan’a teşekkür ediyorum.

Batman’da bu alanda gösterdiği çaba ve gayretler kıymetli ve önemlidir.

Gönüllüler her ne kadar Batmanlıca da olsa hayvan haklarına dikkat çektiler, peki ya kurumlara ne demeli?

Böylesi önemli bir günde hayvan hakları için ne yaptılar?

Onlar da tam olarak Batmanlıca davrandılar.

Her zaman olduğu gibi hiçbir şey yapmadılar, yaptılarsa da duyulmadı.

Hayvanların haklarını korumak ve ihlâller karşısında harekete geçerek gerekli cezaları vermekle yükümlü olan;

Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve bu bakanlıkların il ve ilçe müdürlükleri,

Batman Belediyesinin ilgili birimi,

Veteriner Oda veya Temsilcilikleri…

4 Ekim Hayvan Hakları Gününde hiçbir şey yapmadılar ve etkileri hiç hissedilmedi.

Sokaklarda o kadar çok hasta ve engelli veya hayatlarını sokaklarda idame ettiremeyecek kadar zor durumda olan hayvanlar bulunmasına rağmen bunlarla ilgili ciddi anlamda hiçbir çalışma yok.

Barınma, besleme, tedavi haklarından mahrum hayvanlar bir de şiddete maruz kalıyorlar.

Türü ne olursa olsun, Türkiye’de ve tüm dünyada, hakları sözde kabul görse de hayvanlar şiddete, tecavüze, zulme ve türlü hak ihlâllerine maruz kalırken, kurumların buna seyirci kalması doğru değildir.

Keşke bu önemli günde başta siyasî partiler, sivil toplum örgütlerinin tümü, hayvan severler, çevreciler ve kamu kurum temsilcileri bir araya gelip hayvan hakları ile işbirliği ve güç birliği yapsaydı.

Tabi tehdit altındaki hayvanlar sadece sokaktaki hayvanlar değil.

Doğadaki bütün canlıların hayatı tehlikededir ve yaşam alanlarına sürekli zarar verilmektedir.

Hayvanların yaşam hakları mutlaka anayasal güvence altına alınmalıdır.

Önerim; Anayasaya “Doğal hayat ve hayvanların yaşam haklarını korumaktan devlet sorumludur” maddesi eklenmesi.

Ayrıca hayvan türlerine bakılmaksızın suç işleyenler 3 yıldan başlamak üzere hapis cezası ile yargılanmalı, caydırıcılık olması için hapis cezası almaları sağlanmalı ve bu ceza hiçbir şekilde para cezasına çevrilmemelidir.

Tabi cezalar tek başına yeterli değildir.

Hayvan sevgisi, aile ve okulda çocuklara aşılanmalıdır.

Kurumlara hayvan hakları alanında daha ciddi ve geniş yetkiler verilmelidir.

Görevlerini yerine getirmeyen kurumlara yaptırım uygulamalıdır.

O zaman belki hayvanların yaşam haklarında biraz iyileşme sağlanabilir.

Unutmayalım ki; Allahın yarattığı dilsiz yaratıklar olan hayvanların da en az insanlar kadar yaşama hakları vardır.

Herkesin bunun farkında olması ve buna uyması gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?