DEMOKRATİK EYLEME EVET ŞİDDETE HAYIR!

30-10-2014

Kobanê’deki direnişe destek vermek için aralarında Nobel Barış Ödülü sahibi ve insan hakları savunucularının da bulunduğu dünya çapında tanınan çok sayıda kişinin çağrısı ile 1 Kasım, Dünya Kobanê günü ilan edildi.

Saygın 130 şahsiyet ve kuruluşun yaptığı çağrıda 1 Kasım’da saat 14.00’da tüm dünya ülkelerinde Kobanê’ye destek yürüyüşleri düzenlenmesi isteniyor.

Bu çağrıya ilimizde de Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Demokratik Toplum Partisi (DTK) ortak bir açıklama yayınlayarak 1 Kasım’da Kobanê için düzenlenecek olan eylemlere katılım çağrısı yaptı.

BDP ve HDP nin yaptığı açıklamada tüm dünya haklarının Kobanê direnişine destek olması, emperyalist ve baskıcı devletlerin gösterdiklerinden başka bir dünyanın olduğunu göstermenin tam zamanı olduğu kaydedilerek “Halkımızı, dünyanın her yerindeki insanlarla birlikte, Kobanê ile dayanışmak için 1 Kasım’da sokağa çıkmaya ve demokratik eylemliliği yükseltmeye çağırıyoruz” denildi.

Bu, son derece yerinde ve insani bir çağrıdır.

Ancak çağrıda vatandaşların sokağa çıkıp demokratik hakkını kullanma biçimi ve eylem şekilleri daha somut bir biçimde belirtilmeliydi.

Bu çağrının “demokratik eylemliğe” davet olarak yapıldığı net bir şekilde anlaşılıyor.

Birileri bu çağrı üzerine yine 7–9 Ekim tarihlerinde olduğu gibi provokatif eylemler içerisine girebilir.

Provokatörlere fırsat vermemek için eylemlik biçimi, yeri, kapsamı, zamanı daha net bir biçimde ortaya koyulmalıdırlar. 

Unutmayalım ki 7 Ekim tarihlerinde yine “DBP ve HDP”  vatandaşları demokratik haklarını kullanmaları için çağrıda bulunmuş, ancak Kobanê’ye sahip çıkmak için sokaklara çıkan bazı kesimler, şiddet yöntemine başvurmuştu.   

7-9 Ekim’de Kobanê’ye destek amacı ile yapılan gösterilerin üzerinden 20 günden fazla süre geçmesine rağmen yaşanan şiddet ve dehşetin etkisi hala unutulmuş değildir.

Öfkenin, şiddetin hâkim olduğu gösterilerde 30’a yakın insan yaşamını yitirmişti

Yaşananlar herkesi mağdur etti.

Ayrıca çözüm sürecini de olumsuz etkiledi.

7–9 Ekim olayları nedeni ile özgürlüklerin kısıtlanmasına yola açacak güvenlik önlemleri gündeme geldi.

Hükümet polise “vur emri” dahil önemli yetkiler verecek güvenlik paketini gündeme getirdi.

1 Kasım’da Kobanê’yi sahiplenmek amacı ile sokaklara çıkarken demokratik sivil eylem ve etkinliklerin yapılması, bu yüzden büyük önem taşıyor.

Kırıp dökerek, şiddete başvurarak Kobanê halkının haklı direnişine destek değil olsa olsa zarar verilir.

Şimdiden HDP ve DBP başta olmak üzere bütün siyasi kurumlar ve STK’lar, 1 Kasım’da yapılacak olan eylem ve etkinlikler için çağrı yaparak o güne ilişkin mesajlarında daha barışçıl dil kullanmalıdır.

7–9 Ekim olaylarının tekrarından mutlaka ama mutlaka kaçınmak lazım, bunu tekrarlamaya çalışanlara fırsat vermemek lazım.

Şiddet içeren eylemler, asıl verilmek istenen mesajı da gölgeliyor. Bizi, haklıyken haksız duruma getirebiliyor.

1 Kasımda Kobanê ile dayanışma çerçevesinde yürüyüşler yapılacaksa 25 Ekim’de Batman’da gerçekleştirilen “Kobanê’ye destek yürüyüşü” tarzında gelişmelidir.

Elinde patlayıcı madde bulunanlara ve yüzlerini kapatanlara müsaade edilmemelidir.

Öncesinden bunun önlemi ve çağrısı yapılırsa inanıyorum ki yürüyüşe katılacakların sayısında da büyük artış sağlanır.

Bazı gösteri ve yürüyüşlerde yüzlerini maske ile kapatanlar ve ellerinde patlayıcı madde bulunanlardan dolayı yürüyüşlere katılamayan çok sayıda kişi var.

Demokratik eylemin içinde asla ve asla şiddet barındırılmamalıdır.

Zaten şiddet içeriyorsa onun adı demokratik eylemlik olmaz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?