Deprem sonrası bilmişler o kadar çoğaldı ki, nereye baksanız deprem ve tedbirleri hakkında görüş bildiriyorlar.
Meğerse Türkiye’de ne kadarda bilmişler varmış.
Her görüşten fikirlere saygı göstermeliyiz.
Çünkü tedbir almak tevekkül etmek insanın doğasındadır.
Son günlerde Arkadaşlar arasında sohbetin birinci konusu deprem ve tedbirler geliyor.
Eskiden siyaset ve spor sohbetleri yapılırdı.
Ama şimdilerde tek sohbet konusu deprem ve alınacak tedbirler.
İki arkadaş sohbetine tanıklık ettim.
Deprem sırasında ve deprem sonrasında yapılacakları anlatan arkadaş, uzun uzun anlatıyordu.
Dinleyen arkadaş ise hiç yorum yapmadan dinliyordu.
O kadar tedbirleri anlattı ki, dinleyen arkadaş, tek cevap verdi.
“Ben tetbirimi alıyorum. Deprem ve sonrasında bana sık sık mesaj atıyor Doğalgazınızı kapatın. Bende aynısını yapıyorum ve her uyarda Doğalgazımı kapatıyorum.”
Buyrun size yurdum insanı fazla söze de gerek yok bence.
Bu yazıklarımla ilgili ders alınacak bir hikayeyi siz değerli okuyucularımla paylaştım.
İlgi ile okumanız tavsiye ediyorum.
***
TETBİR ALDIYSANIZ RAHATSINIZ
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı.
Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu.
Gel gelelim ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu.
Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, "Burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur." diyorlardı.
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti.
Adamın haline bakıp:
"Çiftlik işlerinden anlar mısın?" diye sormadan edemedi çiftlik sahibi.
"Sayılır." dedi adam, "Fırtına çıktığında uyuyabilirim." Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boş verip çaresiz adamı işe aldı.
Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı.
Taa ki o fırtınaya kadar...
Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu:
"Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım." Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı: "Boş verin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim." Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.
Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu. Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı. Fırtına uğuldamaya devam ediyordu.
Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı:
"Fırtına çıktığında uyuyabilirim."
Sıkıntılara, bilgiyle, planla ve tedbir ile hazırsanız uyuyabilirsiniz.
