BİR OYUN DEĞERİ!

07-05-2015

Seçimden seçime kişinin sahip olduğu bir oyun kıymeti daha çok anlaşılır.

Bir oyun değerini siyasi partilerin arz ve talepleri belirliyor.

7 Haziran seçimleri beklentilerin çok yüksek olduğu bir seçim olduğundan, doların sürekli değer kazandığı gibi, bir oy un değeri de yükseldikçe yükseliyor.

Hatırlarsanız eski manken, sinema oyuncusu ve televizyon sunucusu Aysun Kayacı “Benim oyum ile dağdaki çobanın oyu bir mi?” dediğinde büyük tartışmalar yaşanmıştı.

Aysun Kayacı’ya ağza alınmayacak laflar hakaretler edilmişti.

Çükü sarf ettiği sözler insanlar arasında ayırımcılığa yol açan, yoksul insanları aşağılayan bir düşünceyi barındırıyordu.

Ancak konuya farklı gözle baktığımızda bu yaklaşımda bazı gerçekleri de görebiliyoruz.

Şöyle ki çoban veya saf ve temiz emekçi insanların oyu, tabi ki Aysun ve onun gibi olanların oylarından farklıdır.

Çünkü yoksul ve emekçi insanlarda oylarını pazarlamak, oy borsasını yükseltecek hile hurda yoktur.

Olmadığı için de onların oyunu almak, gönlünü kazanmak zor değildir.

Yoksul insan kimi kendisine yakın görürse oyunu ona verir.

Naz yapmasını pek bilmez ve beceremez de.

Her seçimde farklı bir hesap peşine düşmez.

Bu yüzden onun oyu için kimse kapısını çalmaz, hal hatırını sormaz, onure etmez.

Ama bunun tam tersini yapanların kapılarında siyasiler kuyruk oluşturur adeta.

Çünkü partisi, siyasi görüşü olmayanlar her seçimi fırsata dönüştürüyorlar.

Çünkü her seçimde kazanç elde etmek için ayrı bir partiyi kandırıyorlar.

Ne yazık ki bu tür kişiler siyasi partiler tarafından daha çok itibar görüyor.

Kendi tabanlarına, cefakâr ve bedel ödeyenlerine yeteri kadar değer vermeyen parti yöneticileri ne yazık ki kendinden olmayana daha çok değer veriyorlar.

Bu kez de kamuoyunda şöyle bir algı oluşuyor ister istemez:

Oya biçilen değer, insanın değeri ile özdeşleştirilmiş olsaydı, kimin hangi oya ne kadar değer biçtiği o kadar önemli olmazdı.

Olması gereken ise oydan çok, kişiye verilen değerin ne olduğudur.

Ancak bedel karşılığında oy alan ve veren bir sistem içerisinde, kirli pazarlıklara girmeden onurlu bir duruşu sergileyenler, her zaman kazanan taraf olmuştur. 

İşin tuhaf tarafı ise onurlu insanların katkısı ve emeğinin seçimlerde hiçleştirilmesidir.

Yoksa kim oyunu, kime ve ne kadara pazarlamış bir kıymeti harbiyesi yoktur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?