BİR ALMANAK’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

BİR ALMANAK’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
25-02-2022

Geçen gün elime bir Almanak geçti de biraz dikkatimi çekti. Şöyle görsel ağırlıklı, bir çırpıda çevirip zevkle inceleyebileceğim bir kitapçığa benziyordu. Gerçi ebatları bir kitapçığa göre büyük ama inceleme açısından son derece kolaydı.

Öncelikle Almanak Batman Üniversitesine ait. 2021 yılı faaliyetlerini ele alıyor. Çalışma, “Almanak / 2021 Bir Yılın Ardından” adını taşıyor.

Almanak, Üniversite Rektörü Prof. Dr. İdris Demir’in ön sözüyle başlıyor. Demir, ön sözde, 2021 yılının faaliyetlerini kısaca özetliyor.

Sayfaları çevirdikçe Üniversite adına yapılan faaliyetler için seviniyorsunuz. Umarım sizlerin de eline geçer; ama daha geçmeden ön bilgi olsun diye ben biraz değerlendirmek isterim.

Öncelikle baskı kalitesi ve mizanpaj bakımından çok doyurucu olmasa da belli bir çabanın ürününe benziyor. Baskı ve mizanpajı daha da kalitesi daha iyi olabilirdi.

Almanak’ın ilk 3-4 sayfasında üniversiteye ait bazı istatistiklere yer veriliyor. Fakülteler, araştırma merkezleri, enstitüler, öğrenci ve personel sayıları vs. hususlarında bilgiler var. Yeni kurulan Diş Hekimliği, Turizm ve Sağlık Bilimleri Fakültelerine ayrı bir vurgu var. Diş Hekimliği Fakültesinin kurulmasının Batman ve çevresine her türlü diş sağlık hizmeti verilmesi ile ileri cerrahi hizmetlerin yerinde sağlanması hususları satır arasında yazılı.

Son derece sevindirici bir yenilik kentimiz adına. Bu kentin ihtiyaç duyduğu hizmet birimlerinden birinin daha kurulması şüphesiz ki herkes adına sevindirici bir gelişme.

Fakülte faaliyete geçerse, Diyarbakır gibi şehirlere gitme zahmetine kimse katlanmayacak bu şehirde. Bu kentte yaşayan herkes kapısının önünde hizmet alacak.

Umarım Fakülte en kısa zamanda faaliyete geçer.

Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Turizm Fakültesinin de hedefleri büyük. Yüksekokulundan fakülteye dönüştürülen bu iki birim de başta alanında uzman eleman yetiştirecek, turizm ve sağlık faaliyetlerinde bölgesel ve ulusal kalkınmaya katkı sunacak çalışmalar yapacak olması son derece memnuniyet verici. Turizm Fakültesinin yetiştirdiği elemanlarla kentimizde başta Hasankeyf olmak üzere Dicle Vadisi Havzası, Sason, Gercüş gibi turist çekme potansiyeli olan doğal ve tarihsel özellikli yerleri birer turistik destinasyona çevirmek amacıyla çalışacağını umut ediyorum.

**

Bütün bu temennilerden sonra, üniversitedeki bilimsel faaliyetlerle Batman Üniversitesinin ülke ve dünya sıralamalarındaki alt yerlerden kurtulacağına; SCI ve SSCI indekslerinde taranan yayınlardaki makale sayısının artacağına inanmak istiyorum.

Batman ekonomi, gelişme, nüfus vs. bakımlardan nasıl Türkiye şehirleri arasında ilk 30’da ise Üniversite de kentin bu yerini hedef tutabilir ve ilk 30’a girmek için var gücüyle çalışabilir. Bu hayal değil. Son zamanlardaki faaliyetler gerçekten de umudumuzu yeşertti. Nerdeyse son nefesini vermekte olan Üniversitemiz can bulmaya; yeniden filizlenmeye başladı.

**

Almanak’a odaklanmak isterim yeniden. Almanak, Rektör Demir’in YÖK Başkanından mazbatasını almasıyla başlıyor. Üniversitenin hedeflerini anlatmakla işe başladığı açıkça anlaşılan Almanak’ta öne çıkan hususlar ise, Batman Üniversitesinin enerjinin pilot üniversitesi olması, bölgesel kalkınma ve ihtisaslaşma hedeflerinin belirlenmesi, Diş Hekimliği, Sağlık Bilimleri ve Turizm Fakültelerinin kurulması, Üniversiteye ait yayınevinin açılması, Teknokent faaliyetlerinde sona yaklaşılması, Tıp Fakültesinin açılması için Ankara ve YÖK nezdindeki girişimlerde bulunulması, Batı Raman Kampüsünde yeni rekreasyon alanlarının yapılması, gıda analizleri  uygulama ve araştırma merkezinin kurulması, süper bilgisayar laboratuvarının açılması, kadın ve aile uygulama ve araştırma merkezinin kurulması, hayata dokun projesinin yapılması, akıllı petrol üretim projesinin sürdürülmesi, Tokyo’da olimpiyat derecesinin alınması ve sayamadığım daha nice faaliyetle Üniversite göz dolduruyor.

**

Bu faaliyetlerin lokalde kalmayıp kentin gelişimi, kalkınması ve reprezantasyonu açısından da itici güç olması elzemdir. Biz bize mahfillerde kendimize övgü dizme tuzağından kaçınmalı; bu şehirde her kim var ve nefes alıyorsa elini taşın altına koymalıdır.

Mesele Batman’ın kalkınması ise ideolojiler bir kenara bırakılmalı ve aynı amaç için kenetlenmelidir bu kentin insanı.

Böylelikle kentte var olan enerjiyi, dinamizmi; sıçrama ve büyüme olarak dönüştürmeli Üniversite.

Somut çıktılar üretmeli Batman için…

**

Bütün bunların ileride Üniversitenin ulusal, bölgesel ve uluslararası sıralamalarına da etki edeceğine inanıyor, akademik personel üzerindeki metal yorgunluğunun sona ereceğini umut ediyorum. Neticede Üniversite bir kişiden oluşmuyor. Her bir akademik personelin kente ve ülkeye katkı için arayışta olması gerekir.

Konformizm hastalığına yakalananlar ne dediğimi anlayamaz zaten.

Bir de en büyük tehlike konformistlerin geniş halk yığınlarını manipüle ederek onlardan biriymiş görünmesidir. Bunu da söylemiş olayım, sözüm eksik kalmasın.

Mütevazılık konusunda değinmiştik daha önce bu köşede.

**

Son olarak Üniversiteyi ve faaliyetlerini önemseyelim ve bir petrol kentli olarak çalışmalara destek olalım, diyorum.

Kısacası bugünlerde Batman Üniversitesinde “hamaset” yok; “icraat” var.

Şöyle bir söz de yok mu idi:

“Vatanını en çok seven vazifesini en iyi yapandır.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?