Batman genç bir nüfusa sahip olduğu için neredeyse üçte biri öğrencidir.
Bu öğrencilerin arasında büyük bir çoğunlukta ilkokuldan üniversiteye kadar ekonomik nedenlerden dolayı çok zor şartlarda eğitim görüyorlar.
Nasıl olsa eğitim parasızdır demeyin sakın, çünkü hiçte öyle değildir.
Eğitim parasızdır dedikleri sadece öğrencilere dağıtılan kitaplardır.
O kitaplarda yetersiz kaynak olarak gördüğü için genelde öğretmenler tarafından
tercih edilmeyip öğrencilere yardımcı kaynak yayınlar adı altında kitaplar aldırılıyorlar.
Yani, anlayacağınız öğrenciler her bir ihtiyaçları için para gerekiyor.
Özelikle üniversite de okuyan öğrenciler bu nedenle büyük sıkıntılar yaşıyorlar.
Sadece dar gelirli öğrenciler değil zengin çocukları bile eğitim esnasında zaman,
zaman ekonomik sıkıntı yaşadıkları oluyor.
Çoğu öğrenci para bulmak için hem okul okuyor hem de çalışılmak zorunda kalıyor.
Ama kimisi de ya iş bulamıyor veya eğitimini aksatmamak için iş olsa da çalışamıyor.
Ama çalışsa çalışmasa, yoksul veya zengin bütün öğrencilerin öyle böyle eğitim esnasında en büyük destek hiç kuşkusuz ki ekonomiktir.
Bu ekonomik destek noktasında gerçekten toplumsal anlamda bir duyarsızlık söz konusudur.
Batman özelinde baktığımızda üniversite öğrencilerine sadece hayırsever işadamı
Necat Nasıroğlu’nun karşılıksız olarak burs verdiğini görüyoruz.
Necat Nasıroğlu Vakfı 12 yıldan buyana kesintisiz olarak her sene bin beş yüz kişiye yakın burs veriyor.
Bu takdir edilecek duyarlılık sayesinde muhtaç öğrencilere bir nebze olsa maddi katkı sağlanmaktadır.
Sayın Nasıroğlu dışında bu Batman’da burs veren kurum ve kuruluş var mı yok mu doğrusu bilemiyorum.
Ancak şöyle bir gerçekte var ki ihtiyaç sahibi öğrencilere burs vermek için ilada
Necat Nasıroğlu kadar zengin olmak gerekmiyor?
Her şeyden önce zenginlik gönüllerde başlar.
O olduktan sonra sorumluluk sahibi herkes öğrencilere bir şekilde katkı sunabilir.
Şu da çok iyi bilinmelidir ki her bir öğrenciye sunulan katkı geleceğe yapılan yatırımdır.
Herkese buradan sesleniyorum yapacağınız en iyi yatırım geleceğe yapacağınız yatırımdır.
Kendi çapınızda, imkânlar ölçüsünde az çok demeden ihtiyaç sahibi öğrencilere katkıda bulunabilirsiniz.
Kendi sunduğum katkılarımı hiçbir zaman yazmayacaktım, söylemeyecektim de.
Ama biliyorum bu yazıyı okuyanlardan birileri haklı olarak şu soruyu sorabilirler; “Ey Recep Kavuş sen yazıp çiziyorsun ve herkesi sorumluluk sahibi olmaya davet ediyorsun peki bu konuda sen ne katkı sunuyorsun?” Ona da açıklık getireyim.
Ben ekonomik açıdan orta halli biri sayılırım.
Kimisi üniversitede olmak üzere dört öğrencisi olan bir aileyiz. Bizde zaman, zaman öğrencilerimizin ihtiyacını karşılamakta zorlanıyoruz.
Buna rağmen iki üniversite öğrencisine her ay burs veriyorum.
Benim durumumda biri bile iki öğrenciye burs verebiliyorsa demek ki Batmanda binlerce kişi isterse muhtaç durumdaki öğrencilere burs verebilir Yeter ki biraz gönülden bir zenginlik duygusu gelişsin, geleceğe dair insanlar yatırım yapmayı kendine sorun edinsin gerisi kendiliğinden gelir.
Miktarı ve hangi öğrenciye burs verildiği de önemli değil yeter ki birileri bu anlamlı katkıyı sunsun.
Ha, kimsenin aklına yanlış bir şey bir şey gelmesin diye şuna da açıklık getireyim.
Ben burs verdiğim öğrencileri ihtiyaç sahibi olduğunu biliyorum onun dışında da doğru dürüst tanımıyorum da.
Hem katkı sunmak için ila muhatabı tanımakta gerekmiyor. Son olarak herkese tavsiyem lükslerinizden, gereksiz harcamalarınızdan biraz kısarak imkânlarınız ölçüsünden bir kişi dahi olsa öğrencilere öğrenim katkısı yani burs verin.
