BONİBON ŞEKERİ BANA DA İYİ GELİR Mİ?

12-03-2018

Ayakları kırık, çivileri çıkmış asırlık beşiklerde geçti bebekliğimiz. Saçımız okşanarak uyutulmadık çocukluğumuzda. Kimse başucumuza oturup masalda anlatmadı. Ninni de söylemedi. Bize en büyük hediye ise nenemin uyku hapı sandığı bonibon şekerleriydi. Bonibon şekerlerinin nasılda bir anda uyku ilacı olduğunun hikâyesini size anlatacağım bu gün. Dedemin Süryani eşi Zero’nun erkek çocuğu olmadığından ikinci eş olarak aldığı Fatım nenemiz, uykuyu pek çok severdi. Zero nenemiz de uykuyu sever miydi bilemiyorum çünkü ben doğarken kendisi yaşamıyordu. Bu yazıyı okuduktan sonra Süryani olan Zero’nun dedeme nasıl vardığını sakın bana sormayın. İki ayrı dinden insanın nasıl evlendikleri ile ilgili aklıma hiçte iyi şeyler gelmediği için bu meseleyi hiç sormadım da. Sorarsam 60-70 yıl önce her Ezidi, Süryani ve Ermeni kadının Müslüman biri ile evlenmelerinin arkasındaki dramın bir benzerinin karşıma çıkacağından korkuyorum. Şayet dedem ve nenemin evlilik şekillerini öğrenirsem ve arkasında bir dram varsa dedemin yaptığının utancını, üzüntüsünü, ağırlığını kaldırmam diye düşünüyorum. Fatım nenemizin bu kadar çok uykuya düşkün olması Zero nenemize kuma gelmesi ve onun gerçek hikâyesine bildiğinden miydi diye de bazen kafamda soru işaretleri oluşuyor? Çünkü çok uyumak istemesinin bir nedeni vardı elbette. Akşamları erkenden uyur bu yetmezmiş gibi birde gündüzleri de saatlerce uyurdu. Buna rağmen yeteri kadar uyuyamadığından hep şikâyet ederdi. Dedemizin ilk erkek evladı olan Cemil Amcamızın oğlu İbrahim nenemizi hepimizden daha çok sever her bir isteğini yerine getirirdi. Herkes gibi o da nenemizin çok uyuduğunun farkındaydı ama buna rağmen nenemizin ben yeteri kadar uyuyamıyorum, uyku sorunum var, bana ilaç alın demesine üzülüyordu. İlerlemiş yaşı için uyku ilaçlarının sağlığını olumsuz etkileyeceğinden endişe ediyordu. Her şehre gidişinde nenemize “bir isteğin var mıdır?” diye sorduğunda nenemiz kendisine “bana uyku ilacı getir”“ isteğinde bulunurdu. Nenemizin bu isteğini uzun süre yerine getirmeyen Amcaoğlum İbrahim her seferinde farklı bir mazeret uyduruyordu. Yok “Doktor izinliydi”. Yok “Eczane kapalıydı” Diğer bir gün ise “ilaçlar tükenmişti” diyerek nenemizi oyalardı Hayatımda gördüğüm en kalın camlı gözlüklü nenem Amcaoğlumun bu mazeretlerine bir süre sonra inanamaya başlamıştı. Bu kez sorunu her önüne gelene “bana uyku ilacı alın” diyecek boyuta getirmişti. Amcaoğlumuz İbrahim nenemizin ilaç sorununu bir şekilde çözmek gerektiğini ve sağlığını bozmayacak şekilde çözüm bulmak için günlerce düşünmüştü. İlk şehre indiğinde yeni yeni üretime başladığında radyolarda ve tek siyah beyaz televizyonlarında reklamı yapılan ve haplara benzeyen yuvarlak silindir şeklindeki kutularda satışa sunulan bonibon şekeri satın alır. Fatım Neneye bonibon şeker kutusunu uzatarak en iyi uyku ilacını kendisine getirdiğini söyler ve kullanım şeklini de bir güzel anlatır. Fatım Nene her gün üç adet hapı ağzında çiğneyerek kullanmaya başlar. İçi çikolatalı bonibonlar Fatım Ninenin pek de hoşuna gider. Öyle çok sever ki bazen tarif edilen sayıdan daha fazlasını tüketir olmuş. Daha önce hastalandığında kullandığı haplardan görünümü ve tadı daha güzel olan bonbonların uyku sorununu çözdüğüne inanır. Sadece uyku sorununu değil baş, kas, mide ağrısı sorunlarının da bu ilaç sayesinde çözüldüğünü söylüyordu. Her bir hastalığa çare olduğunu sandığı bonibon şekerleri ölene kadar hiç yanından ayırmadı. Her derdi, ağrısı, hastalığı olana da ilaç sandığı bonibon şekerlerinden verirdi. Fatım Nene kadar olmasa da bizimde uykularımızı kaçıracak kadar keder, dert var etrafımızda ve bu dertleri kederleri biraz olsun unutmak içinde daha çok uyumak istiyorum. Bazen daha çok uyumak için Fatım nene gibi günde üç, dört hatta beş kez bonibon şekerini ilaç niyetine kullansam diye düşünüyorum? En iyisi ben bir deneyeyim bana iyi gelirse, ben de her hastalığı derdi olana ilaç niyetine verip sevap kazanayım.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?